Fransız Kızı

26. Bölüm: Gelecek olan kıyamet

İzem güneş ulukan

"Lan kül kedisi,ayakkabının tekini  düşürdün! Bekle biraz!" diyerek merdivenlerden koşarak inip camdan olan ayakkabasını sindirellanın kafasına attım.

Yani ne kadar pahalıdır kim bilir ?

Kül kedisi cam ayakkabısı kafasına gelmiş beyin sarsıntısı geçirirken yanımdaki muhafızlara döndüm. Sert bir sesle," Prensese eşlik edin " dediğimde muhazlar aynı anda konuştular.

Kafası mı kanıyor lan bunun ?

Cam ayakkabı kan olmasa bari !

"Emredersiniz kraliçem!" deyip yerde bayılan prensesi balkabağından olan arabaya kadar götürüp, geri geldiler

Prens hızla gelirken etrafta korkuyla göz gezdirirken gözü bana değdi. Hızla yanıma gelip reverans yaptı. Yumuşak bir sesle," Kraliçem saygılarımı sunarım. Daha demin ki prensesimi gördün mü? "

He daha demin kafasına cam ayakkabı attığım kül kedisine söylüyordu

"Arkasına bile bakmadan kaçan prensesi diyorsunuz. Gittiler." dedim.

Prens suratı düşmüş bir halde merdivenlere otururken gözlerimi kıstım."Eee şimdi ne olacak ? Arayacak mısın? " dediğimde Prens içli bir nefes verdi.

''Nereden biliyim kraliçem, onu nasıl bulacağım  ? "dediğinde göz devirdim.

Hayır anlamadığım bir şey var. Prens hep prensesin ayağına falan mı baktı? İnsan gider biraz araştırır.

Hiç mi suratına bakmadın anam ?!

"Hayat devam ediyor prens,daha iyilerini bulursun." dedim onu avuturak

Prens gülümsemiş," Teşekkür ederim kraliçem. Siz çok iyi birisiniz."

Bana mı dedi lan onu ?!

Arkama doğru baktığımda kimse yoktu. Bana diyor !

Suratımı düzelttim."Tabi öyleyim. Hakkımda yalan yanlış şeyler çıkarıyorlar. Neymiş pamuk prensesi prensten ayırıp,prensi öldürmüşüm. " dedim inanamaz gibi.

Evet birazcık prensi zehirledim. Ama ölmesini beklemiyordum. Yani bu kadar geç!

Nedense kalbim acımaya başlamıştı. Gözyaşlarım düşmese başladı. Prens yumuşak bir sesle," Sizin öyle bir şey yapmayacağınızı biliyoruz. Pamuk prenses neyseki artık üvey annesiyle beraber,sizin canınızı sıkamaz. "

Evet anasının yanına yolladım. Neyseki araları düzeldi. Anasına para yollayıp iyi davranmasını sağladım.Bir dahada gelmedi zaten .Cadıyla araları eminim iyidir

"Hadi ayağa kalk,başka kız mı yok ? Ne yapacaksın kaçan kızı, kesin düğün günü seni bırakıp kaçardı." dedim emin bir sesle

Muhafızlar dehşet içinde bana bakarken elime boğazıma havada çizik atmamla önüne döndüler.

Artık kraliçeydim. Zaten bende başka kimse olamazdı.

Prensi yolcu ederken taht yoluma yürümeye başladım. Arkamda sayısız muhafız vardı. Yönetime geçeli 10 saat olmuştu.

Hayır anlamadığım bir konu var. Ben niye okul günleri vurulmuyorum.

Tatilim resmen boşa gidiyor !

Muhafızların durduğunu hissedince arkamda iç sesimi gördüm. Ya bunu bana ceza olarak mı gönderdiler?!

İç sesim göz devirdi. " Dedi 4 aşireti düşman eden Allahın cezası. Yakında 5 aşireti düşman edersin sen. "