Twenty six: Hero

10.5K 687 203
                                    

Luke

Jenna ve annemler salonda konuşuyorlardı. İkisi de çocukluğumuzu anlatıyordu. Ellerimi ceplerime sıkıştırdım ve onları gizlice dinlemeye başladım.

"Alex küçükken boyalarını alır ve duvara resim yapardı. Gökyüzüne merdiven çizdiğini söylerdi."

Kaşlarımı çattım. Hala sinirim dinmiyordum ama bana arabada nasıl baktığını hatırlıyordum. Kendi geleceğini ve benim geleceğimi de mahvetmişti. Bunu ne kadar çok istediğimi biliyordu. Telefon çalmaya başladığında korku ile camı açıp havuzun oraya gittim.

"Efendim?"

"Dostum, motoru şimdi teslim aldım. Çok şanslısın."

Kaşlarımı çatarak elini cebime sıkıştırdım. "Ne?"

"Ön tekerinde kocaman bir yarık var. 120 yaptığın anda motor takla atmaya hazırmış. Bir de sen ilk çıkışlarda önde giden birisin. Motorun yerle bir olsa, başkasının senin üzerinde geçme ihtimali büyük."

O an siktimin hayatı bana en büyük pişmanlığımı verdi. İnsanın en zorladığı an kabullenmekti. "Ashton ben dünyanın en aptal insanıyım."

Dayanamayarak telefonu direk kapattım. Telefonu cebime sıkıştırırken, şaşırmadım.

Alex, haklıydı. Alex benim için her şeyinden vazgeçmişti. Adımlarımı hızlandırdım ve şezongların oraya gittim. Alex, şezongların üzerinde uyuya kalmıştı. Ona baktım. Derin bir nefes aldım.

Onca dediğim şeyi nasıl sineye çekecektim. Alex'i biraz tanıyorsam, beni süründürmeden bu işi bitirmeyecekti. Ellerimi ceplerimden çıkarttım ve yattığı şezonga eğildim. Sağ kolumun üstüne bacaklarını, sol kolumun üstüne gövdesini alarak onu kucakladım. Bütün ağırlığımı üstüme aldıktan sonra ona baktım.

Kafasını göğüsüme doğru koyarken, saçlarından bir tutam onunla beraber geldi. Masum yüzüne baktım. Ben şimdi nasıl açıklayacaktım? Onca şey söylemiştim. Ona Calum gibi davranmıştım. Kendimden iğreniyordum. Cam kapıdan geçerken salondaki herkes bir anda bize doğru baktı. Onlarla göz teması kurmadım ama annemin güldüğünü görmüştüm.

Büyük odaya doğru gitmeye başladım. Önceden beraber kaldığımız odaya girmek zordu şuan. Kapıyı tekmeleyerek açtın ve içine girdim. Oda aynı, biz farklıydık. Odanın içine yürürken, camdan giren ay ışığına baktım. Alex'in kokusundan sıyrılmak için onu yatağın üzerine koydum. Bacaklarını kendine çekerek yan bir şekilde yattım. Kollarımı yatağın üstüne koyduktan sonra ayaklarına eğildim. Yavaşça sol bacağını tuttum. Yavaş ve nadir hareketler ile botunu çıkardım.

Ona dokunmak bana o geceyi hatırlatıyordu. Gerçekten onu istemiştim. Çünkü beni etkileyen ilk kızdı. Ben hiçbir kızın yanında böyle olduğumu hatırlamıyordum. Botunu kenara fırlattıktan sonra diğer ayağını avucumun içine aldım. Botunu yavaşça çıkardım ve onu da kenara fırlattım. Ateşin üzerine yürüyor gibiydim. Yatağın üzerinden indim ve karanlık odanın içinde düşen her ay ışığını üzerine çekişini izledim.

Bir iki adım geri attım ve onu uyurken izledim. Bunu otel odasında da yapmıştım. Konu Alex olunca duygularımı çok güçlü yaşıyordum. Onunla seviniyorsam, dünyanın sahibi olmuş gibiydim. Onunla heyecanlanıyorsam, gökdelenden atlamış gibi oluyordum. Onunla sinirleniyorsam, haksızlığa uğramış gibi püskürüyordum. Aslında aptal olan bendim.

Come with me.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin