ALINTI

9.7K 387 80
                                    


Bölümü mola verdiğim zamanlarda az az yazıyorum, inşallah tamamlar tamamlamaz yükleyeceğim ama dayanamayıp yazdığım yerden bir alıntı paylaşmak istedim sizlerle canlar :)

Şimdiden söyleyeyim bu alıntı için kızmayın bana, seviliyorsunuz bu yüzden,

Sevgi'yle kalın...


Bora ile birlikte yerden kaldırdığım adama hastaneye varıncaya kadar bağırdım.

"Yaşayacaksın, emanetine kendin sahip çıkacaksın!" diye ama duydu ama duymadı bilmiyorum. Bildiğim tek şey bu adamın yaşamak zorunda olduğuydu.

Hastanenin önünde bizi ordu gibi bir ekip karşıladı. Bora herkese talimatlar verirken Aslan'ı hızlıca ameliyathane almışlardı. Çok değil iki aya yakın bir süre önce burada Aylin'i beklerken şimdi içeriden çıkmasını ümit ettiğim kişi canımı borçlu olduğum kardeşimdi. Niye ben olamıyordum içeride. Neden hep bekleyen bendim. Orada o çocuğun değil benim olmam gerekirdi. Azraile savaş açan ben olmalıydım o değil.

Omzuma dokunan elin sahibini biliyordum. Geldiğimizden bu yana iki saat geçmişti. Aylin, bayılan Nilgün'ün odasında ona destek olmaya çalışıyordu. Ama şimdi gelmişti.

"Nilgün?"

"Uyutuyorlar."

"İyi."

"Sen iyi misin?"

"Benim yüzümden oldu."

"ŞŞŞT." Dediğinde ameliyathanenin kapısı açıldı. Yeşil önlüğüyle kapıdan çıkan doktor, alnında biriken terleri başından çıkardığı bonesiyle sildi biz ağzından çıkacak kelimeleri beklerken sabırsızdık.

"Doktor Fuat Konuşsana!" diyen Bora hepimiz yerine uyardı adamı.

"Bakın Bora Bey, hastanız geldiğinde durumu kritikti kurşun kalbi besleyen damarlardan birini parçalamış..."

"UZATMA!"

"Ben üzgünüm... Kaybettik..."



Sana GüvenmiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin