Yine ben geldim!! Hdhdhdhdhd nasılsınız?
Umarım iyisinizdir, herşey yolundadır. Bölümü düzenlemek uzun sürdü. Biliyorsunuz her hafta iki bölüm atıyorum. Şimdiden oylarınız için tşk ederim.Yepyeni ve baya ama baya üzücü bir bölümle geldim. Şimdiden oy vermeyi unutmayın, hoşçakalın.
...Lorensi size keyifli okumalar diler...
Bölüm Kırk Üç - Veda mı?
Aradan tam yirmi dört saat geçmişti. Yirmi dört saattir İkra uyuyor, uyanmak istemiyor gibiydi. Ailesi kapının önünde hem ondan hem de Ömer Asaf' tan bir haber bekliyorlardı. Komutanı arıyor, açmıyordu. Duymuyordu. Aklı sadece İkra' nın nasıl olduğundaydı o kadar. İkra bu saatten sonra yaşamak isteyecek miydi o bile belli değildi. Yaşamak insanın elindeydi az çok. İçinde ki duygulara inanıp iyi olacağını düşünürse iyi olacaktı. Ama İkra bunu başarabilecek miydi o bile belli değildi.
İkra' ya yeni bir serum takan hemşire, yatakta hissettiği hareketlilik ile bakışlarını İkra' ya çevirdi. Uyanıyordu. Aradan geçen yirmi üç saatin sonunda uyanıyordu. Gözlerini yeni yeni açıyor, tepesinde yer alan hastanenin ışığına alışmaya çalışıyordu.
Ne olduğunu, nerede olduğunu az çok tahmin ediyor olsa da, bakışlarını usulca etrafta gezdirdi.
"Hanımefendi, iyi misiniz? Nasıl hissediyorsunuz?" Hemşire hızla sorusunu sordu, akabinde dışarıya çıktı, doktoru çağıracağı sırada soğuk kanlı olan İlker durdurdu onu.
"Ne oldu? Kardeşime birşey mi oldu?"
"Hasta kendine geldi, doktoru çağırmam gerek, pardon" diyerek anlarından ayrılırken, Aile duyduğu cümleyle birbirine baktı.
"Uyandı! İkra uyanmış!"
"Allah'ım sana şükürler olsun!"
"Allah'ım sana şükürler olsun" dedi Sevda hanım eşine sarılırken. İlker ve Asya birbirine sarılıp, tekrardan ayrılırken, ablasına sarıldı İlker. Barış ve Eda birbirine baktı, rahat bir nefesle sarıldılar.
Öykü ve Nazlı, Akel ve Bahar sarıldı birbirlerine. Şirin ve Taha anne ve babasına baktı, hepsi yüzünde açan tebessümle doktorun gelmesini beklediler. Aradan geçen bir iki dakikanın ardından doktor Yusuf gülümseyerek yaklaştı.
“Geçmiş olsun tekrardan” diyerek hızla yoğum bakıma girdi, önlüğünün cebinden çıkarmış olduğu ışığı İkra' nın gözlerine tuttu. Açık kalan kapıdan içeriye bakan aile, İkra' nın açık gözlerini görünce göz yaşlarını tutamadılar.
Doktorun İkra' ya "iyi hissediyor musun?" diye sorusuna İkra güçlükle başını salladı. Ardından kapıda ona bakan ailesiyle göz göze geldi. Gözleri yaşlı bir şekilde elini kaldırdı, gülümseyerek el salladı uzun zamandır görmüyor olduğu ailesine. Başına gelenleri bir bir hatırladı ve unutmak ister gibi gözlerini açıp kapadı. Annesi, babası, ablası ve ikizi ona el sallarken, Sevda hanım, Ferit bey, Taha, Şirin, Eda ve Barış tüm herkes ona baktı. Kızlar yoğum bakım kapısında durup, onlara el sallarken Akel kız arkadaşına öpücük gönderdi.
"Ailen hepsi kapının önünde. Hepsi seni çok seviyor ve uyanmanı bekliyorlardı. Onların yüzünde açan tebessümün nedeni oldun İkra." Bu cümleler İkra'yı gülümsetirken, aklında sadece Ömer Asaf vardı. Ömer Asaf' ı kapının önünde göremeyince kaşlarını çatıp, doktora baktı.
"E- eşim nerede?" diye sordu hocasına kısık çıkan sesiyle.
"O da kapıda olacaktır” dedi Yusuf.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURŞUN İZİ
AkcjaTerörler tarafından kaçırılan genç doktor, kendini hiç beklemediği bir anda mermilerin içinde bulur. Terör örgütü liderinin yaralanması ve göğsüne saplı kurşunu çıkartmaları için kaçırılan doktor, ve doktorun orada olduğunu bilmedikleri için operas...