Jean ve beyaz yarım boyundan bağlamalı dar bluz giydikten sonra yaza meydan okuyan botlarımı aldım. Sonuçta Luke motorcuydu ve bende ona göre giyinmeliydim. Dudaklarımı yaladım. Kapı çaldığında annemin aşağıdan sesini duydum. Telefon ve para aldım. Merdivenden elimde botlarla inerken annem güldü.
''Evet, Luke gelmiş. paran var mı Alex?''
Kafamı salladım. ''Evet var.''
Kafasını salladıktan sonra botlarımı dışarda giydim. Luke gülümsedi. ''İyi akşamlar Jenna.''
''Size de iyi eğlenceler.''
Saçlarımı arkaya attıktan sonra kapının kapanma sesini duydum. Luke bana baktı. Jeanlerimiz ve botlarımız aynıydı. Beğenmişlikle kafasını salladı. ''Pek motorcu gibi değilsin ama neyse. Gerçekten giyimine el atmam lazım.''
''Hayır ben ipli tişörtlerimi seviyorum.''
''Ugh.''
Diyerek beni oyaladı. ''Motorun nerde?''
''Annenin böyle bir manzara görmesini istemedim.''
Kaşlarımı çattım. Onu hiç anlamamıştım. Sokağı geçtiğimiz de neyden bahsettiğini anladım. Kamyonlar Maisto Harley Davidson motorlar. Güzel kızlar ve özgüven dolu erkekler. Hepsi gülerek sohbet ediyordu. Neredeyse 10 tane motor vardı. Dudağımı ısırarak ellerimi arka cebime sıkıştırdım. Demek istediğini şimdi anlıyordum. Onların yanında kendimi oldukça iyi ailenin, iyi kızı gibi hissediyorum. Bizim geldiğimiz gören çoğu kişi direk bize baktı. Luke önümden yürüdü.
''Tamam bu grubu görmeden önce dayak yiyeceğini düşünmüştüm.''
Güldü. ''Calum ile teke tek dövüşürüz.''
Motor kaskını alırken güldüm. ''O zaman seni dayak yerken izlemek zevkli olacak.''
Bana baktı. ''Calum demek istedin değil mi?''
''Yapma Luke o Futbol takım kaptanı.''
Gözlerini devirdi. ''High School saçmalığından sonra her yakışıklı erkeği kaptan yapmaya başladılar. Ayrıca biraz cesaretli ol Alex.''
Güldüm. Hayır gerçekten kahkaha attım. Bana baktı. ''Tanrım gülme insanlar beni sert biri diye biliyor.''
Kaskı taktıktan sonra motorun arkasına bindim. Ellerimi koltuğa koyarak onu bekledim. ''Eğer onu yenersem bedel öder misin?''
Luke asla Calum'u dövemezdi. Luke bulunduğu çevre açısından sert ve güçlüydü ama teke tek pek şansı yoktu. ''Meydan okumana varım!''
Güldü. Motora bindikten sonra doğruca okula gittik.
&
Çok sayıda insan vardı. ''Bu gerizekalı Facebook'a 'Hey kavgam var gelin!' mi yazmış?''
Omuz silkti Luke. Luke'un en sevdiğim özelliği korkusuz oluşu olabilirdi. Dayak yiyeceğini o da biliyordu ama sadece korkak görünmemek için gidiyordu. Calum tişörtünü düzelterek güldü.
''Ne oldu Hemmngs? Alex'i bıraktın mı?''
Ne diyordu bu salak? Motordan inerek kaskı çıkarttım. Birden şaşırdı. ''Seni bıraktığımdan daha iyi görünüyorsun.''
Beni başka bir kız mı sanmıştı? Luke cevap vermiyordu. Benim de cevap veremeyeceğimi biliyordu. Yalnızken yapabilirdim ama insanlar içinde eziktim. Kabul ediyorum.
''Resmin hoşuna gitti mi Hood?''
Sahte bir gülüş yaptı. ''Fazla konuşma bu gece istersen Hemmings.''