Kaskını takmadan önce bana doğru eğildi. "Şans öpücüğü verecek misin?"
"Virajda geber, Hemmings."
Kahkaha attı. "Şuna bakın kiralık sevgili yerine katil tutmuşum."
Güldüm. "Çok yaklaşmışsın Luke."
Bana göz kırparak kaskı kafasına geçirdi. Sakallı adam bana doğru geldi. "İkinci içkimi kabul etmek zorunda kalacaksın."
"Evet, motordan düşmüş olacağın gerçeğinin vereceği zevk ile."
Luke yanımda güldü. "Tanrım sen hangi şehirde büyüdün?"
Michael yanıma geldi. "Gel bakalım yanıma."
Ona ters ters baktım. Luke motora binerken güldü. "Güven problemi var fazla üzerine gitme."
Gözlerimi devirerek Michael ile izleme yerine doğru gittik.
"Alex, anlat bakalım seni nasıl tavladı."
"Tavlamadı. Sadece yurt dışına gitmek için zekice bir anlaşma."
Michael bana baktı. "Motor yarışlarına mı gideceksiniz?"
Kafamı salladım. "Vay canına!"
Ve o yüksek ses olduğumuz yerde yükseldi. Michael bana pisti anlattı.
"Öncelikle kim virjlara dayanır var daha sonrasında hız. Ve.."
"Tişörtünü çıkart."
"Ne?"
"Kim tişörtünü alırsa o kazanır. Üzgünüm ama motorcular da kız için yarışlar böyle."
Kaşlarımı çattım. "Peki tişörtümü aldıktan sonra ne oluyor?"
Güldü. "Kız onun olur. Bir nevi kimse sana bir daha sarkamaz."
Kafamı salladım. "Luke kazansa iyi olur."
Tişörtümü çıkartmak için tuvalete doğru yürüdüm. Kapıyı ardıma kapattıktan sonra tişörtümü çıkartıp deri ceketimi boğazıma kadar kapattım. Tahta kapıyı açıp Michael'in yanına yürüdüm.
Tişörtü ona uzattığım da güldü. ''Ben bunu sunucuya verip geliyorum.''
Gözlerimi devirdim ve ceketimi daha fazla boğazıma çekerek izleyici yerine geçtim. Luke dilini şaklatarak herkesi izliyordu. Tam çizginin önünde duran ikisi beni heyecanlandırmıştı. Luke'un iyi olduğunu biliyordum ama ne kadar iyi olduğunu bilmiyordum. Bütün kızlar Luke'a asılmak için zaman kollarken etrafta yemek stantı olup olmadığına baktım. Şaşırmadım çünkü yoktu. Zenci adam ıslak yola doğru geldi.
''Luke Hemmings yıllar sonra burada bir yarışa varım dedi. Adam'ı herkes tanıyor. Burada en iyierden biri.'' Elini kaldırdı ve herkesin çığlıklarının bitmesini bekledi. Ses kesildiğinde devam etti. ''Ama bu gece, bir kız için yarışacaklar! Finale astığım tişörtü kim alıp getirirse, o kızın sahibi olacak.''
Yüzümü kapattım ah bu çok utanç vericiydi. Michael telefonu ile karşımda durdu. ''Şuna bakın Luke'un yarış yaptığı kız!''
''Çek şunu.''
Elimi kamerasına koyarak aşağa indirdim. Ve birden ateş püskürdü birde şu saçma çığlıklar. Michael kolumu tuttu. ''Haydi gel final çizgisinde duralım.'' Koşmaya başladık.
Dur bir dakika! Bu dejavuydu.
Luke'un beni öptüğü gece tam bu şekilde finale yaklaşmaya çalışıyordum. Kendi kendime güldüm. Herkesin arasından geçerken deri ceketin içinde terlemek yapılacaklar listem de son sıradaydı. Lanet olsun gerçekten terlemeye başlıyordum. Domuz gibi hissediyorum ya da bir jambon. Final çizgisine doğru geldiğimiz de yukarıda asılı olan bir tişört görmüyordum. Dudağımı ısırdım.
