2.3

6.1K 429 30
                                    

Lütfen okurken yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalarrr.

...

Sabahın 7'si.

Daha gökyüzünün sabah olduğundan haberi yok, biz okula gidiyoruz.

Hava o kadar soğuktu ki okul formamın üzerindeki kazak ve mont bile sanki beni ısıtmaya yetmiyor gibiydi.

Okulun turnikelerinden geçip bahçeye girdiğimde bekleyen öğrencileri göremedim. Demek ki Halil İbo insaflı davranmış bu soğuk havada bizi bekletmemeye karar vermişti.

Hızla okulun içine girip ikinci kattaki sınıfıma girdim. Ezo çoktan sınıftaydı. Sıranın etrafında da Adem ve Ramazan vardı.

Ramazan Ezo'ya harıl harıl sanki bir şeyi ispat etmeye çalışır gibi bir şey anlatırken Ezo'da gözlerini devirerek onu dinliyormuş gibi yapıyordu.

Hızla sıranın oraya gittim. Adem'e kaşlarımı çatarak baktım. "Neyi tartışıyorlar bunlar gene?" Diye sorduğumda tartışmaları sebebiyle bizi fark etmeyen ikiliyi gösterip cevap verdi.

"Ezo bir soruyu çözememiş. Sabahtan beri siniftakilerle çözmeye çalışıyoruz. Ama Ramazan inat ettiği için en sonunda sınıfı inletip buldum dedi. Ezo'da onun cevabını saçma bulup kendisinikini kanıtlamaya çalıştı. Sonuç olarak Ramazan iki saattir kendi cevabının doğruluğunu kanıtlamaya çalışıyor." Olayı özetlediğinde sanki bu ikisinin tartışmasından sıkılmış gibi bir hâli vardı.

Açıkçası tüm sınıf olarak Ramazan ve Ezo'nun sürekli zıtlaşmasından bıkmıştık.

Çantamı sıraya koyup montumu çıkardım ve ikisinin arasında çözüm yapmaktan şaftı kaymış test kitabını çekip aldım.

Bu hareketimle beni yeni fark eden Ezo kaşlarını çatarak bana baktı. Aynı şekilde Ramazan'da. "Tam sorunun en önemli kısmını anlatıyordum. Tam vaktinde geldin yani." Dedi Ramazan bana bakarak.

"İki saattir soruyu kimin doğru yaptığını tartışacağınıza cevabına baksanız keşke." Dediğimde Ezo ve Ramazan anlık aydınlanmayla birbirlerine baktılar.

Dakikalardır tartışmaktan bunun akıllarına gelmediğine emindim. "Ulan ben bu kız zeki diye boşuna demiyorum." Diyen Ramazan'a gözlerimi devirip güldüm.

"Keşke sende de olsa da benim cevabımın doğru olduğunu kabul etsen." Ezo tekrar tartışma yaratacak şekilde ortaya girdiğinde Ramazan tam bir şey diyecekken araya girdim.

"Tartışmayın artık. Şimdi göreceğiz kimin cevabının doğru olup olmadığını. Belki ikinizinki de yanlıştır." Dedim.

"Benim cevabımın yanlış olma ihtimali yok." Ramazan kendinden emin bir şekilde konuştuğunda Ezo gözlerini devirdi.

Cebimden telefonumu çıkarıp test kitabındaki karekodu okuttum. Sayfa açılırken ben tam cevaba bakacakken Ramazan birden beni durdurdu.

"Dur dur." Diyerek elini kaldırdı ve Ezo'ya baktı. "İddiasına var mısın?"

Ezo bir kaç saniye gözlerini kısarak Ramazan'ın teklifini düşündü. "Eğer cevabında eminsen bu kadar düşünmene gerek yok."

Ramazan onu kışkırtırken Ezo derin bir nefes aldı. "Tamam varım. Nesine?"

"Eğer ben kazanırsam okulun karşısındaki pizzacıdan bana beş porsiyon pizza alırsın." Dediğinde Ezo'nun gözleri kocaman açıldı. "Çüş ayı!"

"Oha Ramazan. O kadar pizzayı nerenle yiyeceksin?" Diye konuştuğumda Ramazan kolunu Adem'in boynuna attı. "Kardeşimle birlikte yeriz."

"İyi o zaman. Ben kazanırsam sende aynı şekilde bana ısmarlarsın. Bende Belinay'la yerim. Beleş pizza. Özellikle senin kaybettiğin bir iddiayla." Diye keyfile güldüğünde bende kıkırdadım.

"Tamam tamam neyse. Açıyorum cevabı hazır mısınız?" Diye sorduğumda ikiside heyecanla bana bakıp başlarını salladılar.

Dudaklarımı birbirine bastırıp gülerek 14. Testteki 7. Soruyu açtım.

Ortamda bir heyecan oluşurken gördüğüm cevapla Ramazan ve Ezo'ya baktım. İkiside üzerime saldıracakmış gibi bakarken yüzüme sahte bir üzüntü yerleştirdim.

"Maalesef..." Diyerek Ezo'ya baktığımda Ezo bir kaç saniye şaşkınlıkla bana bakıp hayalkırıklığıyla geriye yaslandı. Daha cevabı vermememe rağmen Ramazan sevinçle elini havaya kaldırdığında sevincini kursağında bıraktım.

"Maalesef kaybettin Ramazan!" Dediğimde Ezo'nun somurtan ifadesi anında şaşkınlıkla sevince dönüştü.

Ramazan'ın yüzündeki sevinç ifadesi suratında dönüp kalırken gülerek ona baktım.

"Noldu Ramazan, kal mı geldi?" Dedi Ezo.

"Zaten bende şans olsa o da dönüp dolaşıp götüme girer." Dedi Ramazan sinirle söylenirken.

"Sen doğru soruya baktığına emin misin? Ne malum arkadaşının cevabına doğru demediğine?" Ramazan'a şaşkınlıkla bakarken telefonu açıp cevabı gösterdim.

"Ya Ramazan kaybetmenin acısını çıkartma. Hadi naş naş kendi sırana. Çıkışta bize ısmarlayacağın pizzaları düşün." Ezo Ramazan'ı kendi sırasına gönderirken Ramazan'da keyifsiz bir şekilde sırasına döndü.

"Ay çok mutluyum!" Diyerek ellerini birbirine çarpan Ezo'ya gülümseyip yerime oturdum ve onu sevinciyle başbaşa bıraktım.

Dersin başlamasına daha yirmi dakika varken telefonumu çıkartıp müzik dinleyeceğim sırada WhatsApp'tan bir bildirim geldiğini gördüm.

Kulaklıklarımı takıp şarkı lisetmden bir şarkı açtığımda hızla WhatsApp'a girdim.

Ve evet. Beklediğim kişidendi.

Haktan: (Bir fotoğraf gönderildi.)

Haktan: Günaydın cennet çiçeği.
(06.12)

Cennet Çiçeği/TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin