Antik Ölümsüzün Günceleri

Bölüm 42: Anlaşma

Mais'in taşı ortaya çıkarmasından sonra şehirdeki bir kaç bilge figürü bundan öyle ya da böyle haberdar oldu. Çekirdek Alemi uzmanlarının böyle bir maddeye dokunmaya hakkı yoktu. Sadece Bilgeler bunun için hak talep edebilirlerdi. Ve sıradan Bilgeler de aptal değillerdi. Bunun ne olduğunu ve değerini biliyorlardı. Kesinlikle onlara kalacak bir şey değildi. Bazıları gizli düşüncelere sahip olsa da düşük aşamada ki az miktardaki Bilge bu taşın peşine düşmedi. Sadece güçlü uzmanlar taşın peşine düştü. Mais'in beklediği şey de buydu. O da gerçekten Çekirdek Alemi uzmanları ile muhatap olmak istemiyordu. 

"Bugün eve gelme." dedi sakin bir ifade ile Mais. Kasuur'un gevezeliklerine alışmıştı fakat yine de bir süre onun saçma konular hakkındaki konuşmalarını dinledikten sonra araya girerek ona eve gelmemesini söyledi. Şimdi Kasuur ter içerisindeydi ve ona dövüş eğitimi veren 10. aşama çekirdek uzmanının eğitiminden yeni dönmüştü. Nasıl kılıç kullanacağını öğrenirken aslında eğitmeni onu zayıflatmaya da çalışıyordu fakat sanki gün geçtikçe Kasuur daha da şişmanlaşıyormuş gibi görünüyordu. Yaşlı adam 60 yıllık yaşamında hiç böyle bir şey görmemişti.

"Neden? Eve kız mı atacaksın?" diye takıldı ona Kasuur. Şişman bedeniyle berbat bir espri anlayışı da vardı. 9 yaşındaki bir çocuğun eve kız atabileceğini düşünecek kadar çarpık akıllı. Sorun şu ki Mais gerçekten eve güzel kızlar getirmişti. Sadece Kasuur'un düşündüğü şekilde değil.

Mais buna karşı hiçbir şey söylemedi. Bunun yerine değneğini yere vurdu ve yavaş bir şekilde oradan uzaklaştı. Kasuur elindeki beyaz bezle alnındaki teri silerken yüzünde şaşkın bir bakışla onun arkasından baktı. Sadece onun ne düşündüğünü anlamak istiyordu ve onun peşinde sürüklediği fırtınadan habersizdi.

***

Mais evine döndüğünde hizmetçiler hızla onu kapıda karşıladı. Artık Mais şehirde bir aydan uzun zamandır kalıyordu ve en azından kendi evinin yerini bulmayı ya da etraftaki insanlara tarif etmeyi öğrenmişti. Elbette onunla dalga geçmek için yanlış yön vermek isteyen insanlar oldu fakat... onların Mais'in dengesiz ruh halinden etkilendiğini söyleyebiliriz.

"Efendim, böyle tek başınıza hareket etmemelisiniz. Ya başınıza bir şey gelirse? " dedi yaşlı hanım evden çıkarken. Bir bacağı topaldı. Mais sadece onun geçmişte bir asker olduğunu biliyordu. Yetiştirmeyi bıraktığını da. Sakatlanmıştı. 

"Ne güzel işte. Bu kör efendiye hizmet etmeyi bırakabilirsiniz." 

Yaşlı hanım hemen telaşlandı.

"Böyle söylemeyin lütfen! Daha çok gençsiniz ve önünüzde yaşayacağınız çok yıllar var."

Bu sözlere karşın Mais sadece acı acı gülebildi. Gençlik uzun yaşamını garantilemiyordu. Belki de ölüme daha da yaklaştırıyordu.

"Bugün hizmetçilerle beraber izin yapın lütfen. Yalnız kalmam gerekiyor."

Anika, yaşlı hizmetçi, bu sözleri duyduktan sonra bir an durdu. Mais de onunla durdu. Çünkü eve doğru yürürken yanlışlıkla kafasını duvara falan vurmak istemiyordu.

"Yanlış bir şey mi yaptım?" diye sordu Anika. Mais bu sözlere karşı başını usulca iki yana salladı ve elini uzatıp Anika'nın onu tutmasını bekledi. Anika bir saniyeliğine donakalsa da ardından Mais'in elini tuttu ve başı öne eğik bir şekilde eve doğru yürüdü.

" Hayır, sadece bugün eve bazı misafirler gelecek ve onlardan etkilenmenizi istemiyorum."

Anika bir şey söyleyemedi. Fakat hizmetçileri yolladı ve gitmek için hazırlandı. Gitmeden önce Mais için bazı atıştırmalar hazırlamıştı. Mais geniş koltuk takımında oturmuş bunları yiyordu. Anika ona endişeli bir bakış attı.