Yemek salonu bu konuşma ile sessizliğe bürünür. Herkes, Büyücü Simon Magus'un ağzından çıkacak kelimelere adeta kitlenmiştir. Simon Magus konuşmaya başlar.
"Dostlarım, büyük bir yenilgiye uğrayan Sidon kraliçesi Rae, Elam kraliçesi Bia'nın yanına sığındı. Destekçileri, Dış Diyar kralı Terox onlara yardım için büyücülerden ve cadılardan oluşan bir heyeti gönderdi. Kral Fastlano koruma birliği ile Elam Krallığı'na gitti ve Kraliçe Rae'ye üzüntülerini sunup desteğini verdi. Yani anlayacağınız, şimdi karşımızda bir düşman değil, krallıklardan oluşan bir düşman topluluğu var."
Büyücü Abaris, oturduğu koltuktan hızla ve hışımla kalkarak Simon Magus'a dönerek,
"Sen bu bilgileri nereden öğrendin? Bu kadar gelişme olurken bizim neden haberimiz yok?"
Büyücü Simon Magus sözlerine devam etti.
"Dostlarım, Dış Krallık'ın kralı Terox, Kraliçe Rae'nin bu savaşı kolaylıkla kazanacağını düşündüğünden bölgeye ordu göndermedi. Anlayacağınız düşmanı hafife aldı. Sonrasında Kral Fastlano, savaş haberini getiren haberciye, 'Kraliçenize söyleyin, basit bir orduyu hiç edemeyecekse o tahtta oturmasın.' diye haber gönderdi. Yenilginin ardından herkes şok yaşadı ama işin kötüsü bu yenilgiyi Sidon Krallığı'na yaşatan ordularını dağıtıp perişan eden Artagon ve Krallığı'na, tüm zalim krallıklar düşman oldu. Öyle ki, buna kendi kardeşi Fastlano da dâhil. Şimdi Elam Krallığı ve yandaşları büyük bir yok etme savaşına hazırlanıyor. Kaybedecek tek bir dakikamız bile yok, harekete geçmek zorundayız, yoksa hepimiz yok olup gideriz."
Yemek salonundaki herkes soluklarını tutup konuşmayı dinledi. Kral Alex üzgün, yorgun bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
"Şimdi herkes düşünsün, yapılabilecek ne varsa konuşalım."
Büyücü Abaris, "Şimdi bu odadan kimse ayrılmasın." diyerek yemek salonundan hızlı bir şekilde çıktı. Odasına gidip sandıktan deri üzerine çizilmiş bir harita aldı ve yemek salonuna döndü. Elindeki haritayı bulundukları yere sererek konuşmasına devam etti.
"Dostlarım, biz bu şartlarda savaştan çıkmış ve gücünü kaybetmiş bir ordu ile savaşa girmemiz kesinlikle bizi büyük bir yenilgiye uğratır. Bu sebepten dolayı yardım almak zorundayız. Bence ilk önce Kral Artagon'dan, kardeşi Fastlano'dan yardım istemeliyiz. En azından Elam Krallığı'na destek vermemeli, çünkü onun gücü tüm dengeleri değiştirir."
Sonrasında Kral Alex söz alır.
"Büyücü Abaris'e katılıyorum, tüm imkânlarımızı kullanmak zorundayız. Yardım etmeyeceklerini bildiğimiz halde diğer krallıklardan yardım istemek durumundayız. En azından şansımızı deneyelim, eğer başımızın çaresine bakmak zorunda kalırsak o zaman halklarımızın hür yaşaması için gerekirse savaşıp öleceğiz. Bakın, bu haritada yapacağımız ilk iş Orman Krallığı'ndan yardım istemek olacaktır."
Yüzünü Rose'a dönerek devam eder.
"Bu görev senin Rose. Sen Orman Krallığı'nın kraliçesi Hannan'a giderek hür yaşamak için kendisinden, ordusundan ve halkından yardım isteyeceksin. Kraliçe adaletli, iyi niyetli birisi. En azından seni sonuna kadar dinleyecektir."
Sonra Steve'e dönerek konuşmasına devam eder.
"Antik Med İmparatoru Kral Astyages'e gidip durumunu anlatacaksın. Yardım edeceğini düşünmüyorum, ama söylemekten başka şansımız yok. Öncelikle savaş edeceğimiz Elam Krallığı'nı size anlatmalıyım. Bu krallıkta her türlü kötü melanet, sapıklık ve sapkınlık var. Ülkeyi cadılar ve büyücüler yönetiyor. Öyle ki, bunlar krallığın her yerini sarmış durumda. Hırsızlık, dilencilik ve fuhuş her yerde açıktan yapılıyor. Hiçbir tüccar veya ticaret kervanı burada ticaret yapmak istemiyor. Kraliçe Bia büyünün etkisi altında bir zavallı gibi yaşıyor. Dış Krallık'ın kralı Terox, Bia ve Elam Krallığı'nı sömürgesi yapmış.
Fakat Fastlano önceleri iyi ve adaletli bir kraldı. Ta ki Terox'un etkisi altına girene kadar... Fastlano'nun halkı ise çoğunlukla iyi insanlardan oluşmakta, yani bu halkın diğer kralı Artagon bu savaşçı halka hükmedebilir."
Artagon söz alarak konuşmaya başlar:
"Kral Alex, ağabeyim Fastlano güç, altın, kadın sever. Ne kadar ona bu isteklerini versek de, daha fazlasını ister. Benim onunla konuşmam hiçbir şeyi değiştirmeyecektir."
Kral Alex,
"Tamam, o zaman ben onunla konuşurum. Şimdi sizlere Med İmparatorluğu'ndan bahsedeyim."
Elini beline getirerek kınından kılıcını çıkarır. Abaris'in yere serdiği haritanın üzerinde kılıcı ile işaret ederek,
"Bakın dostlarım, Medler kadim bir halktı, diyarın dörtte üçü onların himayesindeydi. Ne zaman ki atalarına ihanet ettiler, işte o zaman kendi ataları tarafından lanetlendiler. Bu lanet onları bu hale getirdi. Kral Astyages, yalancı, kaypak bir adam fakat kızı Prenses Agnes bu krallığın tek varisi, melek kalpli birisidir. Prenses merhametini tüm halkına göstermiş, Kadim Med İmparatorluğunu bugünlere kadar getirmiştir. Onunla konuşma şansımız olsa, kötünün karşısında duracak, belki de tüm diyarın kaderini değiştirecek bir prensestir.
Şimdi Steve ve Rose, yanlarında onar kişi izci muhafız alarak yola çıkın, yarın akşam olmadan bize haber getirin. Ben de Jack ve Benjamin ile birlikte Fastlano'nun yanına gideceğim."
Kapıdan çıkmak üzereyken Artagon, Kral Alex'e seslenir.
"Bakın kralım, ağabeyim Fastlano bir tek büyücü Zazimos'tan çekinir, korkar, sözünü dinler. Onun dışında kimse ona söz geçiremez ve boyun eğdiremez."
Kral Alex,
"Emily, Zazimos'un yaşadığını söyleyene dek biz onun diyarda kaybolduğunu sanıyorduk." deyince, Artagon,
"Kralım, sizin onu bulma şansınız yok, onu ancak ben bulabilirim. Ben de sizinle birlikte geliyorum, Fastlano ile konuşurken ben de sizin yanınızda olacağım." der.
Ve üç bir koldan krallıklara doğru yola çıkarlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 DİYAR: KRALLIK SAVAŞLARI (Tamamlandı)
FantasyOnlarda herkes gibi sıradan insanlardı. Annelerin ve babalarının ani ölümü sonrasında beşkardeş yalnız kalır. Hiç görmedikleri, adını bile duymadıkları amcaları Alex Taylor'u tanıyınca hayatlarını altüst ederler. Bir zaman tünelinden sırlarla dolu f...