A. L. I. N. T. I

50K 1.5K 640
                                    

Arkadaşlar önceden de bahsettiğim gibi alıntı ile karşınızdayım. Anlamayanlar veya okumayanlar için yeniden belirtiyorum. Hikaye 3 haftalık bir düzenlemeye gireceği için yeni bölüm olmayacak ama Perşembe günleri ile alıntılarla karşınıza çıkıcam. :)
Heyecanlı bir yerde bıraktığım doğrudur ama böylelikle unutmanızda daha kolay olur ;)

Son olarak hikayeyi tanıtmak olsun, hoş sohbeti ve desteği ile yanımda olan başta  mihRimahsLtan olmak üzere tüm okurlarıma teşekkür etmek istiyorum. Son bölümde istediğim gibi bir rekor oldu. Onun için ayrıca sağolun. Şimdi sizden başka birşey isticem. Ben okurlarımı az da olsa tanımak istiyorum. Bunu platformda paylaşmak istemeyenler en azından adını yazabilir mi? Nick isimleri ile olacak iş değil bu çünkü. Bizde işler böyle , meraklıyım  azıcık. Boşuna çılgın yazar demediniz dimi ? Haha neyse ...

Yine lafı uzattım galiba
IYI OKURLAR ... :D






Mihrişahlar Konağı'nda sular durulmuyordu. Son günlerde otuz iki diş gülen Bedirhan'ın aksine kardeşi Devrim uzaklara dalıp dalıp gidiyordu. Herkesin şakacı diye bildiği Devrim Mihrişah son zamanlarda abisinin eski halini aratmıyordu. Bunun sebebini kimse sormaya cesaret etmiyor ama tahmin edebiliyorlardı.

"Devrim şimdi de sen çıktın başımıza?"

Yadenin kızgın sesi kulakları çınlatırken Devrim'in buz parçacıkları andıran mavi gözleri sinirle kısılmıştı.

"Yade Rohşan! Başına çıkmadım ama bu kapıdan çıksam peygamberin bile beni geri getiremiyeceğini bilirsin değil?"

Yaşlı kadının bile buna lafı yoktu. Çok nadir sinirlenen Devrim'in öfkesini tüm Amed bilirdi. Bilinen başka bir gerçekse en az abisi kadar kindar olduğuydu. Bu kindarlığı en yakın zamanda Nevroz'da tadacaktı. Kim bilir belki çoktan tadıyordu da. ..

Bedirhan'ın gözleri gerilimi yüksek olan avluda karısını bulamayınca mutfağa  gitti. Yere oturmuş olan karısı önünde ki çiğ köfteye ummalı bir ilişki içine girmişti. Miray'ın bulguru her ezişinde belli olan göğsü Bedirhan'ın damağını kurutmuştu. Onun yerinde kardeşleri de olabilir bu muazzam görüntüyü görebilirlerdi. Bu yüzden sinirle karısına bakmaya devam etti. Alnına biriken teri elinin tersi ile silerken ,kapının girişinde olan kocasını fark etti.

Kaşının tekini kaldırıp ona bakarken , Bedirhan yavaş adımlarla ona yaklaştı. Miray'ın boyuna kadar yere çömelip karısı gibi tek kaşını kaldırdı. Miray'ın sinirlenen yüzü üzerine bakışlarını açıkta olan göğüslerine indirdi. Miray kocasının müstehcen bakışlarını takip ettiğinde yüzü, elindeki salça gibi kırmızı oldu. 
Sinirle solurken , başını kaldırıp tısladı.

"Manzara güzel ha Bedirhan Ağa."

Bedirhan karısının hali ile keyiflenirken ayağa kalktı. Karısına kuş bakışı bakıyordu. İşte şimdi manzaranın Allah'ı vardı.

"Manzaraya sözüm yok ama ..."

Karısının arkasına geçip kulağına eğilirken Sözlerine devam etti.

"Ama mekan yanlış..."

Bedirhan'ın efsunlu sesine kapılmamak için direnen Miray boynunda raks eden parmaklarla hareket yetisini kaybetti.

Bedirhan karısının boynunu hem okşarken küçük hareketlerde de o bölgeye mesaj yapıyordu. Elinin altındaki beden gerginleşirken karısının kulağına doğru yine eğildi.

"Seni inatçı keçi. Rahat bırak kendini. "

Miray , Bedirhan'ın eğlenen sesime kendine gelip omuzunun üstünden ona baktı.

"Beni rahat bıraktığın takdirde rahata ereceğime eminim."

Bedirhan gözlerini kapatıp öfkesini cehennemin dibine attı. Karısının gazına gelmeyecekti.

"O zaman da ben rahat etmem Dilemma. "

Miray'ın dişlerini sıktığını gördüğünde bluzunu omuzlarından tutup geriye çekti.

"Şimdi işine dönebilirsin. "

Miray kapanan dekoltesine bakıp dudağını dişledi. Başkasına da yakalanabilirdi.

"Tadına bakayım bari. "

Miray kıpkırmızı olan yüzünü onaylamaz biçimde sağa sola salladı.

"Bu Servan babanın. Kusura bakmayasın Ağa'm.  "

Miray'ın alaycı sesi ile fitili yanan Bedirhan karısına yaklaştı.

"Benim karımın elinden pişen yemeği yemeyecem öyle mi? "

"Daha on gün önce ben yaptım diye yemeği bırakmıştın hatırlatırım. "

Bedirhan o günü hatırlayıp derin bir nefes verdi. Karısı hiçbir şeyi unutmuyor ve unutturmuyordu.

"On gün içinde değişen çok şey oldu Dilemma. Bunu sen de biliyorsun. "

Miray omuz silkip yoğurmaya devam etti.

"Şimdi bana o köfteyi tattırıyor musun ? "

Karısından ses gelmeyince elini köfteye doğru hareket ettirmeye başladı.

"Tamam tamam.   elini işimden uzak tut. "

Miray parmakları Arasında şekillendirdiği köfteyi kocasına uzattı. Zaten tadını merak ediyordu. Bir bakıma iyi olmuştu.

Bedirhan karısının elinde olan köfteye eline uzatmadan Ağzına aldı. Yalnız alırken karısının parmağını o kadar yavaş ve o kadar o kadar baştan çıkarıcı bir şekilde emmişti ki...
Miray bir kez daha kızardı. Adi pislik hiçbir fırsatı kaçırmıyordu.
Parmaklarında ki elektriklenmeyi yok sayıp Bedirhan'a döndü.

"Ee olmuş mu? Acısı fazla mı?"

Bedirhan dudaklarını yalayıp karısını biraz daha bekletti. Gözlerini onun yüzüne diktikten sonra da dudaklarına çevirip o kadifemsi sesi ile cevapladı.

"Aksine çok tatlı."

TÖREymiş...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin