Büyücü Apsetus, aynı hızla Elam Krallığı'na geri dönmek için yola çıkar. Terox'un verdiği tüm koordinatlar neredeyse sona gelmiştir. Büyü gücünü ve yol bilgisini iyi bilen Apsetus, normalde üç günlük bir yolu bir günde gidip yeniden Elam Krallığı'na ulaşır. Sarayın avlusundan merdivenlerle taht odasına hışımlı, sinirli bir şekilde yürürken Kraliçe Bia onun gelişini ve telaşını kendi penceresinden görmüştür. Bir şeylerin ters gittiğinin farkındadır. Kraliçe Rae'ye gidip durumu anlatır.
"Bize davranışları, konuşmaları, yaptıkları hiç normal değil gibi gözüküyor."
Kraliçe Rae,
"Ben de Dış Krallık'a gitmek istediğimi savaş sonrasında yeniden taç giyme töreni yapmak istediğimi söyledim. Fakat Endor bana hakaret ederek odasından kovdu. Neler döndüğünü anlayalım ve hemen harekete geçelim."
Bia, üzerindekileri çıkarır. Saraydaki hizmetçilerin giydiği sıradan bir kıyafet giyer ve saray koridorlarında dolaşarak Apsetus'u aramaya başlar. Büyücü Apsetus soluk almadan Cadı Endor'un odasına girer. Tam girdiği esnada Kraliçe Bia onu görür. Kendi sarayını çok iyi tanıyan Bia, odanın şömine boşluğuna, diğer bir odadan girerek sokulur ve konuşmaları dinlemeye başlar.
Büyücü Apsetus, Cadı Endor'a Terox ile son görüşmesindeki detayları anlatması gerektiğini söyler.
"Terox'un Elam Krallığı'na ordu göndermeye niyeti yok. Elam Krallığı'nın tüm ordularını ve halkını bu savaş ile birlikte yok etmeyi planlıyor.
Cadı Endor,
"Peki, Kraliçe Bia ve Rae ne olacak?" diye sorar.
Apsetus,
"Terox savaşın hemen ardından onların öldürülmesini emretti ve bunu senin yapmanı istiyor."
Cadı Endor,
"Madem ölecekler, şimdi öldürelim gitsin. Nasıl olsa odalarında işe yaramaz şekilde duruyorlar." der.
Büyücü Apsetus ise,
"Hayır, olmaz. Elam Krallığı'nda on bir bölük asker var. Yarısı bizim himayemizde, fakat diğer yarısı Kraliçe Bia'nın emrinde. Onları görüştürmeyip odasında tutmalıyız. Kargaşa çıkarsa Elam Krallığı kendi içinde birbirlerini yok ederler. Bu hassasiyeti bilmelisin. Şimdi büyünün etkisinde olan üç generali görmeli ve Terox'un savaş planını tatbikat yapmaları için emir vermem gerekiyor." şeklinde cevap verir. Sözlerini bitirdikten sonra oradan ayrılır.
Kraliçe Bia, olanları duyduktan sonra bir süre yerinden kıpırdamaz. Büyük bir üzüntü içindedir, kendi zalimliğinin onların yaptıklarının yanında bir hiç olduğunu görür. Ardından Kraliçe Rae'nin yanına gider ve yaşananları tüm ayrıntılarıyla anlatır.
"Seni getiren askerlerinle konuş ve gece karanlık çöktüğünde plan yapalım. Ya ordunun yarısıyla Elam Krallığı'nı ele geçirelim ya da Kayıp Krallık'ın topraklarına sığınalım."
Kraliçe Bia,
"Bana bağlı tüm komutanlarla gece karanlık çöktüğünde konuşup plan yapacağım. Otuz bin kişilik bir orduyu bir anda kaybetmek kolay değil. Yarısını bu gece yarısı, diğer yarısını bir sonraki gece yarısı krallıktan uzaklaştırıp Kayıp Krallık'ın topraklarına götüreceğim. Bu arada sen kendi komutanınla konuş, yarın sabah şafağıyla birlikte Kayıp Krallık'ın, Med İmparatorluğu ile birleştiği sınıra yakın bir yere konuşlandırılsınlar. Yanlarına alabildikleri kadar yiyecek ve erzak alsınlar."
Birkaç saat sonra Cadı Endor, Kraliçe Rae ve Bia'yı kontrol etmek için bulundukları odaya gelir.
"Bir şeye ihtiyacınız var mı diye sormayacağım. İhtiyacınız olsa da vermeyeceğim. Zaten kısa zaman sonra hiçbir şeye ihtiyacınız kalmayacak, rahat edeceksiniz." diyerek kapıyı çarparak odadan çıkar. Kısa bir süre sonra Kraliçe Bia, Kraliçe Rae'ye,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 DİYAR: KRALLIK SAVAŞLARI (Tamamlandı)
FantasyOnlarda herkes gibi sıradan insanlardı. Annelerin ve babalarının ani ölümü sonrasında beşkardeş yalnız kalır. Hiç görmedikleri, adını bile duymadıkları amcaları Alex Taylor'u tanıyınca hayatlarını altüst ederler. Bir zaman tünelinden sırlarla dolu f...