Bölüm 31

16.3K 651 190
                                    


Avşin den

Gece geç saatlere kadar uyuyamadığım için, sabah kalkmakta iyice zorlanıyordum, üstüme daha önce hiç olmadığı kadar ağırlık çökmüştü. Bedenim benden bağımsız gibiydi, kalkmak istesemde kalkamıyordum.

Konağa döndüğüm için, nihayet telefonumu alabilmiştim, yatağımdan çıkmadan, Selma abla'nın gelen aramasıyla yatağımda doğrularak konuşup, daha sonra telefonu kapatmıştım. Onunla birlikte çarşıya gitmemi istiyordu.

Ben itiraz ettikçe,o daha fazla üsütme geliyordu, onunla baş edemeyecek kadar yorgundum, teklifini kabul ederek, hazırlanmak için yataktan kalktım.

Kendime gelebilmek için, aldığım duşun ardından giyineceğim sırada, odam'ın kapısı aralanmıştı, gelen Selma ablaydı.

"Ne çabuk geldin?" Bu kadar erken geleceğini tahmin etmemiştim.

Canım benim yaa, be seni aradığımda zaten hazırdım, senin hazırlanmana yardım etmek için erken geldim. Bak sana ne getrdim," diyip elinde ki elbiseyi
Gösteriyordu.

"Avşin, gerek yoktu niye zahmet edip getirdin, giyinip çıkardık şimdi.

"Selma abla, Ne zahmeti, sen benim kardeşim gibisin. Bir daha duymayayım sakın, şu elbiseyi üstüne giyde nasıl durduğuna bakalım.

Bu arada lütfen bana abla demyide bırak sonuçta evli kadınsın, abla diyipte kısmetimi kapatma lütfen (!)

"Avşin, Ben artık evli değilim unuttun mu?" Dedi düz bir sesle, Selma'nın, biran onunla alay ettiğini düşünüyordu.

"Selma, Hayır tatlım evlisin, nikâhınız hâlâ duruyor, belli mi olur, belki Mervan ağayla tekrar bir araya gelirsiniz. Ben sizi çok yakıştırıyorum, ayrılmanızı istemem.

"Avşin, Sen benimle dalga mı geçiyorsun, bir araya gelebileceğimizi sana düşündüren ne? Diyerek, selmaya sesini yükseltmişti.

Bak tatlım, Rasim amcam'ın anlattığına göre, Mervan Ağa'nın seni vermeye niyeti yokmuş zaten, bana kalırsa Ahuzar denen o kaltak hamile kalmasaydı, Mervan ağa onu kuma diye getirmezdi. Benim şahsi görüşüm bu yönde.

"Avşin, Ahuzarı getirmeseydi bile, asla karısı olarak görmeyecekti, niye bunu anlamamkta ısrar ediyorsun!

Ben, daha fazla bu konu hakkında konuşmak istemiyorum, nereye gideceksek gidelim yoksa ben uyuyacağım," Selma, ne oluyor sana böyle, demin uyanmadın mı? ne bu uyku aşkı, depresyona falan mı girdin, günlerdir birşeyde yemiyormuşsun, annen tembihledi, birlikte kahvaltı yapıp öyle çıkacağız.

"Canım hiçbir şey yemek istemiyor, sen aşağıya inip kahvaltını yap ben burada seni beklerim.

"Selma, olmaz öyle şey birlikte kahvaltı yapıp öyle çıkacağız, annene söz verdim diyerek, Avşin'in kolundan tutup kendiyle aşağı kata sürüklüyordu.

Avşin, Selma'nın dediğini yaparak onunla birlikte sofraya oturmuştu, herkes masada toplanmıştı, günaydın diyerek çektiği sandalyeye oturdu, hemen yanında Selma da vardı. Kahvaltıyı başlayacakları sırada, Tahsin ağa onları durdurmuştu.

Kızlar, az bekleyin hêle misafirimiz var, o gelince başlarız demişti, Dedem. Selmayla birbirimize bakıp, elimize aldığımız çatalları usulca tabağımıza geri bırakmıştık.

Biz, sofrada dede'min misafirini beklerken konağın kapısı açıldı. Selma'nın beni dürtmesiyle kafamı kaldırdığımda, Baranı gördüm.

Konağın kapısından içeri adımlayarak, dede'min yanına geldi, elini uzatıp selam verirken, Dedem de elini sıkarak barana karşılık veriyordu.

BERDEL+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin