Geçmişin masumiyetiyle fark edilemeyen duygular... Komşu olarak yan yana bir ömür geçirmiş iki ailenin oğulları arasında yaşanan saf aşk.
Yongbok, ergenliğinden sonra başına bela olan "farklı" hisler yüzünden çocukluk arkadaşı Hyunjin'le arasına me...
Mevsimler geçti... Hyunjin'le annesi bile pek sık konuşamaz olmuştu. Artık o buradan biri değildi, yabancıydı.
Kariyerinin ikinci yılını tamamladıktan sonra, daha 21 yaşındayken aldığımız habere göre Versace'nin yeni elçisi olmuştu.
Versace?
DÜNYA MARKASI VERSACE.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Artık sadece en ünlü isimlerle takılıyordu. Hwang Hyunjin bir markaydı, herkesin gözdesi olmuştu.
Niki lisede çok başarılı olmuş, şimdiden hedefini belirlemişti. Pilot olacaktı.
Wonbin ise seçmelere katılıyor, şarkıcı olmak istiyordu. Her yerde gitarıyla dolaşıyordu. Ha bir de, sevgilisi Minji'yle.
🪷🪷🪷
Bayan Hwang ve ben bu süreçte epey yakınlaşmıştık. Hemen hemen her gün Hyunjin'in dedikodusunu yapıyorduk.
-Çay içer miyiz?
-İçeriz, içeriz. Ay yani inanamıyorum çocuğum, ben ne hayırsız bir evlat yetiştirmişim? Parayı buldu, bizi unuttu.
-Hiç sormayın anneciğim. Gerçekten bu konuda Hyunjin'e o kadar sinirliyim ki ondan ciddi ciddi nefret ediyorum artık.
Hyunjin'in anne babası, benim anne babam olmuştu. Onlara böyle seslenmemi kendileri istemişti. Tamamen bir başıma kalınca kıyamamışlardı sanırım.
Nefret kelimesini duyunca Bayan Hwang'ın bütün ifadesi değişti. Fincanını bırakıp benim koltuğuma geçti ve ellerimi tuttu. Başını çaresizce sağa sola salladı.
-Hayır Yongbok... Ondan nefret edemezsin.
-Nedenmiş? Bana değer vermeyen birine ben neden değer vereyim?
-Çünkü o senin hazinen, sen de onun hazinesisin.
-Ne hazineymiş ama... Reklamlar olmasa yüzünü unutacağım beyefendinin.
-Hyunjin sana her şeyden daha çok değer veriyor. Bunu son kavgamızda anladım.
Son kavgaları törende yaşanan skandaldan sonra çıkmıştı. Merakla ona dönüp oturuşumu düzelttim. "Ne demişti?"
"Yongbok... Senin için bizi, ailesini karşısına almaya hazır olduğunu söylemişti. Sana anlattı mı bilmem ama o gün babasından epey dayak yemişti. Hemen sonra evden ayrıldı zaten, kampa gittiniz. Deli oğlum seni çocukluğundan beri her şeyden üstün tutuyor."
