Bölüm 38

245 30 9
                                    


İyi okumalar uzun bir bölüm oldu umarım sıkılmazsınız🔥

Elim titreyerek kumandayı tekrar kaldırdım ve ekrana döndüm. Ekranda sıralanmış dosya isimleri birer birer gözüme çarpıyordu. Hepsi kısa ama kesin bir gerçek vaat ediyordu: Gerçekler.

34 video. Her biri 24 dakika uzunluğunda. Derin bir nefes alarak en baştaki videoya, "Video 1" yazan dosyaya tıkladım.

Ekran titreyip açıldığında Yavuz'un genç hali belirdi. Yüzü daha yumuşak, gözleri ışıl ışıl parlıyordu. Saçları biraz daha uzun, yüzündeki ifade mutluluk doluydu. Arka planda beyaz bir duvar vardı; sade ama iç açıcı bir ortam.

Yavuz, gülümseyerek kameraya bakıp konuşmaya başladı:

— "Ben Yavuz Altıner... Bu benim gizli günlüğüm."

Bir an durup gözlerini devirdi, ardından kahkaha attı.

— "Aslında çok da gizli sayılmaz. Bunu ileride çocuklarıma armağan edeceğim. Umarım izlediklerinde beni gülümseyerek hatırlarsınız."

Kalbime bir bıçak saplanmış gibi hissettim. Bu görüntüdeki Yavuz, yanımda tanıdığım karanlık adamdan çok uzaktı. Bu neşeli, umut dolu adam... Gerçekten aynı kişi miydi?

Yavuz, kamerayı eline aldı ve ekrandaki görüntü hafifçe sallandı. Koridorda yürürken yumuşak bir ışık duvarlara vuruyordu. Kızının odasına doğru ilerledi. Kapıyı usulca araladı ve içeride, pembe nevresimlere sarılı küçük bir kız çocuğu uyuyordu. Yavuz'un sesi alçaldı, yüzündeki gülümseme büyüdü.

— "İşte prensesim... Bugün parkta koşturup durdu, yorulmuş belli ki."

Yavaşça yatağa yaklaştı ve kızının saçlarını okşadı. Küçük kız, uykusunda mırıldandı, minik parmakları yastığını sımsıkı kavradı.

Bu sahneyi izlerken gözlerim doldu. Boğazıma oturan düğümü çözmeye çalışarak derin nefes aldım.

Yavuz, odadan çıktı ve bu kez başka bir kapıya yöneldi. Bu kapıyı açtığında, içeride bir oğlan çocuğu bilgisayar başında oturmuştu. Ekranda hızla değişen görüntüler vardı. Yavuz gülerek yaklaştı.

— "Yarın okul var sıpa, hâlâ ne oynuyorsun?"

Oğlu başını bile çevirmeden, gözlerini ekrandan ayırmadan homurdandı:

— "Baba ya! Son seviyedeyim, konuşturma!"

Yavuz iç çekti, ama yüzündeki gülümseme silinmedi.

— "Bitirince hemen uyuyorsun. Kontrole gelirim."

Odadan çıkarken bir anlığına durdu ve başını sallayarak gülümsedi. Kamerayı tekrar çevirdi ve koridorda yürüyerek oturma odasına geçti. Orada, kanepeye uzanmış güzel bir kadın vardı. Saçları dağınık ama yüzünde yorgun ama huzurlu bir gülümseme vardı.

— "Ebru!" diye seslendi Yavuz.

Ebru başını çevirip güldü, eliyle yüzünü kapatmaya çalıştı.

— "Hayatım çekme, çok çirkin görünüyorum."

Yavuz kahkaha attı, kamerayı kendine doğru çevirip Ebru'nun yanına sokuldu. İkisi de ekrana sığmaya çalışırken Yavuz, karısının yanağına bir öpücük kondurdu.

— "Benim karım dünya güzeli!"

Ebru gülerek Yavuz'un omzuna yaslandı, ikisinin de gözleri mutlulukla parlıyordu.

Video sona ererken, ekranda bir boşluk oluştu. Siyah ekranda yalnızca kalbimin gümbür gümbür atışını duyabiliyordum. Boğazım kurumuştu. Gözlerimde biriken yaşlar yanaklarımdan süzüldü.

ŞİZOFREN//BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin