Avşin' den
Bugün işleri erken halletmiştim, Fadime abla yaptığı kahveleri bize dağıtıp yerine oturdu. Dicle anne, Rojda'nın ona gösterdiği yatak odası takımını inceliyordu, Jiyan abi'nin düğününe birşey kalmamıştı, seher de yine bildiğiniz gibi kızlarıyla derin dedikodu içinde, milleti eleştiriyor," kendi çok düzgün bir insan çünkü" ayak seslerini duyunca kafamı merdivenlere çevirip kimin geldiğine baktım, gelen Âgit babaydı. Telaşlıydı, adımları'nı hızlandırmış, aşağı iniyirdu.
Tedirgin bir hâli var. Ne olduğunu söylemek pek mümkün görünmüyor, yanımızda oturan Dicle Anneyi başka bir odaya çekip fısıltılı bir şekile konuştu, uzaktan ne dediğini anlamasam da birşey olduğu ortadaydı.
Daha sonra eline aldığı telefonundan birini aradı, Baba'mın adı geçti yada bana öyle geldi, bilmiyorum. Ama farklı bir telaş vardı. Normal olmayan, birşey olcakmış gibi bir telaş.
Onları dinliyormuş gibi görünmemek için, sedir den kalkıp mutfağa gittim.
Fadime abla odama çıkmamı ve Mervan ağa gelmeyene kadar oradan çıkmamamı
Tembihedi," üzgünüm Fadime abla ama bugün olmaz, ne işler çevirdiğinizi öğrenicem" diyip içimden konuşmuştum.Gitmiş gibi yapsamda gitmedim, neler çevirdiklerini merak ediyordum. Dicle anne sakin bir şekilde Âgit Baba'nın yanından ayrılıp mutfağa, Fadime abla'nın yanına geldi." Fadime, korktuğumuz şey başımıza geldi!"
"Ne oldu hanımım, hayırdır inşallah!"
Avşin'in babası Rasim ağa birazdan gelip kızını alacak, defalarca oğlumu uyardım bu konuda ama dinlemedi, o kadını bu konaktan yollamadı, şimdi de Avşin bu konaktan gidiyor!"
"Sen ne dersin hanımım, Avşini götürürlerse kan davası başlar. Mervan ağam, seyran ve Diyar'ın peşine düşüp onları öldürür!
Onu biliyorum Fadime, ne yapacağımı bilmiyorum." Yapacak birşey yok hanımım, Avşin gitmek isterse gider kim engel olabilecek, bu onun hakkı.
Haklısın Fadime, şimdiye kadar elimden geleni yaptım, onlar bir arada dursun bir çocukları olsun diye çok uğraştım, hepsi
Yalan oldu bende elim kolum bağlı bir şekilde seyredecem artık.Demek bu yüzden, babam buraya geleceği için beni yukarı gönderdi, ne sanıyorlar, babam buraya beni almaya gelecek ve bende gitmeyeceğim, öyle mi?
Çok beklersiniz!
Dicle anne henüz mutfakta dururken, bende çıkıp, üstümü değiştirip babamı bekliyordum. Aylar sonra ilk defa görecektim.
Beklerken konağın kapısı sert bir darbeyle açıldı. Her zaman duyduğum kapı açılma sesi değildi. Konakta sesler yükseliyordu ama kim olabilir, tâbi ki Mervan ağa, penceremden aşağıya baktığımda, Âgit baba avluda durmuş Mervana söz geçirmeye çalışıyordu.
Sinirliydi, sinirini takip eden öfkesi, onu delirmiş gibi gösteriyordu. Artık nefretini ve kinini kusacak kimse kalmayacağı içindi bu halleri.
Aradan yarım saat geçti, ben hâlâ odamda olacaklara kendimi hazırlıyorum, babam gelince ne yapacağım bilmiyorum, ya gitmeme izin vermezse o zaman ne yapacağım, düşünmekten başım çatlıyordu.
İki elimi kullanarak, parmak uçlarıyla şakaklarıma masaj yapıyordum, konağın kapısı ikinci defa sert açılmıştı, sinirlenen hıncını oradan çıkarıyordu.
Avlu da Babam'mın sesini duydum, ne kadar özlemişim Duyduktan sonra fark ettim. Geldiklerine göre birazdan hüküm verilecek. Kapım çaldı, aralanan kapıdan Fadime ablaylı gördüm," kuzum seni şark odasın da bekliyorlar karar verilecek hadi," tamam Fadime geliyorum şimdi. Dediğim de oda dan çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL+18
General FictionMervan ağa vakit kaybetmeden yatakta uzanan Avşin'in karşısına geçti. "Bacaklarını aç."Avşin, zorda olsa kendini sakinleştirerek, ağlama duygusunu bastırıp bacaklarını araladı. "Mervan ağa eline aldığı erkekliğini okşayarak, sertleşmeye çalışıyordu...