3.8

4K 433 52
                                    

Okunma sayısıyla yorum ve oy sayısı arasında çok fark var. Elinizden geldiği kadar yorum ve oy atarsanız çok mutlu olurum. Yorumlarınız yazma hevesimi daha da artırıyor.

Keyifli okumalarrr.

...

Siz: ben yemek yiyene kadar belki bana kıyamayıp söylersin diye düşünmüştüm ama baktım ki ortada öyle bir şey yok

Siz: YAZIK DEĞİL Mİ BANA?

Haktan: döndüm Ankara'ya

Haktan: insan bir der ki döndün mü?

Haktan: hâlâ yolda mısın?

Siz: döndün mü?

Siz: hâlâ yolda mısın?

Haktan: çok sağol sorduğun için

Haktan: bu kadar merak ettiğini belli etmeseydin yavrum

Siz: hangisini?

Haktan: beni

Siz: ay özür dilerim ben bir an kendimi çok kaptırdım seni unuttum

Haktan: biraz?

Siz: tamam belki birazdan daha çok

Haktan: ya ya öyledir

Siz: Haktan yaa

Haktan: hm?

Siz: hadi barışalım

Haktan: küs müyüz ki?

Siz: değiliz dimi

Haktan: değiliz

Siz: iyi iyi

Siz: yarın okul var

Siz: ve... ben bu kadar olan şeylerden sonra okula gitmeye çekiniyorum

Haktan: neden?

Siz: bazı kişilerin tepkilerinden korkuyorum

Haktan: kimseden korkmana gerek yok

Haktan: hele ki böyle bir durumda

Haktan: böyle olması senin elinde olan bir şey değildi

Siz: öyle ama yine de o bakışlar her şeyi anlatıyor

Siz: Ezo dahil sınıfta ki bir çok insan mesaj atmış

Siz: hepsine ne diyeceğimi bilemiyorum

Siz: özellikle Ezo'ya

Siz: bana çok kırıldığını hissedebiliyorum

Haktan: bir şey demek zorunda değilsin

Haktan: sarı kafanı böyle şeylere yorma sen

Haktan: umursama

Siz: sen öyle mi yapıyorsun?

Haktan: nasıl?

Siz: umursamayarak

Haktan: bazı şeyleri görmezden gelmezsen son bulmaz bir raddeye gelir

Haktan: ben yıllar önce bazı şeyleri göz ardı etmeyi öğrendim

Siz: mesela?

Haktan: abimin şehit oluşunu
(Görüldü.)

Yazıyor...

(Görüldü.)

Yazıyor...

Siz: ne?

Haktan: öyle işte

Siz: Haktan bu öyle işte diyerek geçiştireceğin bir durum değil, farkında mısın?

Haktan: evet

Siz: yani?

Siz: bu kadar mı?

Haktan: ne bekliyorsun ki?

Siz: bilmiyorum

Siz: çok basit bir şeymiş gibi söyledin

Siz: aranızda bir sorun mu vardı?

Haktan: belki

Haktan: hiç bir şey kusursuz değildir

Haktan: tıpkı bizim ailede yaşananlar gibi

Siz: eğer anlatmak istersen... dinleyebilirim

Haktan: belki yüz yüze cennet çiçeği

Haktan: ama şuan kafam çok doldu

Haktan: normal sohbete dönelim mi?

Haktan: belki ben özledim seni?

Siz: bu kadar çabuk mu?

Haktan: bu kadar çabuk

Siz: o zaman işimiz var seninle

Haktan: niyeymiş?

Siz: sen Ankara'dasın, ben İstanbul'da

Siz: aramızda ki kilometre farkını hatırlatmak istedim

Haktan: kilometreler umurumda değil

Haktan: varlığın yerine kalbini hissetsem yeter

Siz: madem bu kadar çabuk özlüyorsun

Siz: hafta sonu bu sefer sen gelde hasret giderelim, ha Haktancım?

Siz: ne dersin?

Haktan: süper olur derim

Haktan: yalnız bu beni ayağına çekme taktiğini tuttum

Haktan: haberin olsun

Siz: aa hiç olur mu öyle şey?

Siz: ödeşmek adettendir

Siz: hem ben geldim

Siz: sıra sende

Haktan: şaka yapıyorum

Haktan: Ankara'dan İstanbul'a yürüyerek bile gelirim

Haktan: sen iste yeterki

Siz: yalnız bu beni düşürme taktiğini tuttum

Siz: haberin olsun

Haktan: hahahaha

Haktan: işe yaradıysa sorun yok

Siz: yaradı yaradı

Haktan: güzel
(Görüldü.)

...

Oyy Haktan'ım yaralı kuşum. Sıra sanada geldi.

İg: hazanlayev

Cennet Çiçeği/TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin