Kalbe Saplanan Bir İğne

534 64 13
                                    

  Öylece durdu.

  Dudaklarının değdiği dudaklarım dışında hissettiğim bir yer yoktu. Öylece duruyordu, duruyordum. Onu itmeli miydim?

  Yapamazdım.

  Hem bunu yapmaya gücüm yoktu, hem de.. ellerimi tutmaktaydı!

  Geri doğru gitmeye yeltenmeye çalışsam da başarısızlıkla sonuçlanan bir girişim olmuştu.

  ''Bunu yapmamalıyım,'' diye fısıldadı dudakları dudaklarıma sürtünürken. Kesinlikle yapmamalıydı! Kalbim, göğüs kafesimden fırlayıp saatte yüz kilometre hız ile duvara yapışmadan önce buna bir son vermeliydi. Vermeliydi diyordum, çünkü onu durduracak gücüm yoktu.

  ''Ichigo..'' diyebildim sadece, ona adıyla seslenecek kadar cesaretli hissetmiyordum kendimi. Nefesimi tutarken başımı yana çevirmek üzereydim.

  ''Bana Ichigo deme..'' diye fısıldadı dudaklarını benimkilere bastırırken. Sanırım, kalbim ve ruhumu az önce teslim etmiştim.


---


  Yoongi Bakış Açısı


  Bildiğim tek şey, bunu yapmamamdı.

  Ve ben, yapıyordum.

  Bencil bir insandım, orası kesin.

  Choi'ye de öyle olmamış mıydı? Peki neden devam ediyordum?

  Ama arada farklar vardı.

  Choi'ye yardım etmek için o görevi üstlenmiştim.

  Şimdi ise.. Sanırım..

  Bu kıza aşık mı olmuştum?

  Başka açıklaması olamazdı.

  Durmam gerektiğimi fark ettiğimde, gözlerim birden açıldı. Şu anda rızası olmayan bir kızdan faydalanıyordum, sırf kendi duygularım için. Ne ara bu kadar düşmüştüm? Geri çekilecekken hiç düşünmediğim bir şey oldu. Amira, bana karşılık verdi.

  Yapma, diye fısıldadım. Böyle yaparsan olacaklardan ben sorumlu değilim.

  Sağ elimle çenesini tutarken sol elim hala bileğinden kavramış durumdaydı. Sonra, bana bağırma olasılığını da hesaba katarak geri çekildim ve bekledim. Yüzüne bakamıyordum, yere bakıyordum. Nefesimi düzene sokmaya çalışırken başımı kaldıracak cesaret bulamadığım için kendime kızmaktaydım.

  Sonra yere bir adet damla damladı. 

  Hızla başımı kaldırdığımda gözlerinin dolu dolu olduğunu görmüştüm.

  Tabii ya, ne düşünmüştüm ki?

  Daha da önemlisi, ne yapmıştım ben?

  ''Amira, bekle..'' diyemeden gerisin geri kapıdan çıkıp koşmaya başladı ve son duyduğum şey ise kapının çarpılma sesi olmuştu. 

  Kolundan yakalamak için kaldırdığım elim, kendiliğinden yana düştü ve orada öylece dikildim. Kendime söz vermiştim, ona aşık olmamak için. Çünkü onun da başına Choi gibi bir şey gelmesinden korkmuştum. O, farklıydı, biliyordum. Ama sırf kendi bencil duygularım yüzünden sadece kendi duygularıma yenik düşmekle kalmamış, ayrıca onunkiler için de zemin hazırlamıştım. Dizlerimi kırıp yere çöktüm ve ellerimle dizlerimi sardım.

  Ben, Min Yoongi, az önce bir kızın duygularıyla oynamıştım. Sanırım.. Aşık olduğum kızın.


orada bir seoul var uzaktaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin