34.Bölüm: Asil'in Ege Güneşi

1.2K 93 210
                                    

İzem Güneş Ulukan

Yarın benim doğum günümdü.

Ve bunun için üzgünüm. Çünkü artık rahat rahat karakola düşmeyecektim.

Ve bu benim için felaketti.

Dinçer ailesinin evindeydim. Asil ile konuşmam, fikir danışmam gereken şeyler vardı.

Evet, doğru duydunuz. Asil'le

Elimde olan pastaya yandan bir bakış attım. Ege tedbirli bir sesle," Onda, musil veya zehir yok değil mi ? "

Bana max güven amına koyayım.

" Hayır, tabikide. Aklıma gelmedi öyle bir şey. " dedim tip tip bakarak.

Yoo, geldi.

Ege gözlerini kısmış," Emin misin? " dediğinde masadaki bardağı kafasına attım. Ege çığlık atarak eğildi. Kendini koruma moduna almıştı.

Zamanında, onlara ilk ziyarete gittiğimde, kafasına tabak fırlatmamak için kendimi zor tutmuştum.

Neyseki bir şey yapmadım. Edep sen ne güzel şeysin.

Pastayı götürmeye başladığımda, Ege arkadaki koltuktan bir yastık alıp kafasını kapattı." Zamanında, sizi ilk görmeye geldiğimde masada kafana tabak atacaktım. " dedim tüm dürüstlüğümle.

Ege kafasını yastıkla koruduğu için, nasıl bir tepki verdiğini bilmiyordum. Bilmiş bilmiş, " Tahmin etmiştim. Ama ben kuzenlerle tanışmaya geldiğinde olan tepkin daha çok güldürdü. " dediğinde kaşlarımı çattım.

Ney? Ben baygındım lan! Yani ben ateşin yanına koşarken gözüm karardı gibi olmuştu.

Ege hatırlamadığımı anlayınca sesini inceltip konuştu." İmdat! Adam öldürüyorlar. Ben bu kadar abiyi ne yapacağım ?! " dedi beni taklit ederek. Devam etti." Hatta bunu efken abimin kucağında, kapının girişinde yapmıştın. Kapıya yapıştın resmen. " dedi dalga geçer gibi

Öyle şaşkınca bakıyordum. İçimden geçeni dışa vurmuşum lan!

Rezil oldum amına koyayım!

Asil abimin odasına yaklaşınca kapıyı tıklatmadan odaya dalınca, Asil üzerini hızlıca kapattı. Öyle utanç ve sinirle bakarken, " Kapıyı çalma huyunuz yok mu sizin ? " dediğinde kafamı iki yana salladım.

"Abilerim böyle giriş yaptığımı bildiğinden kapıları kilitliyorlardı. Hatta bir ara Sarp abimin odasına girerken burnumu kıra yazmıştım." Pastayı masanın üstüne bırakmıştım.O günden sonra elimle tornavida ile kapılarını teker teker sökmüştüm.

O alışkanlığım oradan geliyordu. John birde beni çekip bumerang yapmış gerizekalı.

Bende kafasını havuza basıp, geri çıkardığım bir bumerang yapmıştım.

Gayet adaletliydi bence.

O bumerang değildi. Çocuğu boğdun.

Sus be sen.

Bir tek ateş'in kapısını sökmemiştim. Gitmişler, çocuğu odadan atıp hepsi toplanıp beraber uyumuştular. 

Sonra annem, Fetih ve Selim abimi, birbirine sarılmış, gömleksiz bulunca kıyameti koparmıştı.

Andrea abim," Ben destek veriyorum. " dediğinde Annem bayılmıştı.

Abilerim bir değişik gibi.

Asil gömleğini giyip önünü ilikledi. Kravatını bağlamaya çalışınca, yanına gidip, yardım etmemle bir süre duraksadı. Sonra sırıttığını saklamak için kafasını başka yere çevirdi.

Fransız KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin