Sabahın ilk ışıklarında Büyücü Abaris, Steve ve Rose'u uykularından kaldırır. Onlara,
"Yola çıkma zamanımız geldi, yolculuk için gereken tüm hazırlıkları yaptım. Bugünün sonunda Dünya Diyarı'nın giriş kapısında olacağız. Ertesi gün kardeşleriniz ve amcanız ile buluşacaksınız." der.
Kahramanlarımız yola çıkarlar, onlara on süvari asker çöl girişine kadar eşlik eder. Yolda Büyücü Abaris, Dört Diyar'a nasıl düştüklerini ayrıntıları ile sorar. Steve ve Rose, Abaris'e tüm detayları anlatırlar.
Abaris,
"Dünya Diyarı'na giriş kapağını bir büyü ile açacağım. Yalnız burada bilmeniz gereken çok önemli bir husus var. Buna ne diyeceğiniz ya da nasıl tepki vereceğinizi bilmiyorum."
Steve,
"Ağzında ne geveliyorsun? Açıkça söylesene."
"Buradaki zaman evresi Dünya Diyarı'ndaki gibi işlemez. Kaç aydır burada olduğunuzu öğrenebilir miyim?"
"Tam beş ay oldu."
"Burada geçirdiğiniz bir ay Dünya yılı ile üç seneye tekabül eder. Yani küçük kardeşleriniz on beş, on altı yaşlarında ise ve şu an yaşıyorlarsa otuz, otuz bir yaşlarında olacaklar, yani sizden büyükler."
Steve ve Rose bir kez daha şoka uğrarlar. Rose,
"Küçük kardeşlerimizin büyümelerini bile göremedik. Alex amca yaşlı bir ihtiyar olmalı."
Büyücü Abaris,
"Amcanız benim çok eski dostumdur. Ona yapılan büyü ile amcanızı bıraktığınız hali ile göreceksiniz, fakat kardeşleriniz artık birer yetişkindir."
Steve ve Rose'u derin bir hüzün kaplar. Bir süre daha yola devam ederler. Çölün girişindeki on atlı süvari Steve, Rose ve Büyücü Abaris'i çöl muhafızlarına teslim eder ve geri dönerler. Erk adlı bineklere binip kızıl çölü geçmek için yola koyulurlar. Bir süre daha giderler.
Büyücü Abaris,
"Dostlarım, bu zaman olgusu sizi endişelendirmesin. Sonuçta kardeşleriniz halen genç ve yaşıyor olmalılar. Beş altı sene sonra dünyaya dönecek olsaydınız, iki kardeşiniz de belki hayatta olmayacaktı. Bence sevinmelisiniz."
Çok uzun bir yol kat edildikten sonra büyük bir kum tepesinin alt eteğinde mola verirler. Büyücü Abaris çöl muhafızlarına,
"Artık yanımızdan gidin, gözleminizi uzaktan yapın. Geri döndüğümüzde bizi sular ve erkler ile karşılayın." der.
Bir süre birlikte yemek yiyip dinlenirler. Büyücü Abaris, Steve ve Rose'a,
"Dünya Diyarı'na dönmeye hazır mısınız?" diye sorar.
Onlar da, "Hazırız ama nasıl?" derler.
Büyücü Abaris, yerden bir avuç kızıl çöl kumu alır, iki avucunun içindeki kuma büyülü sözleri okumaya başlar. Sonra avuçlarının içindeki kumu ileriye doğru savurur. Kısa bir süre sonra yerdeki kum hareketlenmeye başlar ve yerde dönerek girdap oluşturur.
Gözlerinin önünde yer zemininin yüzeydeki kumları emerek içine çektiğini görürler. Zeminde yere doğru açılan ucu gözükmeyen büyük bir delik açılır, bir müddet öylece kalırlar. Büyücü Abaris, "Beni takip edin." diyerek karanlık çukurun içine doğru yürümeye başlar. Birkaç dakika sonra Krallıklar Diyarı'ndan gelen ışık artık bitmek üzeredir. Büyücü Abaris,
"Zamanı geldi. Size verdiğim ışık kürelerini çıkarın ve avuçlarınızın içerisinde sürtün."
Steve ve Rose, heybelerinden ışık kürelerini çıkarır, avuçlarının içerisinde sürterek yerin yedi kat altını gündüz gibi aydınlatırlar. Büyücü Abaris, "Beni takip edin, beş on dakikalık bir yolumuz var." der ve yürümeye devam ederler. Bir müddet aşağıya eğimli olan karanlık çukurun içinden artık yukarı doğru tırmanmaya başlarlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 DİYAR: KRALLIK SAVAŞLARI (Tamamlandı)
FantasíaOnlarda herkes gibi sıradan insanlardı. Annelerin ve babalarının ani ölümü sonrasında beşkardeş yalnız kalır. Hiç görmedikleri, adını bile duymadıkları amcaları Alex Taylor'u tanıyınca hayatlarını altüst ederler. Bir zaman tünelinden sırlarla dolu f...