-2 gün önce-
Ali Kaptan'ın ortadan kaybolduğunu öğrendiklerinde panik yapmışlardı ve ilk açıklarını verdiler. Karısının yanına geldiler. Onları takip edip karısını bulduk. Onların gitmesini bekleyip gittiklerinde karısını alıp eve ufak bir not bıraktık. Ali Kaptan artık bizimle o masaya oturmak zorundaydı.
Önce en gizli emellerni öğrenecektik. İçten yavaş yavaş çürütmemiz daha kolay olacaktı.
Kadını yanımızda götürüp bir odaya koyduk. Behram bir gün boyunca uyumuştu. Kendine gelmeye çalıştığı için kimse dokunmamıştı.
O uyurken yanına gidip saçlarıyla oynadım. Sonra çıkıp Berillerin olduğu odaya gittim. Naz oradaydı ama Beril yoktu. Naz'ı görmek kalbimi acıtmıştı.
"Uyudu mu?" Dedi Naz bana dönüp.
"Evet." Diye mırıldandım. Enes cebinden çıkardığı hap kutusunu salladı.
"Çocuğu haplarla uyutuyoruz azgın boğa gibi." Deyince kutuya baktım.
"Kendi uyumadı mı?" Diye şaşkınca mırıldandım. Enes güldü. "Ona kalsa ölmeyi tercih edecek."
"Hapları öğrendiğinde de seni öldürecek." Diye mırıldandı Naz.
"Beril burada değil mi?" Diye es geçtim.
"Kaptanın yanında." Diye cevapladı Enes ayağa kalkıp. "Ben bir bakayım onlara." Diye mırıldandı sonra. Başımı salladığımda gözüm Naz'a kaydı. Enes çıktıktan sonra karşısına oturdum.
"Ben de seninle konuşmak istiyordum." Dediğinde yutkundum.
"Üzgünüm." Diye karşılık verdim başını sağa sola salladı.
"Babamın istediği oldu, boş ver." Eliyle saçını itti. "Anneannenle alakalı olan konuyu öğrenmişsin." Başımı salladım.
"Detayları merak ediyor musun?" Gözlerimi kapattım. İçimdeki sesi susturdum. Geçmiş oradaydı evet ama artık canımı yakamayacaktı izin vermeyecektim.
"Anlatır mısın?" Dediğimde gözlerimi açıp yüzüne baktım.
"Elbette."
***
Beril Ertekin
Kaptan bana baktı. "Büymüşsün." Dediğinde sırıttı. Elimi yumruk yaptım. Düşündüklerinin aksine bu adam iyi falan değildi. Eve sürekli gelip giderdi. Hatta bu birlik kurulmaya başladığında ilk yanlarında olan insan da oydu. Beni sürekli suçladı ve yanlarında olmam gerektiğini savundu. Bir yandan da aptallık ettiğimi söyledi.
"Ölüme yakınsın ama cesur taklidi yapıyorsun." Dediğimde güldü.
"En azından senin gibi dışta kalmış değilim." Söylediği şeyle durup arkasına dolandım. Elim omzunda gezindi.
"Sana dışarıda kalmak ne demek göstermemi ister misin?" Kulağına doğru eğilmiştim.
"Cesareti olmayan birisin." Dedi. Cevap vermeden konuşmayı dinledim.
"Korkaksın. Babanın dediği gibi." Yine sustum ama elim cebime doğru gitti. Metale değen parmaklarımla bir his kalbimden ruhuma yayıldı.
"Benimle oynama." Dedim sakince, metalin açılma sesi odayı doldurdu. Bıcak yavaşça yüzünde gezindi.
"Manyak mısın kızım bırak!" Çırpınamadı bile. Yüzünü çevirdiği an kalacak izin farkındaydı. Kapı açılınca içeri Enes girdi. Gözleri büyüdü hemen kapıyı kapatıp bana doğru geldi.
"Beril." Dediğinde yutkundu. "Ne yapıyorsun?" Bıçak yüzünde kalmaya devam etti.
"Enes yardım et bana, bu kız manyak." Kaptan susunca kaşlarımı çattım. Bıçağın ucu yavaşça yüzünde gezindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELUN
General FictionKAYIP KİMLİKLER VE SÖYLENEN YALANLAR... "Seni daha iyi koruyabilmek için." Ve kurt kızı yedi. Kocaman ağzının kenarında yalan bir tebessümle gizledi çoğu şeyi. Kan hariç. VAR OLMAYAN BİR ÇIKIŞ İÇİNDE SIKIŞMIŞKEN... "Şunu söylemeyi kes! Ben sana ihan...