7. Kurtarıcı

861 158 212
                                    

"Özür dilerim..."

"Özür dileme. Bunu sana kim yaptı, onu söyle." derken bir eli ensemdeki saçlarıma gitti. Hâlâ daha sımsıkı sarılıyordu.

Hafifçe ona dönmeye çalışınca dudaklarım kulağına yaklaşmıştı. "Neden, tekrar mı kavga çıkaracaksın? Buna izin vermem."

Başını omzumdan kaldırıp gözlerime baktı. "Söyle Yongbok."

"Hayır."

Derin bir iç çekerek koluma girdi. Canım acısa da ona belli etmiyordum. Bana destek olmasıyla yavaş yavaş yürümeye başladık.

"Demek sessiz kalacaksın, pekala..."


🪷🪷🪷


Kısa bir yürüyüşün ardından mahallenin berberine varmıştık. Normalde bu saatte açık olmazdı ama şansım dönmüştü.

5 dakikada saçımı toparlayıp kısalttı. Para üstünü vermek için içeriden cüzdanını almaya gidince ikimiz yalnız kaldık.

Dakikalardır aynadan beni izleyen Hyunjin yavaş yavaş arkama yaklaştı. Bense mutsuz bir şekilde kısa saçlarıma bakıyordum.

Elini hafifçe arkadaki traş olmuş yerlere değdirip aşağıya doğru sevdi. "Bence sana her türlü model yakışıyor. Hem saçların hızlı uzuyordu değil mi? 2 aya eski halini alır."

Mutlu bir tonla konuşmaya çalışsa da arada sesi titremişti. Sanırım benim ıslak gözlerimi yakalamıştı.

Yine de üzülmemem için böyle tatlı tatlı kandırmaya çalışması burnumun daha çok gıdıklanmasına sebep olmuştu. Gözlerim tekrar dolunca başımı havaya kaldırıp Hyunjin'in karnına yasladım. Yüzüne tersten bakarken o da omuzlarımı birkaç kez okşadı.

"Teşekkür ederim Hyunjin... İyi ki varsın."


🪷🪷🪷


Ertesi hafta pazartesi günü tahmin ettiğim gibi iki taraf birbirine girmişti. Hyunjin isimlerini Minji'den almış olmalıydı çünkü bana hiçbir şey çaktırmamıştı.

O, Minho ve Wonbin kanter içinde sınıfa geldiğinde bütün kızlar dedikodu yapıyordu.

-Tanrım...
-Üçü de çok seksi.
-Hangisini seçeceğimi bilmiyorum!

Hyunjin yerine oturup hiçbir şey olmamış gibi boşluğa bakarken yanına gittim. Dibinde belirdiğimi görünce şaşkın şaşkın bana baktı.

"Bir sorun mu var?"

O benim kurtarıcım olacaksa ben de onu koruyup kollamalıydım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O benim kurtarıcım olacaksa ben de onu koruyup kollamalıydım. "Al bunu."

Uzattığım mendile birkaç saniye baktıktan sonra parmaklarındaki kanı sildi. "Teşekkürler."

Endişeyle kalanları kontrol ettim. Minji ve Wonbin o gece ne yaşandıysa birbirlerine bakmıyordu. Normalde durup dururken bile laf dalaşına girerlerdi.

Minho ise modu tam yerindeymiş gibi şarkı mırıldanıyordu. Koridorda arkadaşlarıyla kavgadaki halleri hakkında konuşarak gaza geliyordu.

Hoca derse geldiği gibi tabii ki azar çekti. "Kavgayla ilgisi olan herkes cezalı! Okullar arası basket maçından sonra bütün sahayı siz temizleyeceksiniz!"


🪷🪷🪷


Liseler arası turnuvaya 1 ay vardı. Okul takımımızda birden fazla tanıdık isim olunca biz de arada izlemeye gidiyorduk. Hatta bazı günler hoca dersi iptal ediyordu, sınıfa moral olması için takımın yanına gönderiyordu. Bu da onlardan biriydi.

-Hyunjinnie, göster gücünü!
-Kedi Minho, fighting!
-Wonbin-ah... Sadece nefes alsan bile bize yeter!

Herkes birini desteklerken ben de arkalarda bir yerde oturmuş maçı izliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Herkes birini desteklerken ben de arkalarda bir yerde oturmuş maçı izliyordum. Bu sırada Minji ağzında lolipopla yanıma geldi.

"Ya, istediğini getirdim."

Kollarım hâlâ ağrıyordu ve arada krem lazım oluyordu. İlaç yazdıramıyordum, anında babama mesaj giderdi.

-Bir tanesin sen!

-Teşekküre gerek yok, hadi Chaewon'un numarasını-

-Hayır. ^^

Yerimden kalkıp çantamı kenara bıraktıktan sonra soyunma odasına gittim. Minji de onu reddetmeme alışmış olmalıydı ki hiç umursamadan arkasına yaslandı.

Soyunma odasındaki boş kabinlerden birine gitmişken anons yapıldı, mola verilmişti. İçeriye karşı takımdan birkaç kişi geldi.

"Ya, Lee Yongbok'u gördünüz mü? Kızlardan daha güzel."

Gömleğimi çıkarttığım sırada bir diğeri "Rakip sınıftaki sarışın çocuk değil mi? Gördüm, gerçekten çekici..." dedi.

"Çekici veya güzel olması sizi ilgilendirmez, işinize bakın."

Tanıdık sesi duyunca olduğum yerde dondum kaldım, bu Hyunjin'di. Diğerleri birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra gülüşüp "Ondan mı hoşlanıyorsun?" dedi.

Başımı merakla kabinin kapısına yasladım. Bu sırada üstüm çıplaktı.

"Hayır, ondan hoşlanmıyorum."

Nedenini bilmediğim bir sebepten göğsüme ağırlık çökmüştü. Sonra dudağımı büzüp yüzümü somurttum. Çok da umrumdaydı sanki?

"Neyse, biz kantine gidelim."

Etraf sakinleşince işime geri döndüm. Kolumun arka kısımlarını kontrol ederken cebimden kremi çıkardım. Bu sırada kapı çaldı.

"İçeride olduğunu biliyorum ufaklık."



🪷🪷🪷

Love Next Door | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin