39/RÖVANŞ

70K 2.5K 182
                                    

Arkadaşlar öncelikle neden bölümü geç attığımı anlatayım. Gerçi sebebini takipçilerime bildirmiştim ama neyse.Şimdi burada paylaşacağım son iki bölüm kaldığı için kitap olana kadar beklememeniz için bölüm aralığını uzattım.Final buradan olup birkaç gün önce hangi tarihte paylaşacağımı bildireceğim .Bir günlüğüne kalacak finalin ardından bölümler de kaldırılacak.Hikayenin adı aynı kalacak ama parentez içinde dilemma yazısı eklentisi olacak. Atlantis kitap peon yayımcılıkla anlaşma yapıldı.İstanbul Tüyaba yetişeceğini düşünmüyorum ama CNR kitap fuarında olacağız inşallah.Gelişen detayları sizlere daha sonra bildireceğim ve son olarak röportajlarımı okuyanlar bilir kitap olacağı 2 ay gibi bir süreden beri biliniyordu.Yalnızca sizi kırmamak adına bunu o zaman bildirmeyip daha hızlı bölüm atmaya başlamıştım ama geri sayıma başladığımız bu günlerde atacağım sadece iki bölüm kaldı.Alıntı ile sizi özellikle de yurt dışında ki okurları aydınlatmaya devam edeceğim.Çok konuştum hadi iyi okurlar. :D Öpüldünüz...





Ülkü Devrim'in ağzından dökülen mısralar ile daha da allak bullak olurken gözlerini Devrim'in feryat figan bağıran maviliklerinden alamadı.Şuan Devrim Mihrişah hem şiir ile hem de bakışları ile hislerini gözler önüne seriyordu.Kendisinin bile bilmidiği hislerini hemde...

Bedirhan ise buram buram aşk kokan atmosferi gerisine alarak ikiliyi yalnız bırakmıştı.Bedirhan kardeşini ilk defa böyle görüyordu.Çoğunlukla Devran dan bile daha küçük davranan kardeşi aşkın getirdiği çelişkilerde boğuluyor ve yavaş yavaş büyüyordu.Evet aşk çelişkiydi.Bir yerde kararsızlık bir yerde ise dibine kadar emin olmaktı.Aşk ikilemdi.Bakışlarını Miray'a çevirdiğinde karısının Çisem ile igilendini gördü.İşte o zaman gülümsemişti.O kadını gördüğü ilk anda başına geleceklerinin farkındaydı.Miray'a karşı o yüzden hırçınlaşmıştı.Kalbinin bu kadın için değişik ritimde çarpını ilk defa kendi sigarasını içtiği gün anlamıştı.Bu gün aralarında ki buzların çatırdağını duyduğu gün, anlıyordu ki aşk Miraydı...

İkilemdi...

Dilemmaydı...

Ona nasıl yaklaşacağını bilmediği çelişkiler bütünüydü...

Karısı ve yeğenin yanına gittiğinde  Miray'ın tedirgin bakışlarını fark edip buna canı sıkılmıştı.

"Bedirhan aslında düşündüğün gibi değil.Yani onun anlattıkları ,nasıl desem..."

Karısının kıvrandığı bu dönemde onu kolları arasına alıp saçlarının üzerine küçük bir öpücük bıraktı.Miray bulundukları yeri düşünüp geri çekilecekken kocası buna engel olmuştu.

"Bir yere gitmiyorsun. Benim asi karım, kadınım...

Bundan böyle tüm Amed( Diyarbakır) bizi böyle görecrecek ki kimse çalı süpürgesi gibi araya girmeyecek."

Miray kocasına bu sefer gönül rahatlığı ile sokulduğunda derin bir nefes almıştı.Bedirhan aşkını ispatlama yolunda emin adımlar ile ilerliyor ve karısına da buna kanıtlıyordu.

"O kadına inanmadın değil mi ? Hastaneye gittim ama öyle birş..."

Bedirhan parmağını karısının gül goncası rengindeki dudaklarının üzerine koyup konuşmasını engelledi.

"Burası benim memleketim , benim çöplüğüm dilemma.O hastane ise kartal yuvam.Benden habersiz kuş uçamaz buralarda..."

Miray sokulduğu sıcak sineden hışımla geri çekilip kocasına dik dik bakmaya başladı.Gerçeği bildiğinden öyle yaptığını sanmıştı.

"Bende bana güvendiğini sanmıştım.Ne da hayalperestim ..."

Kendi kendine homurdanmasını gülerek izleyen Bedirhan , karısını sabrı ile imtihan ediyordu.

TÖREymiş...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin