3.BÖLÜM 3.KISIM [ İLK SAVAŞ: YA ZAFER YA ÖLÜM ]

24.6K 1.9K 43
                                    

Kraliçe Rae, Sidon Sarayı'nın en üstünde yer alan gözcü odasına yerleşir. Kırmızı deri bir çantanın içinden bir avuç külü avucunun içine sıkar, avucunu Gümüş Ordu'ya doğru uzatır. İçindeki iblis ile büyülü sözleri söylemeye başlar. Gözleri tamamen bembeyaz olmuş, üzerine bastıkları zeminin titrediği fark edilir. Büyülü sözler tamamlandığında Kraliçe Rae avucunu açar, avucundaki külü Gümüş Ordu'ya doğru üfler. O anda anlam veremedikleri çok sert bir rüzgâr çıkar, öyle ki rüzgâr yerdeki tozu ve kumu kaldırıp Gümüş Ordu'nun üzerine savurur. Büyücü Simon Magus bu durumu hemen fark eder. Büyücü Abaris'in yanına gider ve bu durumu onunla paylaşır. İki büyücü, Kral Alex ve Gümüş Kral'ın yanına giderler.

Büyücü Simon Magus,

"Kralım, üstümüzde dönen bu kuvvetli rüzgâr büyüdür. Yakılarak öldürülen cadıların külleri üstümüze savrulmuş olmalı." der.

Kral Alex, Büyücü Abaris'e dönerek bu durumdan bizi kurtar diye emir verir. Büyücü Abaris,

"Kralım, tüm ordunuza emir verin, herkes gözlerini kapatsın ve dizlerinin üzerine çöküp başlarını siper alsın." der.

Kral Alex söyleneni yapar, tüm orduya emir vererek istenilen konumu aldırır. Büyücü Abaris eski ve yıpranmış çantasının içinden koyu kahverengi bir toprağı iki avucunun içine alır, ellerini iki yana açar ve büyülü sözleri yüksek sesle okumaya başlar. Büyülü sözler bittiğinde iki avucunun içindeki toprağı rüzgâra fırlatır.

Gümüş Kral, Simon Magus'a dönerek Büyücü Abaris'in ne yaptığını sorar. Büyücü Simon Magus,

"Kralım, krallıklarda ölen kahraman şövalyelerin ve kadim kralların mezar toprağını cadıların küllerine savuruyor." der.

İki ayrı rüzgâr birbirine kilitlenmiş, büyük bir uğultu ile bir girdap yaratmıştır. Sanki şövalyeler ile cadıların ruhları savaşıyordur. Bir müddet sonra o kuvvetli rüzgâr bir anda kesilir.

Büyücü Abaris,

"Kralım, başınızı kaldırabilirsiniz, büyüyü savuşturduk." der ama başlarını kaldırdıklarında Sidon Orduları hemen karşılarında duruyordur. Kuvvetli rüzgârdan ve kum fırtınasından yararlanan Sidon ordusu, Gümüş Ordunun karşısına dikilmiştir. Bundan sonra yapılacak hiçbir şey yoktur. Kral Alex yapılacak tek şeyi yapar, kılıcını kınından çıkarır ve havaya kaldırır,

"Ya Zafer Ya Ölüm!"

Tüm Gümüş Krallık ordusu soluksuz bir şekilde hücum emrini bekler, ardından Gümüş Kral sağ elini yumruk yapar ve havaya kaldırır. Gümüş Süvariler de saldırı emrini bekler. Aynı anda iki kral haykırarak kılıç ve yumruklarını Sidon ordusuna yöneltip "Hücum!" diyerek emir verirler. Artık iki ordu göğüs göğüse çılgınca savaşmaya başlar.

Rose kendi ordularıyla kuzeyden gelecek ordunun durdurulması için konum aldırmış, Steve ise üç yüz okçusu ile beraber Gümüş Ordunun üzerinden Sidon askerlerine ok yağdırıyordur. Sidon ordusu, sayıca Gümüş Ordudan o kadar fazladır ki yapılan her şeye rağmen bir üstünlük söz konusu değildir. Devreye Kral Alex'in sadık iki generali ve onların orduları girer. Kral Alex'in sadık askerleri Sidon ordusunun arka kısmında bir koridor açarlar.

Kraliçe Rae, yukarıdan kendi ordusunun da ihanete uğradığını görür. Kuzey ordularına ve saray ordularına emir verip son askerine kadar Gümüş Orduya saldırmaya başlar. Kral Alex'in ona sadık ordusu, sayıca çok fazla olmalarına rağmen Sidon ordusunun yanında nokta kadar kalmış, kendi içlerinde bir çember oluşturup savunmaya geçmişlerdir. Saray askerleri ve kuzeyden gelen büyük bir orduyu gören Gümüş Kral, ordusunu ne geri çekebiliyor ne de ileri götürebiliyordur.

4 DİYAR: KRALLIK SAVAŞLARI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin