47.Bölüm; Biten Hikaye ve Devamı

1.4K 113 329
                                    

Son kez (!) İzem Güneş Ulukan dan okuyun bakalım. Duygusal an jsjsjs

İzem Güneş Ulukan

Kızlar annelerinin kaderini yaşarmış derlerdi. Benim Kızlarım benim kaderimi yaşamamıştılar. 17 yaşımı hatırlıyorum. Durmadan ortalığı karıştıran, şımarık, Ulukan aşiretinin parlayan güneşi, Fransa'da, Fransız kızı veya Fransanın prensesi. En sonda karakol prensesi lakabını almıştım.

Oldukça aksiyonlu bir hayatım olmuştu, bitmişti diye düşünmüştüm. İki erkek arasında kalmıştım, hiç bir zaman toksit bir ilişki istememiştim. Çok insan kırmıştım, intikam almıştım, kin tutan biriydim. Çünkü hayat acımazdı.

Herkese acırsam acınacak duruma düşerdim.

Kızlarımda bana benziyordu, ama oğlum kesinlikle babasının aynısıydı. İnci lena her şeyiyle bendi. Zekası, güzelliği, intikamcı biri olması hep bendi.

Hayatında iyi birisi çıkmasını istiyordum. Benim gibi aksiyonlu, dert olmadan, iki erkek arasında kalmadan büyüyecekti benim kızım. Ya da ben öyle düşünmüştüm. Karışmamıştı. Ama ilişkisi çalkantıya girecekti.

Aden pera, benim sanki kaostan beslenen tarafımdı. Oldukça yüksek bir zekası vardı. Kavgayı çok severdi, onunda iyi biri karşısına çıkacaktı. Çıkmalıydı.

Onunda dert arasında büyümesin istiyordum, iyi bir aile yaşaması sunmak istiyordum. Kaostan uzak bir hayat.

Ama malesef olmamıştı.

Kreşteydik. Kızlarımın kavga çıkarmıştı. 5 yaşındayken kaçıncı kavgaları ben bile saymıyordum. Benden çıktıkları çok belliydi. Bayağı belliydi....

"İnci 6 yaşında olan çocuk onun çantasını istemiş, inci de onu dövmüş. Hemde çantayla. " dediğinde damien eliyle kafasına masaj yapıyordu.

İnci resmen çanta aşığıydı. Damien'i iyi sömüyordu.

Yorgunca, " Aden pera, " dediğimde kadın gözlerini çıkardı. Hâlâ inanamıyormuş gibi duruyordu.

Ciddi bir sesle, "Kavgayı çıkaran kendisiymiş." Dediğinde birden kahkaha atmamla hem müdür hemde damien ters ters bana bakmaya başladı.

Hiç kimseyi umursamadan gülmeye devam ettim. Sabah Kızlarımı okula gönderirken oğlum çağan ve kızım Aleda yıldızla vakit geçiriyordum. Çağan 3 yaşında, sarı saçlı, mavi gözlü bir bebekti. Yıldız ise 2 yaşında en küçük bebeğimdi.

4 tane çocuğum olmuştu. Evet, damien beni ikna etmeyi başarmıştı. Doğuma günler kâlâ beni hastaneye yatırmıştılar. Çünkü hepimiz yerimde durmak istemeyeceğimi biliyorduk.

Kapının birden açılmasıyla ile kızım İnci girdi. Üzerinde siyah mini etek, altında külotlu çorap, üstünde bana zorla yaptırdığı crop, elinde siyah bir çanta, ethan abim'e zorla aldırdığı küçüklere özel topuklu ayakkabı vardı.

Ve gözünde siyah bir güneş gözlüğü. Gözlüğü küçük elleriyle çıkarırken kıvırta kıvırta yanıma geldi. Damien öyle gariban gariban kızıma bakarken çocukken neden böyle giyinmediğime dert yanıyordum.

Bende sadece çanta vardı. Haksızlık. Mavi gözlerini masum masum kırpıştırdı. "Anne, niye geldin ? " dedi.

Gülümsedim. Saçlarını geriye attım. Yavaşça, " Okulda yine kavga çıkarınca geldim diyelim. " dediğinde küçük kaşlarını çattı. Küskünce kollarını birbirine bağladı.

"Hepşi aden'in suçu. Engel oldu." Dedi trip atarak. Yanımda olan sandalyeye oturttum onu. Küçük bacaklarını salladı.

Damien yumuşak bir sesle araya girme gereği hissetti." Niye dövdün çocuğu kızım ? "

Fransız KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin