18/PERVANE KELEBEĞİ

77.8K 2.9K 643
                                    

Beni yorumları ve hoş sohbetleri ile gaza getiren başta

seydasefer

jelena_934

tokuselif

frdgzgn87

Olmak üzere tüm okuyucularıma teşekkür ediyor ve sizi yeni bölümü okumak için yalnız bırakıyorum.

******

Ertesi sabah Yılmazların konağında sessizlik hakimdi. Konuşmadan yapılan kahvaltıda gözler artık misafir sayılan Miray'daydı. Herkes bir parça suçlu hissediyordu kendini. Bu suçta en büyük payı Mirzan alırken içi yanan Miraç'tı. Kardeşi için ilk defa eli kolu bağlı kalıyordu. Şartlar göz önüne getirildiğinde en hayırlı çözüm bu olurken kız kardeşi için bunun hayırlı bir çözüm olmayacağını düşünüyordu. Haklıydı da.

Evdekilerle son kez gülüp oradan ayrılan ikili de düşünceliydi. Her ikisi de dünkü anılarla mücadele içindeydi.

"Miray sizinkiler üzgün. Eşref amcayı ilk defa öyle görüyorum. Hele Mirzan abin of of. Nasıl da bakamıyordu sana yaaa."

Bunları Miray'da fark etmişti. Onlarında yapacak bir şeylerinin olmadığını biliyordu. Yalnız yine de daha büyük bir çözüm arayışı bekliyordu onlardan. Tamam babasına olayları çarpıtmış olabilirdi ama oda kızını evlendirmeye dünden meraklı çıkmıştı. Torun meraklısı bunak.

"Bende üzgünüm Ülkü. Yaşadıklarıma, yaşayacaklarıma, yaşayamayacaklarıma..."

"Tevekkül et canımcım. Muhakkak mutlu olacaksın. Ben inanıyorum. Belki imtihanın budur olamaz mı?"

Miray arkadaşının Nihat Hatipoğlu'ndan alıntı sözleriyle gülmüştü.

"Onu bilmiyorum da tıp okumadığının takdirde ne okuyacağını an itibariyle buldum."

"Ne , ne okurdum balım?"

"İlahiyat "

İkisi de kahkahayı salmıştı.

"Aklımdan geçmedi değil de ben mini eteklerimden vazgeçecek kadar imanlı değilim galiba. "

"Ne demiş atalarımız parayla imanın kimde olduğu bilinmez !"

Konuşa konuşa geldikleri hastane yine yoğundu. Hemen kıyafetlerini değiştirip görevlerinin başına geçtiler.

****

Mihrişahların Konağı'nda ise son ayların en keyifli kahvaltısı yaşanıyordu. Kardeşler birbirine takılıyor , hepsi beraber gülüyordu. Rengin bile eğlenceli ortamdan nasibini almış rahatça onlara bakıp konuşabiliyordu.

Bedirhan aile üyelerine tek tek baktı. Herkese değişikliğin iyi geldiğini gördü. Kendisine de gelmişti. Berzan'ın ölümünden sonra ilk defa bu kadar tasasız görünüyordu. Nasıl oldu? Nasıl olacak? Sorularını tek tek atıp geleceğe ve sürprizlerine bıraktı kendini. Sürpriz demişken aklına yine Miray'ın dansı gelmişti. Şimdi gün boyunca yine onu izleyecekti. Şu bir aylık süreçte ne yapması gerektiğini düşündü. Artık nişanlıydılar ve çok yakında evli olacaklardı. Bir şekilde bunu Miray'a da aşılamaya karar verdi. Kararını verdikten sonra da yeğenine döndü. Onu bugün şımartmamıştı. Bir süre Çisem'le oyun oynayıp onu sevdikten sonra konaktan ayrıldı.

Şirkette öğlene kadar harıl harıl çalışıp beynini meşgul etmişti Bedirhan. Zira o aklının nerelere kaçacağının farkındaydı. Hem dünkü fikrinden de vazgeçmemişti. Bir daha Dilber'in yanına gitmeyecekti. Bu durum da bedeninin sınırlarını zorlamasının alemi yoktu.

Öğle arası da odasından çıkmayıp çalışmıştı. Şimdi planlarını devreye sokmanın zamanı gelmişti işte.

*******

TÖREymiş...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin