Mileetttt yine ben geldim .Bölüm kısa oldu itiraf ediyorum ama çok güzel bir bölüm oldu.Bayramdı malum o yüzden itiraz yok.Okula başlayanlara Allahtan sabır ve bol bol da zihin açıklığı diliyorum.AŞK DARBESİ hikayesine de bakın ama boynu bükük kalmasın.Ona da yarın yb geliyor. :D O kadar uğraştığım medyaya yorum gelmediği için de resim atmıyorum hıhh:D ( bu da yazarın tatlı tribi oluyor) :)
Bu bölüm beklettiğim ve yazamadığım herkese gelsin .İthaf ise Sirin_kalpler E GİDİYOR :D
Sizi öpüyor ve yeni bölümü okumanız için sizi Bedirhan ve Miray ile baş başa bırakıyorum ...
Bedirhan karısının mırıldanır şekilde itiraf ettiği cümle ile kendine gelmişti.Kendilerine zaman vermek ve yarıda bıraktığı işleri tamamlamak için gittiği Amerika da her gün çelişki içinde kalıyor asi karısına hissettikleri onu gerçekten kararsız bırakıyordu. Tam da bu yüzden ona dilemma diyordu ya...
Miray'a karşı hissettikleri bağımlılık olmayacak kadar özel bir şeydi.Bunu düşündükçe gözlerini kapıyor ve karısının zümrüt gözlerini düşünüyordu.Zaman zaman sinirle zaman zaman ise şefkatle ama en çok ta buğulanan gözlerini hatırlıyor ve yüreği acıyordu. Miray'ın zorlandığını biliyor ve onun için düşündüklerini yapamamanın üzüntüsünü yaşıyordu.Karısı güçlü kadındı.Şimdiye kadar çoktan pes etmiş olması gerekirken inadına dik duruyor tüm Diyarbakır'a Lerzan Mihrişah'ı gösteriyordu.Belki de sırf bu yüzden Bedirhan'ın kalbini aralamış ve sınırları zorlamıştı.Tam bu hisler ile karısına gidecekken aklına gelenler ile geri adım atıyordu. Dilemma onu yine araf ta bırakıyordu. Amerika'ya yetiştiği ilk gün yaptığı görüşme sonrası ümidi kaybeden genç ağa kendini işe vermişti.Koskoca yedi yılını geçirdiği şehirden bile tat alamıyor tabir-i caizse yaşamak için yaşıyordu.İki ayda değişen hayatına ve fırtınalar esen kalbine inanamıyordu. Hasretin buram buram koktuğu saatlerde karısının mesajı ile umut ışığı yine alev almıştı.,
Bir selam bile yetmişti. Karısından gelen o küçücük mesaj bile tüm çelişkileri yıkmıştı.Bedirhan duyduklarının hazzını yaşarken telefon kapanmıştı. Karısının "beklemeye başladım " demesi bile onu ne kadar zorlandığını düşünen Bedirhan gülerek telefonu cebine atmış ve karısını düşünmüştü.Miray diyeceğini demişti.Artık ona Yusuf gibi gitmek düşmüştü ve Bedirhan Ağa da tam olarak bunu yapacaktı.Özlemin arsızlaştığı bu zamanda peygamberler devride olmadığı için dua etti.
"Seni inatçı ,sana beklemekten daha çok yakışan şeyler var..."
Bedirhan'ın kendi kendine gülerek söylediği cümle vuslat fitilini ateşlemişti.Özel uçağına atladığı gibi soluğu Mardin de alan genç ağa sabahın erken saatlerinde konağa yetişmişti.Yeni yeni aydınlanan gökyüzüne bakıp güne merhaba demişti.Bu gün içinde ki his günün aydın olacağını söylüyordu ve Bedirhan Mihrişah hislerinde yanılmayan bir adamdı ...
Konağın kapılarını açan yardımcılar bu ani gelişe şaşırıp büyük kapıları açmış ve genç ağalarına istediği yolu açmış olmuştu.Bedirhan hızlı hızlı çıktığı merdivenlerden sonra yavaşça kapıyı aralayıp odasına girdi. Gözü yatağa ilişirken karısını ne kadar özlediğini daha iyi anlamıştı. Çisem'e sıkı sıkı sarılmış yatan Miray , melekleri kıskandırıyordu.Bedirhan özlem ve aşk ile gülümseyip yatağa eğildi.Küçük Çisem'i öpüp kokladıktan sonra onu kendi yatağına yatırdı.Yeğenini bir süre izledikten sonra kendi odasına dönen Bedirhan ,ceketini sandalyeye asıp karısının yanına uzandı.Burnuna dolan koku ile doğru yerde olduğuna kanaat getirmişti.Elinin teki ile saçlarını okşarken cennetten çıkma kokusu ile ciğerlerine bayram havası yaşatıyordu.Yanağına tüy kadar hafif bıraktığı öpücük ile dudakları alev almaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖREymiş...
Teen Fiction"Sen hastahanedeyken hiç yanımda yattın mı?" Genç adam karşısında ki asi kadına,karısına baktı. Cevabı gerçekten merak ediyordu. "-Oo ağam bunu o kadar mı düşündünüz?" O ağam lafını... "Aksine sana dair bir şey düşünmüyorum ama gözlerine ne zaman...