Herkese selaaaammmm bölüme hoşgeldiniz ay parçalarım ♡
Mehir'in anlatımıyla....
Evet beklenen o gün gelmişti ve Barlas İtalya'ya gidiyordu. İçim hala buruk olsa bile en azından Nisa'nın burada olması beni rahatlatıyordu.
"Görüşürüz abim kendine çok iyi bak." Barlas Nisa'ya sarılıp başından öptüğünde bakışlarını bana çevirdi. Ona sarılıp başımı göğsüne yasladım. Başını eğip kulağıma fısıldadı.
"Bir veda neden bu kadar zor." Dedi sıkıntılı nefes verip başımı göğsünden kaldırıp ona baktım.
"Beni de götürseydin veda etmeye ihtiyacın olmayacaktı." Barlas dediğim şeye gülümseyerek cevap verdi.
"Olmaz güzelim kaç defa anlattım." Başımı salladım ondan ayrıldığımda. Korumalar ve Nisa'nın bakışlarının bize dönük olmamasını fırsat bilip dudağımı öptüğünde,
"Napıyorsun! "
"Karımı öpüyorum." değip göz kırptı. Kıkırdadım. Tekrardan kulağıma doğru eğildiğinde kalbimin erimesine sebep olan o cümleyi söyledi.
"Seni seviyorum ay parçam." Geri çekildiğinde bende karşılık verdim. Fakat ben onun kadar rahat değildim ve utancımdan her an bayılabilirdim.
"Bende seni." Dedim Barlas kapıya doğru yürüdüğünde dönüp ikimizede son kez bakıp gülümsedi bizde aynı şekilde. Hatice abla kapıyı kapatıp, mutfağa geçtiğinde Nisa bana dönerek,
"Sipariş ettiğimiz kıyafetlere bakalım mı?" Başımı salladım olur anlamında. Beraber onun odasına geçtiğimizde yüzlerce poşet vardı.
Nisa'yla beraber poşetlerini yanına oturduğumda makas almak için ayağa kalktım. Aniden başımın dönmesiyle geriye doğru sendeledim. Nisa;
"Sence önce hangisinden başlaya-...Mehir!" Anında kollarını bedenimi sarıp bana destek verdi zorda olsa yatağa oturduğumda başımın dönmesi geçmemişti. Bir süre kendime gelmeyi bekledim kendime geldiğimdeyse aniden midemin bulunmasıyla banyoya koştum.
Ve evet kahvaltıda ne yediysem çıkarmıştım. Neden bir anda böyle oldum ben bile anlamış değildim. Nisa ile beraber onun yatağına oturduğumda sıcak su torbasını karnıma koydu.
"Neden bir anda böyle oldun ki?"
"Bende bilmiyorum Nisa üşüttüm sanırım dün gece seninle kıyafetleri sipariş ederken bahçede çok kaldık. Havada soğuktu." Dedim başını salladı hak verircesine.
"Haklısın. Şuan kendini nasıl hissediyorsun? Bulantı durdu mu?" başımı salladım.
"Biraz daha iyiyim tam durmadı bulantı ama iyi hissediyorum kendimi." Nisa başını salladı.
"Birazdan bakarız elbiselere sıcak su torbası biraz daha karnında dursun." Başımı sallayıp komidinin üstündeki telefonumu aldım. Barlar'a haber verip onu endişelendirmeye gerek yoktu. Bu yüzden galeride çektiğimiz fotoğraflara bakarak zamanın geçmesini bekledim. Sıcak su torbası gerçekten de hakkını vermişti. Nisa Hatice abla ile birlikte geldiğinde Hatice abla anında yanıma geldi.
"Mehir, güzel kızım iyisin değil mi?" Gülümsedim ve başımı salladım.
"İyiyim Hatice abla durdu zaten bunaltı anlık bişeydi. Hep turp gibi olmayacağım ya!" Ben Nisa ve Hatice abla gülerek birbirimize baktık.
"Seni yinede bir doktora götürelim Mehir kızım, Barlas oğlum duyarsa çok kızar! "
"Bence bu aramızda kalsa da olur. Merak etme Barlas'ın ruhu hile duymaz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUMDAKİ KARANLIK
Novela JuvenilSiz hiç kayboldunuz mu? Ben kayboldum hemde kendi yarattığım karanlıkta... -Mehir AKSÖZ Eskiden karanlıktan korkardım, korkumu yenmek için bende karanlık oldum. Korktuğum ne varsa ona dönüştüm... ...