Tolga ve Aşkım çiftine hoşgeldin dediğimiz bir bölüm bırakıyorum ve keyifli okumalar diliyorummm.
Sınır: 80 oy, 80 yorum.
...
Nefes al. 1.. 2.. 3..
Neves ver. 3.. 2.. 1..
Her şeyi uçurumun boşluğuna yolla Belinay. Her şeyi unut Belinay. Sakın dakikalar önce yaşananları aklına getirme Belinay. Yoksa her an içindeki dürtü seni gölde boğabilir kızım.
Asla saçma sapan kıskançlığın yüzünden çocuğa suç atmadın ve Aşkım diye birini tanımıyorsun. Birazdan gelecek ve sanki ilk defa orada tanışıp ismini duyuyormuş gibi davranıyorsun.
Haktan'ın alttan alttan benle alay eder gibi olan bakışları hâlâ üzerimdeyken, ben onu görmezden gelerek göldeki kuğulara elimdeki simitten küçük küçük parçalar atıyordum. Dakikalardır Tolga ve Aşkım'ı bekliyorduk.
Bir kaç adım gerimde olan Haktan bir kaç saniye sonra tam yanımda durduğunda bakışlarımı ona çevirmeden göldeki kuğuları izledim. Haktan'ın derin bir nefes aldığını işittiğimde bakışlarım hafiften ona döndü.
Gözlerini kısmış, alaycı tavrı gitmiş ve benim gibi kuğuları izliyordu. Kaşlarımı hafif çatarak sordum, "Ne oldu?" Sorumla bakışlarını bana çevirmeden omuz silkti.
"Hiç. Sana bir şey söylemem lazım." Dediğinde çatılan kaşlarım düzeldi. "Sakın dakikalar önce yaşanan şey yüzü-" Lafımı bitiremeden sözümü kesti.
"Ailen burada, benim yanımda olduğunu biliyor." Dediği şeyle başımı hafif yana yatırarak çatılan kaşlarımla onu izledim. Bir kaç saniye gözlerimi kapatıp dediği şeyi düşünürken, idrak etmem bir kaç saniyemi aldı. Derin bir nefes alarak gözlerimi tekrar açtım ve dudaklarımı ıslatarak bakışlarımı etrafa çevirdim.
Anlaması zor değildi. Annemle babamın son bir iki saattir neden beni aramayı kestiği de bu yüzdendi. O söylemişti.
Buna karışmasını istemiyordum. Ama ona kızamıyordum da. Benim bu kaçma girişimimde bir yere kadardı. Burada böyle kalmama izin vermeyeceğine emindim. Aslında gerçekten ona kızamıyordum. Hatta bu yaptığı düşünceli bir hareketti.
Merak ettiğim... Ailemin nasıl bir tepki verdiğiydi.
"Kızdın mı bana?" Diye sorduğunda bakışlarım ona döndü. Muhtemelen arabada giderken telefonda numarasını istediği kişide annem ve ya babamın numarasıydı. Ve biz restoranttayken kalkıp konuştuğu kişide onlardı.
Başımı olumsuz anlamda salladım. "Ne dediler?" Diye sordum merakla. Derin bir nefes alıp bir kaç kere başını salladı. "Baban baya sorguladı." Dedi sanki babamın tavırlarını hatırlayınca bezmiş bir ifadeyle. Bunu dediğinde istemsiz bir tebessüm oluştu dudaklarımda.
"Kimliğimin fotoğrafını istedi. Donuma kadar araştırmış. Babanın bu kadar eli kolu uzun biri olduğunu söyleseydin keşke." Dediğinde kendime hakim olamadan hafifçe güldüm. Ama o sıra gözlerimde dolmuştu hafiften. Babamı özlemiştim.
Burnumu çekerek bakışlarımı kaçırdığımda ellerimle hızla gözlerimi sildim. Babamdan beklenecek hareketti.
"Baktı kara harpte okuyorum, bir an şaşırdı. Kızımı nerden buldun sen dedi." Dediği şeyle tebessümüm hâlâ dudaklarımdayken bakışlarımı tekrar ona çevirdim.
"Bende diyemedim ben değil o buldu diye." Dediğinde hafifçe gülümsedi.
"Sonra olayı anlattım. Böyle böyle diye. Kızınız burada yanımda diye. Sadece olayları kabul edemiyor, kendince kaçacak bir yol arıyor diye. Baban açıkçası senin aksine pek sıcak kanlı bir adam değilmiş cennet çiçeği. Ama onu arayıp endişelenmesinler diye olanları anlatınca bir güvendi sanki bana." Dediğinde kendiyle gurur duyar bir ifade vardı suratında. Babamın güvenini kazanmak zordur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cennet Çiçeği/Texting
RastgeleLise öğrencisi kız ve kara harp okulu öğrencisi çocuk. "Acılarını anlatmana dayanabilirim ama acını sarmaya dayanamam cennet çiçeği." 161024