Yağmur sert esiyordu. Yavaş yavaş çoğalmaya başlayan yağmur damlaları içimdeki sebepsiz korku gibiydi.
Oturdugum anda bile doğru mu yanlış mı yapıyorum diye düşündüm. Lakin gitmeyi seçtiğim de olanlar apaçık ortadaydı. Barlas önümdeki koltuğa oturduğunda derin bir nefes aldım. Pür dikkat beni izliyordu.
"Ben...sözleşmeyi kabul ediyorum." dedim kendimden emin bir ses tonuyla tabi asla öyle değildi. Barlas mimiksizdi sadece bakıyor hiç bir tepki vermiyordu.
"Ama şartlarım var." dediğimde kaşları çatıldı.
"Birincisi...Atilla'yı ne yapıp edip Mardin'e geri gönder ondan uzak dur eğer ona zarar verirsen...."dediğimde durdum. Ne yapabilirdim ? Dudağı hafif yukarı kıvrıldı. Bazen cidden sinirlerimi bozabiliryordu.
"Naparsın?"dedi kendinden emin bir ses tonuyla.
"Sana verebileceğim en büyük zararı veririm."
"Ne gibi ?"dedi.
"Kendime zarar veririm." dediğimde keskinleşen yüz hatlarından ve titreyen gözlerinden sinirlenip kendini sıktığını anladım. Bana olan aşkını kullanmak istemiyordum ama elimde başka koz yoktu.
"Tamam...bitti mi?"dedi başka şartım yoktu tek varlığım tek değer verdiğim insan Atilla'idi ondan başka bir şeyim yoktu.
"Bitti. "dedim
"Karım gibi davranacağın maddesini düşündün dimi ?"
"Düşündüm."dedim düşünmüştüm...
"Güzel, 1 ay benimle aynı evde yaşayacaksın unutma dışarıda herkes bizi yeni evli bir çift olarak görecekler ayrıca..."dediğinde bakışlarımı yerden kesip ona baktım.
"Düğün yapacağız." dedi şok olmuş bir şekilde Barlas'a bakıyordum.
Evli olarak herkesin gözünde görünmemizi geçtim düğün çok abartıydı gerek yoktu."Düğüne ne gerek var ?"diye sorduğumda gözlerimin en içine baktı.
"Gerek var dediysem gerek var,sorgulama." dediğinde hala sözünü üstümden atlatamadım.
Peki ya neden gözlerim doluyordu elimde değildi bir anda doluyorlardı. Gözlerimi Olabildiğince açıp göz yaşlarımın gitmesini bekledim, sonunda kendimi iyi hissettiğimde ona baktım her hareketimi izliyordu fakat gözlerinde okuyamadığım bir duygu daha vardı,
Pişmanlık...
"Bitti mi ?"dedim titreyen sesime engel olamadan.
"Bitti." dedi derin bir nefes aldım.
"Ne zaman bu düğün?" dedim
"3 gün sonra."dedi Tamam anlamında başımı salladım. Ayağa kalkıp çekmecesinden bana okuduğu o kağıdı yani sözleşmeyi getirip tam önüme koydu. Kalem uzattığında içimden bir ses bana yapma desede yaptım o imzayı attım.
Kalemi Barlas'a doğru uzattığımda oda sözleşmeyi imzaladı.
"Ay par-' demesine kalmadan sözünü kestim
"Beni Nisa'ların yanına götürür müsün ?"dediğimde hiç bir şey demeden beni kucağına aldı. Odadan çıkarak Nisa'nın hemen yanına oturttu bu sırada anlamadığım bir şekilde Atilla burada değildi.
"Atilla nerede ?"diye sorduğumda Nisa bana baktı.
"Telefonu çaldı dışarıda konuşuyor."dediğinde tamam anlamında başımı salladım.
Geçen 7 saat boyunca Nisa bana ve kendine kahve yapmış konuşuyorduk. Bu sırada Barlas'ta hemen çıkmıştı saat 9 civarındaydı ve Atilla hiç gelmemişti merak etsemde ne telefonum nede haberdar olabilmek için Barlas'a sorma cesaretim yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUMDAKİ KARANLIK
Teen FictionSiz hiç kayboldunuz mu? Ben kayboldum hemde kendi yarattığım karanlıkta... -Mehir AKSÖZ Eskiden karanlıktan korkardım, korkumu yenmek için bende karanlık oldum. Korktuğum ne varsa ona dönüştüm... ...