BERDEL+18

Bölüm 33

Avşin'den

Mervan ağa gideli çok olmamıştı, selmaya defalarca anlatmama rağmen sanki beni hiç duymamış gibi, mervan'ın boşanmayı kabul etmesine anlam veremiyordu. Bu duruma daha fazla katlanamadığım için oturduğum yerden kalkıp yukarı çıktım. Merdivenlerde rahmet amcam'ın eşi Rukiyeyle karşılaştım, konağa dönmeme sevinmeyen bir o, bir de kızı rozerin'di.

"Bakıyorum da konağa döndüğünden bêridir iyice alıştın buraya, Avşin hanım.
Gitmek gibi bir niyetin yok herhalde.

"Hayır gitmiyorum yenge. Bir itrazın varsa dedeme söyleyebilirsin, sonuçta burası onun konağı." Hadsize bak, bu cesareti Mervan ağa'dan mı alıyorsun?

Eğer öyleyse hiç boşuna ahkâm kesme. Ahuzarı bıraktı diye seni alacak değil ya, daha demin Tahsin babam'dan, haftaya gelip nikâhı bozmak için müsade istediler.

Ne diyorsun yenge sen, kimse'nin Ahuzarı bıraktığı falan yok." Sen öyle zannet, Mervan ağa bugün karısını kapı dışarı etmiş. Tâbi senin nerden haberin olacak,

"çok safsın ya!"

"Bunun saflıkla ne alakası var yenge!"

Avşin kendine mukayet olamıyordu, haftalardır yengesi Rukiye, Avşini nerde görse" dul kadın " diyerek rencide ediyordu. Üstüne üstlük bir de
" Kesin kusurlusundur " diyerek ayrı bir şekilde alay ediyordu. Rukiye'nin söylemlerine rağmen, onunla uğraşmamak için odasına geçti. Aklında sadece Mervan Ağa'nın, Ahuzarı neden kapı dışarı ettiğini merak ediyordu.

Avşin yatağına oturmuş, Kara kara düşünüyordu, Mervan ağa yanına geldiği vakitte Ahuzarı göndermişti, mervan'ın halinden, bir derdi olduğunu anlamıştı ama sormamıştı, Sormak istememişti.

Bacaklarını bağdaş yaparak, kucağına aldığı yastıkla, boş duvarı izliyordu. Selma da o sırada Ahuzar'ın Mervan ağaya söylediği yalanları öğrenmişti. Bunu biran önce gidip, Avşine anlatmak için yukarı çıktı. Avşin'in karşısına geçerek" sana bir haberim var " diyip, geçip yatağa oturmuştu.

Ahuzar'ın yaptıklarını duyan Avşin, ağzı açık bir şekilde selmayı dinliyordu," en kısa zamanda boşanacaklarmış " diyerek Selma konuyu kapatmıştı. Mervan Ağa'nın gerçekleri öğrendiği gibi Avşin de öğrenmişti artık.

Avşin ise, hâlâ boş duvarı izliyordu, ne yapacağını bilmez bir durumdaydı, iki gün sonra Jiyan'ın düğünü vardı ve gidip gitmeme arasında kaldı. Mervan Ağa'nın orada olacağını bildiği için, içi hiç rahat değildi. Babası Rasim ağa dan izin alırsa, tebrik etmek için düğüne gitmek istiyordu. Jiyan'ın müstakbel karısı'nı da çok sevmişti, helin ile küçük bir sohbetin ardından birbirleriyle iyi anlaşabileceklerini düşünüyordu. Düğünde onu yanlız bırakmayacağına söz vermişti," mervan ağa üstüne kuma getirmeseydi eğer "

Avşin!

Avşin!

Dalıp gittiğim boş duvara bakarken, Selma'nın sesi kulaklarımda çınlıyordu. Başımı çevirip ne diyeceğini bekledim. Yüzünde bilmediğim bir ifade vardı "evham" Ne oldu Selma, niye kulağımın dibinde bağırıyorsun?" Bağırmıyorum, sana öyle gelmiş, Jiyan'ın düğününe gideceksen bizde seninle gelelim diyorum, yanlız kalmanı istemem.

Sağol Selma, ama önce babam'dan izin almam gerek," git al o zaman, ne duruyorsun, düğün iki gün sonra, sana birşeyler alalım demiştim. Beni dinlemedin, neyse ki benim gibi bir kuzenin var, seni giydireceğim ama itiraz etmeyeceksin, anlaşıldı mı?

Avşin gülen yüzüyle Selma'nın üstüne atlayarak," Sen kuzen değilsin ya sen benim için bir ablasın, bir kardeşsin seni seviyorum, diyerek selmaya sıkı sıkı sarılıyordu," Dur boğacaksın beni deli kız
Gidip baban dan izin al hadi, seni burada bekleyeceğim.