Bölüm 8-GİZLİ GÖREV-

38 17 46
                                    

Merhaba yine yeni yeniden karşınızdayım.

Bölümlerin gidişatı hakkında neler düşünüyorsunuz bakalım?

Oylar ve yorumlar bol olursa mutlu olacağım.

Gidişat hakkında neler düşündüğünüzü, kaç kişi devam ettiğimizi merak ediyorum.  Geri dönüt bu noktada olursa daha sağlıklı bir yol almamız muhtemel.

Yeni kapak hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Kapağına göre yargılanıyor denilince biz de gerekeni yapalım dedik. 

Profilimde Kül ve Aftiel kitaplarını da bulabilirsiniz. Ama şu an daha çok buna yoğunlaştım. Çünkü, o kısımda sürpriz olsun.

O haldee keyifli okumalar.

.

.

İnstagram: Seymadaldalli

.

.

Dünya kavgalar ve savaşlar gördü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Dünya kavgalar ve savaşlar gördü. İntikamlar, aşklar ve tutkular...

Tüm olan şeyleri yaşamın kırılgan yanları bir şekilde insanlar da görebilsin diye ortaya koydu. Aşklar nefretle son buldu. Çok azı bu kaideyi bozdu.

İntikam bir döngüde kayboldu. Savaşlar çözümsüz kaldı. Denge denilen o garip söylem ağızlarda dolanırken aslında gerçek denge çoktan kaybolduğunu gazetelerin ilan köşesinde duyurdu,  bilinmezliğin arasında yeni bir noktada durdu.

Ortada durmak ve yeni bir düzende yaşamayı öğrenmek için vazgeçilen şeyler vardı. Şimdi bir devri böyle bir vazgeçişle kapatırken yeni bir devir açmak için ilk adımı attım.

Bu defa vazgeçtiğim şey hayatım değildi. Bir hayat uğruna yakmayı göze aldığım bir dünya vardı.

Birlikle ilk tanışmada bu alevin kıvılcımı yakıldı. Birlik kavramı, bana uzak bir köşeden bakarken ben onun arkasından, baktığını sandığı yerden de geriden onu izledim. Arkamda değildi ama öyle sanıyordu.

Birlik kavramı, yanlış yerde duruyor ve doğru olduğunu sanıyordu. Ona dahil olan herkes ete kemiğe bürünmüş hatalardan ibaretti. Onu kabullenmek, kendini reddetmekten sonra geliyordu.

Elimde tuttuğum aynaya gözünün hiç kayamayacak olması bundandı.

Bu kavramı ben doğduğumda bileklerimden kanıma doğru puşeleyen herkes vakti geldiğinde bileklerimden zehri almaya çalışacaktı. Zehir kanımda değil kalbimde yeni bir yerde çoğalacaktı. Karanlık ilk kez o zaman onların da kulağına gidip 'Merhaba' diye fısıldayacaktı. Benim aksime onlar buna merhaba diye karşılık vermeyecekti.

MELUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin