1.7

6.4K 457 135
                                    

Siz:

Siz: Savaştan çıkmış halimle günaydın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Siz: Savaştan çıkmış halimle günaydın.
(10.09)

Fotoğrafı attığımda elim ayağım birbirine dolanmıştı. Normalde fotoğraf atmazdım. Ve cevabını merak ediyordum.

Üstelik anlık bir fotoğraf olduğu için artık bu özgüven nerden geliyorsa birden gönderi vermiştim.

Odamın kapısını annem tak diye açınca kaşlarımı çatarak ona baktım. "Yeni mi uyandın sen?"

"Evet?"

"Hiç uyanmasaydın kızım." Dediğinde gözlerimi devirerek kendimi yatağa bıraktım. "Aman anne zaten hafta sonu."

"Babanda evde. Hadi gelde birlikte kahvaltı yapalım." Dedi neşeli sesiyle.

Kollarımı gerip esnedim. "Tamam git sen gelirim birazdan." Diye cevap verdim. O sırada telefonuma gelen bildirim sesiyle heyecanlanmıştım ve annem bunu fark etmişti.

Yemin ediyorum bu kadında ki göz kimsede yok.

"Hayırdır sen?" Diye tek kaşını kaldırarak sorduğunda hafif bir telaşla ona baktım. "Ne oldu?"

"Telefonuna bildirim gelince bir heyecanlandın sanki." Dedi kendini Sharlock Holmes sanan annem. Bravo anne çözdün tüm olayı.

"Yoo ne alaka." Dedim yatakta oturur pozisyona geçip omuz silkerek. Gözlerimi kaçırıp ayağa kalktım.

"Hadi hadi söyle. Kim bu mesaj atan?" Dedi sinsi sinsi gülerek. Bir omuzunu kapıya yaslamış beni izliyordu.

Annemden kaçmak için odamdaki küçük banyoya yöneldim. "Ezo'dur anne. Ondan başka kiminle konuşabilirim ben?" Yani şimdi bir yere kadar doğruydu. Yani o hayatıma girene kadar.

"Kızım Ezo'nun uykusu senden ağır. O şimdi 7. rüyasını görüyordur. Onun bu saatte kalkması için başımıza taş yağması lazım." Annemin Ezo'yu kendi kızı gibi tanıması hiç şaşırtıcı değildi.

Çünkü Ezo bir çok kez bizde kalmıştı. Ve asla saat birden önce kalkmazdı. Yani her türlü kendimi ele veriyordum.

"Aman anne. Yok bir şey. Ne sorup duruyosun aaa." Dedim ve elimi yüzümü yıkadım. "Hem sen onu bunu bırakta, siz geçen gece niye o geç saate kadar uyumadınız? Odanızdan sürekli ses geliyordu." Diye banyodan anneme seslenirken dişimi fırçalamaya başladım.

Annem birden şaşkın ve telaşlı bir şekilde banyo kapısında belirince ona baktım. İşte annemle en büyük ortak noktamız. Her türlü duygularımızı ele veriyorduk ve birbirimizi şak diye anlıyorduk.

"Ne sesi kızım. Rüya görmüşsündür." Dediğinde kaşlarımı çatıp ağzımı bol suyla çalkaladım. "Rüya mı?" Dedim çok saçma bir şey söylemiş gibi yüzüne bakarak.

"İyice saçmaladın sen. Sesmiş. Çok ders çalışma bak iyice kafan gitti senin, ses mes duymaya başlamışsın." Diyip anlamadığım bir tavırla odadan çıkınca arkasından boş boş baka kaldım.

Neydi bu şimdi?

Neyse. Omuz silkip banyodan çıktım. En azından annemin sorgusundan kurtulmuştum.

Hızla yatağımın üzerindeki telefonu açıp onunla olan sohbetime girdim yüzümde aptal bir sırıtmayla.

Haktan: Dünya'da gün çoktan aydı ama benim için şimdi gün aydı.

Haktan: Sanada günaydın.

Haktan:

Gelen günaydın mesajıyla alt dudağımı dişlerimin arasına alarak hızla çarpan kalbime aldırış etmeden kendimi yatağa attım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Gelen günaydın mesajıyla alt dudağımı dişlerimin arasına alarak hızla çarpan kalbime aldırış etmeden kendimi yatağa attım. Anında içime dolan enerjiyle camı açıp, "Teldeki güvercin, yalıda ki çapkın, kaldırımda baygın, sanada günaaydııınn." Diye bağırmak istesemde herhangi bir rezilliğe karşı kalbimin çarpıntısını durdurmaya çalıştım.

Derin bir nefes alıp fotoğrafa baktım. Belki bir kaç dakika full fotoğrafa bakmaktan cevap yazmayı unutmuşum.

Yanağıma bir kaç kez hafifçe vurup kendime gelmeye çalıştım. "Ne oluyor bana ya? Ne bu hareketler." Diye kaşlarımı çatarak söylenmeye başladım.

Siz: Hani dışarı çıkmayacaktın?

Haktan: Çıkmıyorum diye kızan sen değil miydin? Çıktım işte.

Siz: Çıkma desem çıkmayacak mısın?

Haktan: Bilmem.

Siz: Neyse. Erkekler dışarı çıkmasın zaten.

Siz: Edebiyle otursunlar yerlerinde.

Siz:

Haktan: Kızlarda çıkmasın dimi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Haktan: Kızlarda çıkmasın dimi

Haktan: Evde otursunlar.

Siz: Ne münasebet.

Siz: İnadına çıkacağım.

Haktan: Sen bilirsin.

Haktan: Çarşı iznine çıkan bir subayı kim durdurabilir ki?

Siz: Nasıl yani?

Siz: Ne demek istiyorsun sen??

Siz:

Haktan: Hiç

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Haktan: Hiç. Yok bir şey.

Siz: İyi öyle olsun.

Haktan: Olsun bakalım.

...

Bu konuşmada gerçek bir yazışmadandı🫠🫠

Cennet Çiçeği/TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin