Kamp

526 23 16
                                    

Selamlar size baya uzun bir bölümle geldim. İyi okumalar. Yıldız bırakmayı unutmayın.

"Haydi prenses ağaç olduk, yarım saattir seni bekliyoruz"
Geliyorum abiiii
Abimin emrivakisiyle kabul etmek zorunda kaldığım kamp için herkes hazırlanmış aşağıda söylenerek beni bekliyordu.
Niye hep geç kalan ben oluyordum hiçbir fikrim yok. Ne kadar erken hazırlanmaya başlarsam başlayayım yine bir şekilde saat geçiyordu.

Çantamı sırtıma atıp başıma şapkamı geçirdim ve hızlıca indim merdivenleri.
" Hadi abii çıkalım geldim işte" diye seslendim bahçe masasında oturmuş beni bekleyen abim, yengem hilal ve Kamurana.
" Yaşlandım seni beklerken yaşlandım karım bile bu kadar bekletmiyor beni"diye söylenerek dış kapıya yöneldi abim.
Sırıtarak peşinden gittim. Masadakiler de  ayaklanmış peşimden geliyorlardı.
Sırt çantamı abimin arabasının arkasına atıp arka koltuğa doğru yöneldiğimde Hilal
" Diloşum ya benim Fuat abiye sormam gereken birkaç şey var sen Kamuranla gitsene"
Ona en öldürücü bakışlarımdan birini atarken
" Kızım iki gün kamp yapacağız sorarsın kampta. "
Gözlerim Kamurana kaydı.
Arabasının kaputuna yaslanmış kollarını göğsünde bağlamış yüzünde sırıtışla beni izliyordu.
Hilal hafif korkuyla ama abisinin oyununu bozmaya da cesaret edemeyerek
"Kampı işle boğmayayım geç hadi."
Abim de destek verdi.
" Hilal doğru söylüyor. Geç Kamuranın arabasına."
"Amann abi bu araba da beş kişilik beraber gideriz işte "
" Bu sıcakta ne kadar az kişi o kadar fazla serinlik, hem sen niye bu kadar direttin."
Offlayarak Kamuranın arabasına bindim ve kapıyı sertçe çektim. Kamuran sırıtıp kendi tarafına bindi.
" Selam güzelim, versene bir yanak"
" Ne diyorsun Kamuran abi, kendine gel"
" Yerler abini"
Abimler arabayı çalıştırıp çıkmıştı.
Üzerime doğru eğildiğinde nefesimi tuttum. Gözleri dudaklarıma kaydı.

Hani yanak demiştiiii

İstemsizce gözlerim dudaklarına kaydı. Yutkundu.
Kemerin takılma sesiyle gülümseyip geri çekildi.

Kalbimmm duracaktı yav
Öpecek sandım valla
Bende kız

" Küs müyüz?"
" Ne münasebet niye küselim ne oldu ki aramızda Kamuran abi?"
" Yapma güzelim özür diledim ya , gerçekten çok pişmanım."
"Yapmıyorum birşey, sen kimle konuştuğunu karıştırıyorsun herhalde. Bi ara doktora uğra B12 versin."
Konuşmayı uzatmamak için uzanıp radyoyu açtım.
Kamuran kapattı.
Tekrar açtım.
Tekrar kapattı.
Oflayıp tekrar açmak için elimi uzattığımda Kamuran elimi tuttu. Çekmeye çalışsam da çok sıkı tuttuğu için kurtaramadım elimi elinin arasından.
" Bırak elimi ya"
" Bırakmam "
"Sapık mısın bırak elimi"
"Yavrum durmazsan kaza yapacağız odaklanamıyorum, bırakmayacağım elini"
Son kez şansımı denereyek elimi çekmeye çalıştığımda Kamuran direksiyon hakimiyetini kaybetmiş gibi yaptı. Ve oflayarak arkama yaslandım.
Yüzüne bir gülümseme yayıldı.
Elimden çekerek bileğimi dudaklarına götürdü. Direnmeye çalışsam da gücüm yetmiyordu. Araba kullandığı için fazla tepki de veremiyordum.
Bileğimin kokusunu içine çekti ve küçük bir öpücük bıraktı.

İçim gidiklandi.
Ya sen böyle yaparsan nasıl ağzından burnundan getirebilirim aceba

" Hem kokunu hem teninin dudaklarımda bıraktığı hissi özlemişim yavrum "
" He aynen  , güvensizlik yaparak ağzımdan burnumdan getirip beni terk etmeyi özlemişsindir sen."
" Seni terk etmedim."
" Ayy bende üç yaşında kandırılacak çocuğum ya Kamuran. Devam et böyle " dedim elimi çekerek bu sefer başarılı bir girişimdi. Uzanıp radyoyu açtım ve kafamı cama çevirerek yolu izlemeye başladım.
Kamp alanına geldiğimizde Kamuran arabayı durdudu. Emniyet kemerimi açıp inmek üzereyken kolumdan tuttu. Bana doğru dönmüştü.
" Lütfen konuşalım, çok pişmanım. Seni çok seviyorum, çok özledim"
Hırsla kolumu çekip
"Bir daha bana dokunma Kamuran, çünkü senin sandığının aksine bana dokunmak ve yakınlaşmak için  sevdiğini söylemek yetmiyor."

Kibarcık +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin