Fransız Kızı

33.Bölüm; Yaklaşan son

İzem güneş ulukan

" Şirketi basmaya gider gibi gidiyorsun." Dedi ella gülerek.

Yerimde kımıldandım. " Hayır, sevgilimi ziyarete gidiyorum." Dedim kendi bildiğimi okumaya çalışırken.

Okey, dün abilerimle vakit geçirdiğim için, damienle vakit geçirememiştim.

Bende şimdi onun yanına gidiyordum. Ella'yı çağırdım, çünkü hiç bir yeri bilmiyordum.

Mazallah, toplantıya girip kavga çıkarabilirdim.

Ella güldü." O kesin." dedi imayla." Çok güzel olmuşsun. " dedi tatlı tatlı.

Herhalde!

Beyaz bir elbise giymiştim. Tam dizime denk geliyordu uzunluğu. Beyaz bir topuklu ayakkabı giymiştim ve Beyaz bir çanta.  Hastalığım sadece 2 gün sürmüştü malesef. Neyseki rahat rahat giyiniyordum.

Saçlarımı geriye attım. " Biliyorum. Sende güzel olmuşsun. " dedim sevecen bir sesle.

Ella göz kırptı. " Biliyorum.'' Dediğinde bakışlarım önüme döndü. Üzerinde mavi bir tişört, siyah bir pantolon giymişti. Oldukça sade olmasına rağmen hâlâ güzeldi.

Dün biyolojik abilerimle olaysız bir gün geçirmek benim nedense aşırı derecede şaşırtmıştı. Hatta eve gelince ailem bile şaşırmıştı. Sonra korku tünelinde yangın çıktığını söylediğimde rahatladılar.

Alp korku dolu ve heyecanlı bir sesle, " Kız yemin ederim, bir şey olmadı diye çok korktum. "

Ters bir sesle, "O bir şey oldu diye, değil miydi ? "

John gülerken cevap verdi.'' Sen bir olay çıkarmadığında, geri dönüş olarak daha büyük olaylar oluyor. "

2 saat trip atmıştım. Sonra, Kaya abim beni psikoloğa götürmüştü. Günler rutin olarak herşeyden bahsediyordum.

Ama nedense psikolog ben anlattıkça korkuyla bana bakmaya başlıyordu.

En son biyolojik abilerim ve abilerimin birbirini vurmaya kalktığını söylemiştim. Fazla abartmalı bir tepki vermişti.

" Abilerine şu karttan ver. Anlatmak isterlerse bana gelebilirler." Diye kendi kartını verdi.

Sonra mırıldandı. Bu kendime yapamam. Diyerek alıp başka arkadaşlarının kartını daha verdi.

Psikolog ablanın dediklerine dinleyip ilk kendi abilerime kart verdim. Babam bunu duyunca, " Psikologun psikolojisini bozarlar bunlar."

Eriz abim yavşamış, " Kız güzel mi ? " dediğinde az kalsın üzerine fırlıyordum.

Taksinin yavaşlamasıyla, şirkete yaklaştığımız belli olmuştu. Taksiciye parayı ödeyip inmiştik.

Adam dolandırıcı çıkmadı. Şaşırdım.

Ella heyecanla, " Ay çok heyecanlı. Senle beraber vakit geçiriyoruz. " diyerek koluma girmişti. " Ama poz versen iyi olur. Fotoğraflarımızı çekiyorlar. "

Benim poz vermeme bile gerek yok.

Korumalar, bize baş selamı vermişti şirkete girerken. Önümden geçen insanlar şaşkınca bakarken, bazıları fotoğrafımı çekiyordu.

Ella bunu farketmiş, " Abime söylemememi istiyorsanız, o telefonları kapatın. " dediğinde herkes bakışlarını çekti.

Şirkette herkes İngilizce biliyor mu lan ?

Gelişiyoruz galiba!

Bir tane 40 yaşlarında, beyaz saçlı bir adam koşarak yanımıza geldi." Hoş geldiniz ella hanım." Bakışları bana döndü. " Hoş geldiniz izem hanım. Damien bey toplantı salonunda. Sizi odasına ağırlayabiliriz." Dediğinde kafa salladım.