"Sana bu cesareti, özgüveni Kraliçe Rose vermiş anlaşılan. Öyleyse dediğin gibi olsun, seni kırmayacağım. Hazırlıkları yapsınlar, yarın şafak ile beraber Gümüş Krallığı'na gidiyoruz. Ha Arman, unutmadan, yirmi sandık altın, on sandık kumaş, babanın öldüğünde taşıdığı kılıç, bir de Orman Krallığı'nın bayrağını yanına al. Hediye olarak götüreceğiz."
Bu konuşmaların ardından Prens Arman'ın talimatları ile tüm hazırlıklar yapılır, sabahın ilk ışıklarıyla Orman Krallığı'nın tüm kraliyet üyeleri yola koyulur. Öğlen saatlerinde Gümüş Krallığı'nın sarayına ulaşırlar. Gözcüler, habersiz gelen Orman Krallığı'nın hükümdarlarını görür görmez davullara vurarak işaret verirler. Ne olduğunu anlamak için Kraliçe Rose, gözetleme kulesine fırlar. Gördüğü karşısında çok heyecanlanır. Gelen, Orman Krallığı'nın kraliçesi Hannan ve prensi Arman'dır. Hemen hazırlanarak amcası Kral Alex Taylor'a haber verir. Hep birlikte onları karşılamak için sarayın giriş kapısına inerler. Kapılar sonuna kadar açılır. Ne için geldiklerini merak içinde bekleyerek, tüm Orman Krallığı'nın üyelerini karşılarlar. Kral Alex en öndedir. Yürüyerek at üzerindeki Kraliçe Hannan'a doğru gider. Başını eğer ve konuşmaya başlar.
"Evet, Kraliçe Hannan, hoş geldiniz şeref verdiniz ama bu ziyaretinizin sebebi nedir? Önceden haber verseydiniz, hazırlık yapardık."
"Kadim dostum Kral Alex Taylor, bizi içeri davet edersen, sana ne için geldiğimizi anlatırım."
Kral Alex, tüm misafir heyetini içeriye buyur eder. Kafilenin sonundaki atların çektiği çeyiz arabası gözünden kaçmaz. Hiçbir şey olmamış gibi onları sarayın misafir salonuna alır ve büyük krallık masasına oturtur. Kendisi masanın en başında ayaktadır. Konuşmaya başlar.
"Evet, kraliçem, öncelikle savaşta bize verdiğiniz büyük destekten dolayı size minnettarlığımı belirtmek isterim. Bu ziyaretin başka bir amaç taşıdığını da farkındayım. Şimdi sizi dinliyorum."
"Seni tanıdığım günden beri hiç değişmemişsin, Kral Alex. Gelirken oğlum Prens Arman'a da aynı sözleri söyledim. Açık sözlü, agresif, ters... Pek lafa gerek yok, hemen konuya gireyim. Oğlum Prens Arman, yeğenin Kraliçe Rose ile evlenmek istiyor. Bana Kraliçe Rose'a âşık olduğunu söyledi. Ben de üzerime düşeni yaptım, onu gelinim ve tek varisim Prens Arman'ın eşi olarak senden istiyorum."
Bu hızlı giriş ve ani konuşmalar karşısında misafir salonunda büyük bir sessizlik olur. Herkes durmuş, Kral Alex'in ağzından çıkacak sözlere kilitlenmiştir. Kral Alex başını Rose'a çevirir ve gözlerine bakar. Kraliçe Rose hayatında ilk defa yaşadığı bu şey karşısında mahcuptur, ama bu evliliğe istekli oluşu amcasının gözlerinden kaçamaz.
"Anlaşıldı, demek zamanı geldi. Kraliçe Rose'un verdiği karar benim kararımdır. Şimdi ayağa kalk ve ne istediğini bize söyle." der.
Kraliçe Rose ayağa kalkarak konuşmaya başlar.
"Amca, senin kararının üzerine ben bir şey söyleyemem, ama benim fikrimi, ne istediğimi sorarsan, Prens Arman ile evlenmeyi isterim." der.
Kral Alex "O zaman konuşacak bir şey kalmadı. Zaten siz de hazırlıklı gelmişsiniz. Nişanı yemekte kutlayalım." der.
Diyar'da ikinci mutluluk yaşanır. Evlilik merasimi tüm krallıklar toplandığında ay dönümünde yapılacaktır. Yemekler yenir, söz alınır. Orman Krallığı kraliçesi ve prensi kendi ülkelerine dönerler. Kral Alex, Kraliçe Rose'un evlilik haberini kardeşlerine, yani Diyar'ın krallıklarına duyurur. Hepsini Gümüş Krallık'a davet eder. Birkaç gün içinde tüm kardeşler ve krallıklar Gümüş Krallık'a gelir. Her şey öylesine hızlı gelişir ki, hep birlikte Orman Krallığı'na doğru yola çıkarlar.
Kraliçe Hannan tüm krallıkları karşılar ve misafir eder. Yemekler yenir, eğlenceler yapılır. Kral Alex son kez Rose ve Arman ile konuşmak için onlarla yalnız kalmak ister.
"Evlatlarım, bu günden sonra birsiniz. Birbirinize, krallıklarınıza sahip çıkın. Sizden isteğim, topraklarınızı birleştirmeden önce bir müddet Gümüş Krallık'ta hüküm sürmenizdir. En azından yaşanacak sıkıntılar bitene kadar." Arman bunu memnuniyetle kabul eder. "Biz de aynı kararı almıştık." der.
Gelişmelerden çok mutlu olan Kraliçe Emily, ablası Rose'a sarılarak onu tebrik eder. Steve ile Agnes, Rose'un mutluluğunu paylaşır. Jack ile Benjamin, ablalarına sarılarak onu kutlarlar. Birleşme merasimi bitmiş, sabahın ilk ışıkları ile beraber herkes kendi krallığına dönmek için yola çıkmıştır.
Kral Steve, Kral Alex'e bakarak,
"Amca, Sidon Krallığı'na döndüğümüzde seninle konuşacaklarım var. Aldığım kararları seninle paylaşmak istiyorum." der.
Kral Alex, Kral Steve, Prenses Agnesve Prens Benjamin ile Sidon Krallığı'na, Kral Jack kendi krallığı olan ElamKrallığı'na, Kral Artagon ve Kraliçe Emily ise Kayıp Krallık'a dönerler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 DİYAR: KRALLIK SAVAŞLARI (Tamamlandı)
FantasyOnlarda herkes gibi sıradan insanlardı. Annelerin ve babalarının ani ölümü sonrasında beşkardeş yalnız kalır. Hiç görmedikleri, adını bile duymadıkları amcaları Alex Taylor'u tanıyınca hayatlarını altüst ederler. Bir zaman tünelinden sırlarla dolu f...