Arkadaşlar lütfen burayı okumadan geçmeyin. Dediğim gibi bende bu yazılardan memnun değilim ama mecbur kaldım.
Size üç haberim var. Alıntıyı erken attım çünkü bunları size aktarmam gerekiyordu. Son zamanlarda gercekten kırgınım. Yorumlarda verdiğim cevaplardan belli. Bakın şimdi size Sayısalcı yönümü konuşturacam. Hikaye 200k oldu ama buna sevinemiyorum. Neden mi? Arkadaşlar okuyan 10 kişiden biri beğeniyor 20 kişiden biri ise yorum yapıyor. Ben hiçbir zaman yorum , beğeni yada takip diye yazmadım size. Yazmadım ama hata yaptım. Çünkü benim size gösterdiğim saygıyı sizden alamadım. Ben hafta da iki uzun bölüm Artı Alıntı yazıyordum. Tüm yorumlara cevap veriyor , Mesajları yanıtsız bırakmıyordum. Israrlar üzerine Facebook istediniz. Onu da açtım ve ilgileniyordum da...
Açıkçası nerede yanlış yaptığımı bilmiyorum. Ben kendimi sizin yerinize koyup taviz üzerine taviz verdim. Şimdi sizde kendinizi benim yerime koyun. Bu kadar fedakarlık yapıp Değerini bulmadığınız da ne hissedersiniz ?
ÇOĞU okurum benden bile sinirli bu konuda. Haktan yana olanlar zaten bazı şeylerin farkında. Bu gün bir okurum şu sözleri söyledi " abla hikayeyi çok beğenmiştim. Bu yüzden haksızlık olmasın diye tüm bölümleri tek tek beğendim. "
Bunları Düşünen var iste. Ben sizinle hep samimiydim ama yanlış yapmışım.
Beğenmiyorsanız beğeni falan yapmayın ama okunduğuna göre sevmişsiniz demek. Işte orada istatikler uyuşmuyor.
Ben kesinlikle size sınır koyup bu kadar beğeni olmasa bölüm gelmeyecek demedim, demem de ama sizde elinizi vicdanınıza koyun artık. Benden bu kadar. Bu Yazdığım şeyi bile okumadan alıntıya geçecek olanlarda var. Onlarında canları sağ olsun.
Son olarak düzenleme iki haftaya bitiyor ve ben o zamana kadar alıntı paylaşmıcam. Yorumlara cevapta atmıcam. Zaten pek kıymeti bilinmiyor.
Ajitasyon yaptığımı düşünenler olabilir ama yaptığım haklı bir sitem.
Iyi okumalar ...
Bedirhan karşısında gardını çıkarmış olan karısına baktı. Asi karısı haklı kırgınlığını sürdürüyordu.Öfke , mutsuzluk geçici şeylerdi ama hayal kırıklığı tamiri zor bir meseleydi. Beklentinin gerçekleşmemesi çok kırıcıydı. Lakin Bedirhan karar vermişti. O kırgınlığın üzerine toprak atıp ,orada çiçekler yetiştirecekti.
Miray bunu hak ediyordu. Yaptığı büyük fedakârlık , onun yüreğinin merhamet ile dolu olduğunu kanıtlıyordu.
Fakat bir sorun vardı ki bunda Bedirhan'ın bile eli kolu bağlıydı. Bedirhan ellerini cebine koyup haşmetli Fırat Nehrine baktı. Nehrin , coşkun dalgalarında karısının öfkesini düşündü. Öfkesini , asiliğini bile haklı bulmuştu. Hayalleri yarıda kalmış , hayatı bir anda değişmişti. Yaptıklarından vicdanı sızlarken onun hayalleri için kendi kendine söz verdi.
Karısının her hayalini kendi elleri ile gerçekleştirecekti. Gerekirse tüm aşireti karşısına alacak ama bunu yapacaktı.
"Aşiret çocuğuyam adım Küheylan
Kızılca kıyamet yaylasında doğmuşam
Koyaklarda kartal uçurmuşsam, kurt kovalamışsam
Onursuz yaşanmaz demişsem
Rezil rüsva etmemişsem kendimi böceklere anlayacağın.
Bu yüzden dik bakaram adamın yüzüne
Bu yüzden böyle hoyrat kalmışam
Asi bir Küheylanım
Seni sevmişim
Gururlu dağ çiçeklerini göğsüme takınır gibi
Ölürsem iradi ölürüm
Harlanmış bir kılıca alnımla dokunur gibi
Asi bir Küheylanım
Gözlerini benden ayırma
Kırılıp düşerem sonra kimse bakmaz yarama .
Bana ne getirmişsin?
Karda çürümüş sümbül soğanları mı?
Yoksa toz kaldıran taylar mı?
Asi bir Küheylanım
El süremezler yeleme
Bırak yırtılayım bırak, gem vurma benim dilime
Hüznün duvarlarında
Sıvası dökülmüş bir yer vardır bilir misin?
Bilmezsin.
Asi bir Küheylanım
Kesmez beni bu acılar
Beni vursada bu puştlar
Ancak sırtımdan vururlar"
Yusuf Hayaloğlu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖREymiş...
Teen Fiction"Sen hastahanedeyken hiç yanımda yattın mı?" Genç adam karşısında ki asi kadına,karısına baktı. Cevabı gerçekten merak ediyordu. "-Oo ağam bunu o kadar mı düşündünüz?" O ağam lafını... "Aksine sana dair bir şey düşünmüyorum ama gözlerine ne zaman...
