Sabahın ilk ışıklarıyla, Med İmparatorluğu'nun prensesi Agnes, on bin kişilik seçilmiş bir orduyla Gümüş Krallık'a doğru yola çıkar. Bu sırada Dış Krallık'ın takviye ordusu da Elam Krallığı için hazırlıklarını yapmış, yola çıkmıştır. Kral Alex, kahvaltıda bütün yeğenlerini yanına toplar. Aldığı kararları onlarla paylaşmak için tüm düşüncelerini kâğıda dökmüştür. Kahvaltının bitmesiyle birlikte, yemek masasından ayrılmadan yeğenleriyle konuşmaya başlar.
"Bakın evlatlarım, krallar ve büyücüler gelmeden önce sizinle konuşmak istedim. Bu, bir önce yaşadığımız savaştan çok daha büyük ve tehlikeli bir savaştır. Her şey olabilir, savaşı kaybedebiliriz, halklarımız ve askerlerimiz ölebilir, krallıklarımızı kaybedebiliriz. En önemlisi, savaşta ölebiliriz. Bu yüzden, sizinle konuşmak istedim, çünkü geleceğimizin ne olacağını bilemiyorum. İnanın, hepinizi çok seviyorum."
Size bir şey olursa çok üzülürüm, ama bana bir şey olursa, bu diyarda yaşayan halklara sahip çıkın, onlara adil davranın ve evlenip çoğalın."
Kral Alex daha fazla konuşacakken, Rose amcasının sözünü keser.
"Alex amca, bizi duygusallığa, karamsarlığa sürükleme. Biz savaşa odaklandık. Sen ise bize yok olmaktan, ölümden bahsediyorsun. Hepimiz birlikte bu sıkıntıyı da atlatacağız."
Tam o sırada Kral Artagon, büyücülerle birlikte yemek salonuna girer. Kral Alex, Kral Artagon'a,
"Siz de kahvaltınızı ediniz, sonra ben evlatlarımla birlikte sizi sarayın büyük avlusunda bekleyeceğim."
Kral Alex ve beş yeğeni sarayın büyük avlusundaki şadırvanda otururlar. Kral Alex konuşmalarına devam eder.
"Evlatlarım, sizinle yaşadığım tecrübelerimi paylaşmak durumundayım. Yakın temasta olan savaşlarda arkanızı mutlaka kontrol edin, açık hedef olmaktan kaçının, ortalarda savaşın. Size verilen emanetleri savaşta yerinde ve dikkatli kullanın."
Yüksek bir ihtimalle ayrı cephelerde savaşacaksınız. Prens Jack ile Prens Benjamin, siz benimle birlikte olacaksınız. Kral Steve kendi askerleriyle, Kraliçe Rose kendi krallığının askerleriyle savaşacaktır. Suikastçı savaşçıları, onların ordularını panikletmek ve dağıtmak için kullanacağız. Bunlar çok özel nitelikli askerlerdir. Ok, kılıç, gürz, mızrak kullanırlar. Anlayacağınız, bir asker tüm bu saydığım savaş aletlerini ustalıkla kullanabilir ve bize çok faydası olacaktır. Artagon ve büyücüler gelmeden önce sizinle bunları paylaşmak istedim. İnanın, hepinizi ayrı ayrı çok seviyorum."
Bu konuşmalar sırasında yanlarına bir kapı muhafızı gelir.
"Kral Steve, sizinle görüşmek isteyen bir savaşçı muhafız kapıda bekliyor, ne yapmamı emredersiniz?"
"Benimle konuşmak isteyen kim olabilir ki?"
"Kralım, bana sorarsanız, bu kapıdaki asaleti ve farklı duruşuyla Med İmparatorluğu'nun askeri gibi duruyor."
Kral Steve'in merakı ve heyecanı bir kat daha artar ve konuşmaya başlar,
"Çağırın huzuruma gelsin."
Bu arada Kral Artagon ve büyücüler de büyük avludaki çardağa gelirler. Kral Alex,
"Görüyorsunuz değil mi? Tanrı bize mucizelerini ardı ardına gönderiyor."
Sonra haberci asker huzura gelir, eğilerek tüm kral ve kraliçeleri selamlar. Haberci Asker,
"Krallar ve kraliçeler, sizlere Med İmparatorluğu prensesi Agnes'in selamını getirdim. Buraya, huzurunuza Kral Steve ile konuşmaya, kendisine bir mesaj iletmeye geldim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 DİYAR: KRALLIK SAVAŞLARI (Tamamlandı)
FantasyOnlarda herkes gibi sıradan insanlardı. Annelerin ve babalarının ani ölümü sonrasında beşkardeş yalnız kalır. Hiç görmedikleri, adını bile duymadıkları amcaları Alex Taylor'u tanıyınca hayatlarını altüst ederler. Bir zaman tünelinden sırlarla dolu f...