Onlarda herkes gibi sıradan insanlardı. Annelerin ve babalarının ani ölümü sonrasında beşkardeş yalnız kalır. Hiç görmedikleri, adını bile duymadıkları amcaları Alex Taylor'u tanıyınca hayatlarını altüst ederler. Bir zaman tünelinden sırlarla dolu f...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ÖNEMLİ NOT: AÇIKLAMALAR KISMINA Sığmadığı için görsel buraya yüklenmiştir. Keyifli okumalar dilerim.
İki binli yılların başında mayıs ayının ortalarında bir gün, İngiltere'nin başkenti Londra'da öğlen saatleridir. Büyük bir kalabalık, ülkenin eski, ürkütücü ve tarihi mezarlığı olan Highgate Mezarlığı'nda toplanmıştır. Korkunç bir kaza sonrası bir karı koca feci şekilde can vermiş, arkalarında beş çocuğu yetim ve öksüz bırakmışlardır. Bu talihsiz olay sonrası çocukların hiçbir akrabalarının olmadığı Papaz Tom'a söylendiğinde olayın üzüntüsü kat be kat artmış, cenazeler gömülürken çocuklar arka planda gözü yaşlı beklemektedirler.
Defin sona ermek üzereyken arka saflardan uzun boylu, yüzünde derin bir bıçak kesiği olan ürkütücü bir tip Papaz Tom'un yanına sokulur. Onunla çok özel ve önemli bir konuda konuşmak istediğini söyler. Papaz Tom ona kim olduğunu sorduğunda parmağı ile çocukları gösterip, "Şurada ağlayan çocuklar var ya, işte ben onların öz amcalarıyım." der. Papaz Tom bunun imkânsız olduğunu, bu çocukların hiçbir akrabalarının olmadığını ve yasal olarak verilen belgede hiçbir isim yazmadığını söyler.
"Kendimi tanıtayım, benim adım Alex Taylor. Size her şeyi anlatıp, ispat edeceğim ama öncelikle kardeşimin ve karısının nasıl öldüğünü bilmek istiyorum."
Papaz Tom,
"Yağmurlu bir günmüş. Katıldıkları davette aşırı miktarda alkol almışlar. Arkadaşları onlara bu şekilde yola çıkmamaları için ısrar etmelerine rağmen kimseyi dinlemeyerek gece yarısı evlerine dönmek üzere yola çıkmışlar. Hava yağmurlu olduğundan görüş mesafeleri çok azmış, eyalet girişindeki taşlı yolda bir kamyonun çarpması sonucu uçuruma yuvarlanmışlar. Sağlık ekipleri gelmiş fakat zavallılar olay yerinde feci şekilde can vermişler."
Alex Taylor bir müddet olduğu yere çöker ve içinden kısık bir sesle,
"Beni hiç affetmedin abi, oysa şu dünyada senden başka kimsem yoktu."
Papaz Tom, şaşkınlık içerisinde,
"Lütfen söylemek istediğinizi açıkça söyler misiniz? Kendi kendinize konuşarak bu dramatik olaya gizem mi katmak istiyorsunuz?"
Alex Taylor, kızgın bir bakışla ve yüksek bir ses tonuyla,
"Abim beni yıllar önce söylediklerime inanmayarak evinden kovdu. Yaşadıklarımı ona ispat ettikten sonra benden uzaklaşarak hayatından beni çıkardı. Birçok kez ona ulaşmak istedim. Her seferinde önüme engeller koydu. Oysa ondan tek isteğim yaşadığım olaylar karşısında bana destek olmasıydı. Abimi ve beş çocuğunu yıllarca uzaktan takip ettim. Ölüm haberini öğrenir öğrenmez de buraya geldim. Size söyleyeceklerim bu kadar, daha fazla detay vermeyeceğim."
Papaz Tom,
"O halde yarın kiliseye gelin ve bütün kanıtları yanınızda getirin."
