Benden size erken bayram sürprizi olsun bu bölüm. Sizlerin hediyeleri de vote ve yorumlarınız olsun arkadaşlar. Hepinize keyifli okumalar. :)
"Patron"
"Aslan yorma beni kendi kendine vur şu kafanı yumruğuma."
"Ama patron benim ne suçum var bu olayda, korumayım ben."
"Ulan anladık korumasın da dışarı çıkardığın adamı ayrıca niye öldüresiye dövüyorsun."
"Beyler tartışmanın devamını dışarıda yapın, biriniz yeni çıktı şimdi ikinizi birden atmayayım nezarete." Komiser koltuğunda oturan komşum Ahmet amcamın pala bıyıklarının altındaki ağzından çıkan uyarıyı duymamla Aslandan gözlerimi çekip ona baktım.
"Allah aşkına Ahmet amca bu kaçıncı bu herif buraya girmeye bıkmadı ben bunu çıkarmaya bıktım. Valla bırakacağım bir gün burada. Hayır, o değil elin concon tipli pezevengi şikâyetini geri alsın diye minnet ediyoruz ya o koyuyor."
"Patron o adamdan özür mü diledin yoksa." Benim suratsız korumam bu cümleyi söylerken sıktığı dişlerinden sesler geliyordu.
"Ben ne özür dileyeceğim lan! Avukat özür diledi. Ama avukat demek Misket demek, Misket demek, ben demek, hıyar!"
"Ehhh! tamam Merdo al bu koca oğlanı da gidin artık işim gücüm var."
Ahmet amca ile vedalaştıktan sonra karakoldan çıkıp arabama bindiğimizde saat sabahın onunu gösteriyordu. Sabah saat onda, Sinemin iki hafta önce evlenip sekreterlik ve diğer görevlerinden istifa edip gitmesi yüzünden işe yeni aldığım Nilgün beni arayıp haber vermeseydi öğrenemeyecektim bu durumu. Çünkü beyefendi polisler gelip götürmeden önce herkesi sıkı sıkı tembihleyip tehdit etmiş Mert Beye haber vermeyin diye. Fakat yürek yemiş yeni sekreterim, sabahın köründe öğrenir öğrenmez beni aradı sağ olsun.
Her ne kadar bu adamın haksız yere birine zarar vermeyeceğini bilsem de ona kızmaktan kendimi alamıyorum. Çünkü böyle şeyler yaparak kendine zarar verme ihtimali ve hapse girebileceğini düşünmek beni çileden çıkarıyor.
"Eeee ne oldu da değiştirdin adamın ağzıyla burnunun yerini."
"Bir şey olmadı patron."
"ASLAN!"
"Şimdi bu lavuk gece boyunca içti içti. Sonra yanında getirdiği kızlar yetmezmiş gibi bizim çalışanlara askıntı olmaya başladı."
" Vay pezevenk."
"Bende öyle dedim zaten patron."
"Adamın yüzüne mi dedin Aslan."
"Yok patron yumruğu geçirdikten sonra dedim."
"Ulan ilk önce uyarıp dışarı atsaydın ya, ne diye kavga çıkardın."
"Patron sen beni hiç tanımamışsın. Zaten ilk önce dışarı çıkardım."
"Uyarma?"
"Bizim garson kızlar birkaç kez uyarmışlar patron ben gerek görmedim, en son sözle taciz yetmezmiş gibi bizim garsonlardan birinin bacaklarına ellemeye kalkınca yakaladım ensesinden attım arka kapıdan. Bir daha gözüme gözükmemesini söylediğimde bana küfredip orospu çocuğu dediğini duyduktan sonrasını hatırlamıyorum."
"Sonrasını ben söylerim; adamın burnu içeri dudakları dışarı fırlamış. Sağ elinin parmakları da bir süre alçıda kalacak."
"İyi en azından doğru eli hatırlamışım." Dediğinde ağzımdan kaçan kahkahaya engel olamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Güvenmiyorum
Romance"Aşk..." diyerek onu ardında bırakıp giden kadının, içinde açtığı yarayı kapatamamış. Bu yüzden kadınlara tüm güvenini yitirmiş Mert Karaaslan... Namı diyar Merdo... Yaşadığı iki ilişkisinde de aldatılmış, son olarak düğününe bir hafta kala, yatağın...