Kral Alex, kendi ordusuyla birlikte Sidon Krallığı topraklarına giriş yapar. Ordu bir müddet yol aldıktan sonra Sidon gözcüleri tarafından fark edilir. Bu durum Kraliçe Rae'ye bildirilir. Bütün Sidon Krallığı ve orduları savaş konumuna geçer. Kraliçe Rae, generallerini toplar, savunma ve saldırı için emir verir. Ansızın gerçekleşen bu savaş ortamı, Kraliçe Rae'nin etkisi altında olduğu Dış Krallık'a ve birlikte hareket ettiği Elam Krallığı'ndan yardım ve destek almasına vakit tanımaz. Fakat gördüğü düşman ordusu kendi ordusunun üçte biri kadardır.
Kraliçe Rae'nin sadık komutanı şöyle der,
"Kraliçem, bize Gümüş Krallık haricinde savaş açabilecek bir krallık yok. Onların ordusu bizim ordumuzun yarısı kadar bile değil. Topyekûn saldırmış olsalar bile hepsini yenecek gücümüz var. Süvarileri ve savunma askerlerini savaş düzenine getirdik. Kuzey kanadındaki okçular yerlerini aldı. Böyle aptalca bir ordu ile bizimle savaşamazlar. Başka bir planları olmalı. Ne olursa olsun onları tarihe gömeceğiz, kraliçem. Şüpheniz olmasın."
Kral Alex'in ordusu Sidon Sarayı'na doğru yürümeye devam eder. Kral Alex, kendi sancağını ve Sidon'un Kral Alex dönemindeki flamalarını açar. Ordu komutanları bu durumu gördüğünde gözlerine inanamazlar. Senato acil toplanır ve yapılması gereken tedbirleri kararlaştırırken Rae'nin sadık komutanı,
"Kraliçem, gelen bu ordu, Kral Alex'in ordusu bayrakları ve flamaları eski Sidon Krallığı'na ait." der.
Bu sırada Kral Alex'e bağlılık sözü veren senatodaki devlet adamı yüksek sesle konuşur.
"Dostlarım, görmüyor musunuz? Gelen bizim kralımız ve bizim ordumuz. Kral Alex'e karşı mı savaş vereceğiz? Tanrı bu mucizeyle bize kralımıza sahip çıkma onurunu gösterdi."
Bu sözleriyle tüm senatörlerin ve devlet adamlarının kafalarını karıştırır.
Kraliçe Rae yerinden fırlayarak senato kürsüsünden hızla gelir ve yüksek sesle şöyle der,
"Bu alçak ve hain adamın sözlerine kulak asmayın."
Devlet adamı cevap verir,
"Evet, fakat karşımızdaki Sidon Krallığı'nın gerçek sahibi Kral Alex, siz ise büyülenmiş bir kraliçesiniz. Gerçek kralımıza daha fazla ihanet edemeyiz."
Kraliçe Rae belinden hançerini çıkarıp devlet adamının boynuna saplar. Devlet adamı dizlerinin üzerine düşer, boynundan fışkıran kanları elleriyle bastırır ve Rae'ye,
"Sonun geldi, bu alçağa inanmayın."
Kraliçe Rae ölmekte olan devlet adamına daha fazla konuşmaması için hançerini defalarca saplar ve senatoya doğru yere yığılan devlet adamını elindeki kanlı hançeriyle göstererek,
"Bu hain gibi ölmek istemiyorsanız şimdi kraliçenize eğilerek sadakatinizi sunun."
Tüm senatörler eğilerek Kraliçe Rae'ye biat ederler. Ordu cephesinde Sidon'un tüm orduları harekete geçmiş ve hepsi savaş ve savunma konumunu almıştı. Kral Alex yanındaki Büyücü Simon Magus'a,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 DİYAR: KRALLIK SAVAŞLARI (Tamamlandı)
FantasyOnlarda herkes gibi sıradan insanlardı. Annelerin ve babalarının ani ölümü sonrasında beşkardeş yalnız kalır. Hiç görmedikleri, adını bile duymadıkları amcaları Alex Taylor'u tanıyınca hayatlarını altüst ederler. Bir zaman tünelinden sırlarla dolu f...