"Lütfen ikimizi yalnız bırakın beyefendi."
Hyunjin doktora yandan bakış atarak revirden ayrıldı. Tabii ki cam kapıdan başını çıkarmış iri gözleriyle içeriyi izleyecekti.
Doktor izin alıp üstümü sıyırınca derin bir iç çekerek "Başka yaranız var mı? Ses yalıtımı var, bizi duymayacak. Rahatça anlatabilirsiniz." dedi.
Çok güven verici duruyordu ama önceki yaralarım iyileşmişti. Başımı olumsuz anlamda sallayınca arkadaki dolaptan merhem getirdi.
Vücudumdaki morluklarla yedirirken kendimi kasıyordum ama o işini yapmaya devam ediyordu. "Bunu size vereyim, sabah uyanınca ve akşam uyumadan önce uygulamaya devam edin. Geçmiş olsun."
"Teşekkür ederim doktor."
Tam oradan ayrılıyordum ki oturduğu yerden bileğimi tuttu. "Psikolojik desteğe ihtiyacınız olursa bu numarayı arayabilirsiniz. Arkadaşım harika bir dinleyici ve yol göstericidir."
Uzattığı kartı cebime atarak başımı saygıyla eğdim. Odadan çıktığım sırada cam kapının üstünden koyu kahve irislerle buluşmuştum. Merakla yanına gelmemi bekliyordu.
Dışarı çıkıp kapıyı kapattığım gibi Hyunjin üstümü açmaya çalıştı. Bununla panik olup sağı solu yokladım. "Ya! Etrafta insanlar olabilir-"
Ellerimizi kenetleyerek beni göl başındaki çadırımıza getirdi. İçeri girdiğimiz gibi kaldığı yerden devam ederek tişörtümü yukarı sıyırdı. "Ne yaptı o sana?"
"Sence doktor ne yapmış olabilir?"
Cebimdeki merhemi çıkarıp ona gösterince üstümü geri kapattı. "Neden seninle yalnız kalmak istedi?"
"Hasta mahremiyeti var ya hani." ^^
Sesini yükselterek "Senin hakkında her şeyi biliyorum zaten ben." dedi.
Kıskanç tavırlara bak... Şu an üstüne atlamak istiyorum, bunu da biliyor musun?
"Evet, biliyorum." demesiyle gözlerim kocaman açıldı. Bazen zihin okuduğundan şüpheleniyordum.
"Bileğini de tuttu, bu çok gereksizdi." deyip bacaklarını çadırın dışına uzattı. Tatlı esintiyle birlikte gölün ufak dalgaları manzaramızı güzelleştiriyordu.
Ben de onun gibi yapıp yanına uzandım, yüzüne baktım. "Ya..."
"Hm?"
Bacaklarımızı birbirine doladım. Gıcık gıcık sırıtmama hiç bakmıyordu. "Kıskandın mı sen?"
"Hayır. Sadece gereksizdi işte."
Yüzünü somurtması şirin geldiği için koca bedenini sımsıkı sardım, enerjim geçince serbest bıraktım. Burnumu birkaç kez yanağına sürtüp gülümsedim.
"Çocukluğundan farkın yok Hyunjin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Next Door | Hyunlix
FanfictionGeçmişin masumiyetiyle fark edilemeyen duygular... Komşu olarak yan yana bir ömür geçirmiş iki ailenin oğulları arasında yaşanan saf aşk. Yongbok, ergenliğinden sonra başına bela olan "farklı" hisler yüzünden çocukluk arkadaşı Hyunjin'le arasına me...