Bölüm 27

17.5K 593 134
                                    


Baran'dan

Saate baktığımda gece yarısını geçmişti,
Avşin birazdan burada olacak. Umarım istediğim evrakları ve proje çizimlerini elime ulaştırırdı, ama tahmin etmiyorum. Avşin o kadar içi kin dolu bir kadın değildi. Mervana ihanet etmeyecek, adım kadar emin olmama rağmen yine de buraya kadar gelmiştim. Belki dedim... Bir umut!

Arabama yaslanmış gelişini izliyordum. Tahmin ettiğim gibi, getirmemişti. İki elini önünde birleştirmiş bana bakıyordu.

Nerede kaldın, ağaç oldum burada!

Geldim işte söylenme!

Proje ve evraklar nerde?

Bende onun için geldim. Baran ben yapamam, üzgünüm, o gün ruh halim
Çok kötüydü sen de öyle bir teklifle gelince aklım karıştı. Lütfen bu konuyu kapatalım olur mu ?" Karşıma geçmiş benimle dalga geçiyordu." Sinirliydim, öfkeliydim, ama getirmediği kağıt parçalarına değil. Bu hâlde bile o şerefsiz Mervana ihanet etmemesydi, ben fabrikatördüm. Mervan gibi turizm ve otel işletmeciliği okumadım. Bu kağıtlar la ne yapacağımı bile sormamıştı. Onu denemek istedim, kendi için ne kadar ileri gidebilir diye merak ettim. Ama o ihanet etmemeyi seçti.

İçimde birşeylerin koptuğunu hissediyordum, bunu anlamak zor değildi. Avşine olan duygularımdı. Ona sinir olmuştum, onu sevmeyen bir adama duyduğu sadakat beni deli ediyordu. Ağzıma geleni söylemiştim. Pişman olacağımı bile bile onu kırmaktan çekinmedim.

Onu o hâlde bırakıp arabama geçtim. Âşık mıydım bilmiyorum, ama onu sevdiğim doğruydu, mervan'ın koynuna girmesi benim için problem yaratamazdı, bende onun gibi evlilik yapmış biriydim. Kimse'nin haberi olmasa da bir kızım vardı, sadece babam biliyordu. Üniversite zaman'ın da yaptığım hata yüzünden genç yaşta baba oldum.

Beni sevdiğini sanıp yıldırım nikahıyla evlenmiştik, beklemek istemedim. Ona Âşıktım, seviyordum, ama birgün beni terk ettiğinde sevgimin ikimize yetmediğini o zaman anladım, peşinden gitmedim, gidişi'nin ardından iki yıl geçti, Annesi kapıma gelip," bu senin piçin dediğinde" silahımı çıkarıp öldürmemek için kendimle çelişki yaşıyordum. Bunu fark ettiği için arkasına bakmadan defolup gitmişti!

Ben ona bakarken o da beni izliyordu, parmak uçlarımda hissettiğim sıcaklığıa baktığımda küçücük elleriye parmağımı sarmıştı, babalık böyle bir duygu muydu?" Bir dokunuşla bunu hissetmek mi?"

Arabamda oturmuş, bir yandan geçmişe giderken bir yandan Avşini izliyordum,
Onu burada mervan'ın insafına bırakacak değildim. Yarın ilk işim yılmazların konağına gidip mervan'ın yaptıklarını anlatmak olacaktı. Avşin'in bundan haberi yoktu, söylemedim, arkamdan gelip yalvarır diye bekledim, ama gelmedi, bende oyalanmadan konağa dönmüştüm... Sabah olâ hayrola!

Gözlerimi açtığımda annemin tepemde bağırarak çıkardığı uğultulu sesle güne uyandım.

Kalk hadi, birde odana gelip seni mi uyandırma mı bekliyorsun?"

Hayır anne seni değil. Avşini bekliyorum. O güzel yumuşaklığıyla kulaklarıma hitap eden sesini duymayı bekliyorum.

Hayeller uçuk olsa da imkansız değil. Avşini kazanabilirsem bir şekilde Mervan dan kurtulma'nın yollarını da bulurdum.

Kahvaltımı yapıp fabrikaya geçtim. Burada imzalamam gereken bir kaç dosya vardı, imzalayıp anlaşmalı olduğumuz çiftçilere gönderdim,

Ceketimi giyip çıkarken, karşı oda ya geçip babamı görünüp yılmazların konağına yola çıktım. Kısa bir süre sonra konanğın önüne gelmiştim. Korumlardan biri'nin kapımı acmasına müsade ettim.

BERDEL+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin