Mervan Ağa'danYattığım yataktan, Annemin konağı ayağa kaldıracak sesiyle uyandım. Bugün kardeşim Jiyan'ın düğünüydü, günlerdir annemin hazırlıklarıyla yeterince başımız şişmişti. Bu da yetmezmiş gibi, nereye giderse gitsin, bizi de peşinden sürüklüyordu.
"Anne yeter artık! sabahın köründe derdin ne senin? " Kalk diyorum sana, bugün kardeşi'nin günü, onu yanlız bırakma, Abisi olarak yanında dur.
" Anne sabahın köründe ne yapmamı bekliyorsun? berber bile hâlâ yatağında uyuyor, bizi bir rahat mı bıraksan artık.
" Bugün kimseye rahatlık yok! Kalk diyorsam kalkacaksın. Avşin de geliyor bak, helin çağırmış, kalkta hazırlan,
Belli mi olur seni görse belki boşanmaktan vazgeçer." Ne sanıyordu, beni görünce boynuma atlayacağını mı?" Avşin gelsede birşey değişmeyecek Anne. Benim için gelmez o, gelirse Helin ve Jiyan için gelir.Mervan ağa yattığı yatakta, sırtını yatak başlığına dayayıp, Annesine bakıyordu, aklına Avşin gelince olan uykusu da kaçmıştı.
" Adam olup karına sahip çıkacağına, üstüne bir de kuma getirdin. Konağa dönmese de hâktır zaten. Kal böyle dört duvar arasında tek başına, belki aklın başına gelir." Mervan ağa annesine yandan bir bakış atarak," Annnem misin, düşmanım mısın? belli değil diyordu.
Daha fazla Annem'den azar işitmemek için biran önce ayaklanıp banyoya girsem iyi olacaktı, Avşin'den sonra iyice delirmişti. Gerçi hangi birimiz aklı başında hareket edebiliyorduk. O gün yılmazlar'ın konağına gittiğimde Avşin'in kararlılıkla boşanmayı kabul etmesi, içimde hiç olmayan bir duyguyu uyandırmıştı. Ona bunca yaptıklarımı göz önünde bulundurunca haksız sayılmazdı, Yaptıklarım dan pişmandım.
Avşin gittikten sonra, bana ait olan birşey elimden alınmış gibi hissediyordum. Neden böyle hissettiğimi bende bilmiyordum. Avşin'in konaktan gideceği gün de bu haldeydim. Ona karşı bilmediğim bir zâfım vardı, ve bu benim sonum olacaktı.
Annemi zorla odamdan çıkarıp, duş aldım. Ardından odama dönerek açtığım dolaptan, kardeşimin düğünü için özel dikim takım elbisemi çıkarıp giyindim. Saatimi taktıktan sonra bir işim kalmamıştı. Aşağıya indiğimde her zaman ki gibi kahvaltı hazırdı. Ayak üstü atıştırdığımız Kahvaltıdan sonra, Jiyanı da yanıma alarak, konaktan birlikte ayrılmıştık.
Berber işini hallettikten sonra düğün salonuna geçtik. Jiyan ve helini, gelin odasına yerleştirdikten sonra aşağıya davetlilerin olduğu alana doğru ilerledim. Attığım iki adımdan sonra bana seslenen birini duydum, kim olduğuna bakmak için arkamı döndüm.
Seslenen seraptı, üniversiteyi birlikte okuduk. Tâbi Ertunçu da unutmamak lazım, defalarca tembihlememe rağmen umarım burada ki kızları diğer kızlarla karıştırmazdı. Aksi halde, bu gece onu unutamayacağı bir gece hâline getirirlerdi (!)
Elini serap'ın beline atarak, salona giriş yaptılar, onları karşılama amaçlı, olduğum yerde durup, onların bana yetişmesini bekledim. Yanıma vardıklarında, ilk serap kollarını boynuma dolamıştı. Bu duruma ilk şaşırsam da bozuntuya vermedim. Bizim arkadaşlığımız yıllara dayanıyordu.
Ahuzar'dan ayrıldığımı duyunca, daha çok ilgi gösterir olmuştu. Umarım bu ilgi düşündüğüm gibi bir ilgi değildir. Aklımda sadece Avşin varken kimseyi düşünecek durumda değildim. Erkenden Davetlilerin arasına girip, selam vermek istememin tek sebebi Avşindi. Onu tekrar görebilmek için, ben yürüdükçe serap ta arkamdan kuyruk gibi geliyordu, beni bu şekilde takip edip, yaptığı cilvelerle beni baştan çıkarabileceğini sanıyordu. Ben ise sadece onu bir kardeş bir arkadaş gibi görüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL+18
Fiksi UmumMervan ağa vakit kaybetmeden yatakta uzanan Avşin'in karşısına geçti. "Bacaklarını aç."Avşin, zorda olsa kendini sakinleştirerek, ağlama duygusunu bastırıp bacaklarını araladı. "Mervan ağa eline aldığı erkekliğini okşayarak, sertleşmeye çalışıyordu...