"Yongbok! Dur!"
Koridordan kaçarak yangın merdivenlerine gittim. O da peşimden gelince kapıyı üstümüze kapatıp beni duvara sıkıştırdı. İkimiz de nefes nefese kalmıştık.
-Şu an aklından ne geçiyor bilmiyorum ama düşündüğün gibi bir şey yok.
-Resmen öpüşecektiniz! Benimle dalga mı geçiyorsun?
-Hayır, bu sadece iş amaçlı-
-Dur bir dakika.
Başını yana çevirip sağ yanağını kontrol ettiğimde kırmızı bir öpücük şekli vardı. "BU NE LAN?"
"Önce bi' sakin olur musun? Sana bunun işle ilgili olduğunu söylüyorum-"
Yüzüne sert bir tokat atmamla sesi kesilmişti. "Sikerim böyle işi. Yaptığın şey aldatmaktan farksız. Gerçekten seni öpmesine izin mi verdin?!"
Hyunjin deliye döndüğümü anlayınca pes edip derin bir iç çekti. "Ne yapmamı istiyorsun?"
-Bu aptal işi bırakmanı istiyorum. İleride daha ne şekillerde fotoğraf çektirecekler acaba?
-Nasıl bırakabilirim? Ben bu şekilde hayata atıldım. Fırsatları geri çeviremem, yaşam tarzımızı biliyorsun...
Yaşam tarzımız?
Hyunjin bunu söylerken ilk defa kendi kasabasını küçümsediğini hissetmiştim. Para gözünü şimdiden kör etmişti.
"Tanımadığım bir kız yanağımı öptüğü için mi bu kadar sinirleniyorsun?"
Yakalarını tutup kendime çekince aramızdaki mesafe kapanmıştı. "Dalga mı geçiyorsun? Tabii ki başka kimsenin sevgilimi öpmesini istemiyorum."
Kıskanç halimi görünce yandan sırıtmıştı. Kokuma dayanamayıp dudaklarıma yumulmaya yeltenmişti ki hemen başımı yana çevirdim.
-Bu boktan yerde çalışmaya devam ettiğin sürece beni bir kere bile öpmene izin vermeyeceğim.
-Sevgilim birazcık fazla kıskanmış sanki...
-Gayet ciddiyim Hyunjin, seçimini yap. Bu iş mi, ben mi?
-Yongbok... Ne diyorsun sen?
-Kararını ver. Bekliyorum.
Telefonu çalınca elini cebine attı. Gözlerini benden ayırmadan cevaplamıştı. "Efendim Sunbae?"
"Ya, nereye kayboldun?
Herkes sette seni bekliyor.""Tamam, geliyorum." deyip aramayı sonlandırdı. Duvardan geri çekilerek "Bunu sonra konuşalım, olur mu?" dedi.
Bileğini tuttuğum gibi kendime çevirdim. "Yine o kıza sarılmaya mı gidiyorsun?"
Derin bir nefes verip sessiz kalmıştı. Gözlerim tekrar dolduğunda hayatım boyunca geri alamayacağım o sözleri söylemiştim.
"Eğer ki o stüdyoya geri dönersen...
Beni kalıcı olarak kaybedersin."Olayın ciddiyetinin farkında değildi. Elimi hafifçe tutarak bileğinden ayırdı. "Bu sadece iş Yongbok... Onunla aramızda hiçbir şey yok."
Yangın merdivenlerinden ayrılmasıyla demir kapı yüzüme kapanmıştı. Kendimi koca bir hiçmiş gibi hissetmiştim. Hyunjin beni öylece bırakıp gitmişti...
Gözyaşlarım hayal kırıklığıyla yanaklarımdan süzülürken merdivenleri iniyordum. Bir de onun için enayi gibi geceden hazırlanıp brownie yapmıştım, saatlerce yol gelmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Next Door | Hyunlix
FanficGeçmişin masumiyetiyle fark edilemeyen duygular... Komşu olarak yan yana bir ömür geçirmiş iki ailenin oğulları arasında yaşanan saf aşk. Yongbok, ergenliğinden sonra başına bela olan "farklı" hisler yüzünden çocukluk arkadaşı Hyunjin'le arasına me...