2.9

243 31 16
                                    

Normal bölümlerden farklı bir bölüm🫠

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.

..

"Ezo ısrar etme. Gelmek istemiyorum." Dedim koluma yapışmış onlarla pizzacıya gelmem için yalvaran Ezo'ya.

"Ama gelicem dedin." Ama şuan gelmek istemiyordum. Nedense eve gitmem gerekiyormuş gibi hissediyordum.

İçimde kötü bir his vardı.

"Karnım çok ağrıyor. Galiba regl olacağım. Siz gidin. Başka günde hep birlikte gideriz." Normalde bu gün okul çıkışı Ramazan'ın kaybettiği iddia yüzünden pizzacıya gidecektik hep beraber. Annemin de şuan oraya gideceğimden haberi vardı.

Ama birden eve gitmek istemiştim. Galiba gerçekten regl olacaktım. İçimde bir karamsarlık vardı ve sosyalleşecek havamda değildim.

"Sen iyisin değil mi?" Dedi Ezo ilgili ve şüpheci bir tonda. Derin bir nefes alıp sadece olumlu anlamda başımı salladım.

"Tamam o zaman, görüşürüz." Diyerek bana sarıldığında bende ona sarılıp vedalaştıktan sonra ters istikamette eve doğru yürümeye başladım.

Adımlarım gereğinden hızlı ve aceleciydi. İçime derin bir hava çekip verdim. Kalbime öküz oturmuştu sanki. Ve ne zaman böyle bir ruh haline kapılsam birşeyler oluyordu.

Kulaklıklarımı takıp sakinleşmek adına bir şarkı açtım. Mabel Matiz- Bir Hadise Var çalmaya başladığında adımlarımı dizginleyerek yola devam ettim.

Eve giden yol gittikçe azalırken içimde anlam veremediğim histe eşit oranda artıyor gibiydi. Ve bu beni korkutuyordu.

Sitenin önüne geldiğimde içeri girip kendi binamıza doğru yürüdüm. İçeri girip asansöre bindim ve asansör 6. katta durduğunda kapının açılmasıyla çantamdan ev anahtarını çıkarıp apartmanın içinde sessiz adımlarla bizim kapıya doğru yürüdüm.

Derin bir nefes alıp sessizce kapıyı açtıktan sonra ayağımdaki botları çıkarıp montomu portmantoya astım.

Ev çok sessizdi. Hemde gerektiğinden fazla. Salona bir bakış atıp annemi aradığımda salonda göremeyince kendi odasına baktım. Orada da bulamayınca tam kendi odama girecekken mutfaktan gelen seslerle adımlarım durdu.

Bir kaç adım gerileyip aralık olan mutfak kapısından arkasını dönmüş biriyle telefonda konuşan annemi gördüm.

"Ben bilmiyor muyum sence bunu Sema?" Dedi annem sıkıntılı sesiyle. Teyzemle konuşuyordu. "Bu bebeği yıllarca ne kadar çok istedik Allah sonunda nasip etti." Dediğinde kaşlarımı çatarak dinlemeye devam ettim. Annemle babamın yıllardır ikinci bir bebek istediğini bilmiyordum.

"Kardeşi olacağına pek mutlu olmadı sanki ama içten içe onunda bu duruma sevindiğini biliyorum." Dedi annem durgun bir sesle. Şimdide benim hakkımda konuşuyorlardı.

"Hayır!" Annem birden sesini yükseltip aniden kapı tarafına dönünce hızla bir adım geriye çekildim. Birden bu kadar yükselmesini beklemediğim için içimde dizginleyemediğim merak daha da arttı.

"Bu zamana kadar sakladık. Ömrüm boyunca da saklayacağım bu sırrı. Hiç bir şey bilmeyecek. Tıpkı bu zamana kadar bilmediği gibi. Daha yeni yüzümüz gülmüş herşey yolundayken mahvedemem." Annemin içten içe çıkan öfkeli ve çaresiz sesini hissetmemle tüylerim ürpermişti. Ne sırrından bahsediyordu? Ve bunu kimin bilmemesi gerekiyordu? Kafam iyice karışmıştı.

"Belinay'ın doğacak çocuğumdan bir farkı yok Sema. Gelip şöyle konuşup beni sinirlendirme Allah aşkına." Dudaklarım aralanırken ellerim buz tutmuştu. Nefes alış verişim hızlanırken karnıma bir sancı girmişti ve içimden bir ses iyiliğim için bu konuşmayı dinlemeye devam etmememi söylüyordu.

Cennet Çiçeği/TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin