Selam arkadaşlar;
Yeni bölümümüz geldi. Umarım seversiniz. Şimdiden keyifli okumalar,
Bu arada face gurubumuz var artık hepinizi beklerim ( gurup ismi Sevgi'yle Kal Okurları)
Sevgi'yle kalın... :)
Mert'ten;
Dün Sarışın için yaptıklarımı biri bana, bir hafta önce söylemiş olsaydı, aklından zoru olduğunu düşünür dalga geçerdim. Ama şimdi durum farklı... Kemal ve Salih abi gözümü açana kadar; daha ona karşı neler hissettiğimi bile adlandıramazken, aşık olduğumu, yıllarca kaçtığım duyguya teslim olduğumu anladığım kadının, güvenini kazanabilmek için her şeyi yapmaya razı bir Merdoyum.
Onu okula bıraktıktan iki saat sonra Kemal arayıp Aylin'e ne yaptığımı sorduğunda anlamamıştım. Sadece "okula bırakmıştım" diyebildim. Fakat Kemal " Onu sormuyorum lan! Kız leyla gibi ortalarda dolaşıyor, eli yanağında yanımdan geçtiğinde beni bile görmedi, hem de seslenmeme rağmen." Dediğinde bütün gün ağzım kulaklarımda dolaştım ta ki gece attığım mesajlara cevap vermeyinceye kadar.
"Yine o sakladı biliyorum..." Aslan'ın homurdanmalarıyla düşüncelerimden sıyrılıp başımı kaldırdığımda, onu ofiste ki koltuğun yastığının fermuarlarını açarken gördüm.
"Aslan hayırdır."
"İşin içinde o bacaksız olunca ne zaman hayır olduğunu gördün sen abi." Dediğinde istemsizce gülmeye başlamıştım bile.
"Ne yaptı yine?"
"Arabamın anahtarlarını sakladı."
"Saçmalama Aslan niye öyle bir şey yapsın ki."
"Patron geçen de çakmağımı istedi insanlık edip verdim, geri istediğim de 'sakladım bulursan alırsın' dedi ve bil bakalım çakmak nereden çıktı?" bu cevabı duymak isteyip istemediğime emin değildim ama merak denen duygu sağ olsun...
"Nereden, bak abuk subuk bir yerse alıştıra..."
"Buzluktan!" dediğinde gözlerim hayretle açıldı. Aslında Aslan bir çakmağın adamı değil ama tanıştığımızdan beri aynı metal çakmağı kullanırdı ve manevi değeri olduğunu söylerdi. İşte gülmemek için kendimi sıkmamın nedeni bu.
"Peki neden..."
"Ben ne biliyim abi bulduğumda, o bacaksızı bir yerlerden sallandırmak için üstüne yürürken 'Söyle hayatında ki o en değerliye alsın bir tane daha!' diye çemkirdi."
"Kıskanmış."
"NE!"
"Kıskanmış kız işte oğlum." Dediğimde Aslan'ın bir ara dudağı yukarı doğru kıvrılır gibi olsa da itiraz gecikmedi.
"Yok patron! Şey yani abi ne kıskanması sırf bana gıcıklığına yapıyor. Çakmağımı annem almıştı üç yıl önce kenarına da en değerlim yazdırmıştı."
"İyi de kız nerden bilsin annenin aldığını oğlum."
"Bilmese de kıskançlığına değil gıcıklığına yaptı, biliyorum ben abi hem niye kıskansın nefret ediyor hatun benden." Son söylediklerini söylememiş olmayı diler gibi dudaklarını ısırdığında, üstüne gidip de bir şey diyemedim.
"E ara sor o zaman anahtarlar nerede diye."
"Tamam, o zaman ben arıyorum." Dediğinde cebinden telefonunu çıkarmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Güvenmiyorum
Romance"Aşk..." diyerek onu ardında bırakıp giden kadının, içinde açtığı yarayı kapatamamış. Bu yüzden kadınlara tüm güvenini yitirmiş Mert Karaaslan... Namı diyar Merdo... Yaşadığı iki ilişkisinde de aldatılmış, son olarak düğününe bir hafta kala, yatağın...