Maid Amira

608 57 7
                                    

  ''Tatlım!'' diye sarıldı Essy anlattıklarımı duyduktan sonra. Onun da gözleri dolmuştu, biraz da onun anlattıklarını dinlemiştim ben de. Sonunda gerçeklerin farkına varması ikimiz açısından da iyi olmuştu. 

  Sıkıca doladığı kollarını çözdü ve başını geri çekerken ellerini aşağıya indirip kendi ellerine sabitledi. 

  ''Peki, Amira,'' devam etmeden önce biraz bekledi, doğru kelimeleri seçmek istiyormuş gibi gözüküyordu, ''sen onu gerçekten seviyor musun?''

  Derin bir nefes aldım. Şu zamana kadar yaptıklarımızı düşündüm. İlk tanışmamızda beni metrelerce sürüklemesini, aynı sınıfta olduğumuzu öğrenince yüzümü saklamamı, kendi mekanı olarak adlandırdığı tozlu ama boş sınıftaki muhabbetlerimizi, beni onlarca kez kurtarışı.. Yanında uyandığım sabahlardan birlikte geçirdiğimiz çalışma saatlerine kadar hepsini düşündüm. Her ne kadar çoğunda kavga edip birbirimize laf sokma çabası içine girsek de sanırım..

  Bunu kabul etmeye hazır mıydım ki?

  Ellerinden kurtulup başımın iki yanına koydum ve kafamı dizlerime dayadım. 

  Essy soru sormadan önce benim yanıt vermem gerektiğini fark ettim. Kaybolmuş sesimi bulmaya çalışırken dudaklarımdan dökülen fısıltı şuydu;

  ''Seviyorum.''


---


  Essy tam bir despot arkadaştı. Uzun uzun konuşmamızın ardından acele ile yüzümü yıkatmıştı ve yeni giysiler giydirtmişti. Bugün kız kıza geçen bir gece olacaktı ona göre.

  ''Şimdi, iki problemimiz var,'' diye devam etti numarasız gözlüklerinin camından elinde tuttuğu not defterine bakarken.

  ''Neden gözlük takıyorsun ki?'' diye sordum cipsten bir avuç alırken. Odamızda yere bağdaş kurarak oturmuş onu dinliyordum.

  ''Sessizlik!'' dedi gözlüğünün duruşunu düzeltirken. ''İşleri daha etkileyici kılıyor ayrıca.''

  Ona kocaman gülümsedim, o da aynı şekilde karşılık verdi. 

  ''Nerede kalmıştık.. Evet, iki sorun,'' Birkaç sayfa değiştirdi ve aradığını bulmuş gibi bir ses çıkardı. ''İlk olarak Yoongi meselesini halletmeliyiz.''

  Gözlerimi devirdim, şu andan itibaren ne yapacağımı ben de pek bilmiyordum. O turuncu saçlı yaratıktan hoşlandığımı kabul etmek bir yana, onu en son yatak odasında bırakıp koşarak kaçmam konusu da başlı başına bir felaketti. Yüzümdeki tüm kan yanaklarıma kayarken ofladım. Bu nasıl bir adaletti?

  Yüzümdeki değişimi keyifli bir şekilde izleyen Essy, ''Ve sana harika bir haberim var,'' diye devam etti konuşmasına.

  ''Yarın bir asteroid dünyaya çarpıyor ve hepimiz öleceğiz?'' 

  ''Hayır, tabii ki?'' dedi somurturken. ''Daha iyisi, yarından itibaren kültür festivali için hazırlıklara başlıyoruz!''

  Bu nasıl daha iyi bir haber olabilirdi ki?

  ''Bizim sınıf Korku Evi etkinliğini üstlendi, sanırım sizinki de.. Cafe etkinliği.''

  ''Beni ilgilendirmez,'' dedim omuz silkerek. 

  ''Bütün sınıfın etkinliğe katılması gerekiyor Amira,'' dedi Essy garip bir yüz ifadesiyle.

  İç geçirdim. ''Peki ikinci sorun ne?''

orada bir seoul var uzaktaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin