****
Önümüzdeki iki saat boyunca cesedi incelemiştik.Aynıydı.Ölüdürülmüş ve sırtındaki derisi yüzülmüş.Bufolo Bill'in işiydi.Ama bu kez cesedin içinden bir böcek kozası çıkmıştı.Bizde bu böcek kozasını incelemeye vermiştik.Bir Akerontia Sticks'miş.Ve sadece asyada yaşarmış.Bu da demek oluyor ki katil bu böceğin yumurtalarını dışardan ithal etmiş,sıcakta tutmuş.Ona değer vermiş.
Tüm bu olanları Tiffany'e anlatmıştım,o da şaşırmıştı.Birisi neden bir böcek için bu kadar zahmete girsindi ki ?
Akademinin girişindeki kolidorda bir televizyon vardı,teorik dersleri işleyebilmek için sınıflarımıza giderken televizyonun önündeki kalabalığı gördük ve bizde duraksadık.Bir son dakika haberiydi.Haber spikeri ''Bir flaş haberle başlıyoruz.Senatör Bianca Martin'in 25 yaşındaki kızı kayboldu.(Senatör : Bazı ülkelerde yaş ve eğitimlerine göre seçilmiş parlamento üyelerinden oluşan meclise senato nenir.Bunun üyelerine ise Senatör.)
Onun,Bufolo Bill olarak bilinen seri katil tarafındankaçırıldığına inanılıyor.Eyalet kaynakları kayıp kızın buluzunun teşhisedildiğini ima ediyorlar.Buluzun arkası kesilmişti.Bu işaret Bufolo Bill'inkart viziti gibi oldu.Genç Kate Martin,Senatör Bianca Martin'in tek kızıydı.Bukaçırma olayının her ne kadar politikayla ilgisi olmadığı düşünülsede olayhükümette büyük yankılar uyandırdı.Bir kaç dakika önce Senatör Martin bu üzücükonuşmayı yaptı.''dedi ekrana kısa sarı saçlı kırklı yaşlarında bir kadın geldi.''Kızımı elinde tutan kişiye sesleniyorum.Kate çok nazik veiyi kalplidir.Onunla konuşun anlayacaksınız.Güç sizin elinizde.Kontrolsizde.Sevgiyi ve merhameti hissedebildiğinizi biliyorum.Tüm dünyaya güçlüolduğunuz kadar merhametli olduğunuzu da göstermek için bir fırsatınızvar.Lütfen.Kate benim kızım.Onu zarar vermeden bırakın.Lütfen küçük kızımıbırak.Lütfen..''Başta normal olan ses tonu sonlara doğru kısılmış ve göz yaşları eklenmişti.Kaşlarım çatıldı.Ne olursa olsun,bunu çözmeliydim.Her gün bir kız alınıyordu.Bir kız aptal bir seri katile kurban gidiyordu.
**
Akıl hastanesinin suçlular için ayrılmış katında,dar koridorlarda ilerlerken Doktor Chilton arkamdan geliyordu.Bu bu gün buraya ikinci gelişim oluyordu.Biri sabahın erken saatlerindeydi diğeri ise şimdi.''Bayan Starling,üçüncü kez hastaneme geliyorsunuz.Hastalarımdan biriyle görüşme yapıyorsunuz ve bilgilerinizi benimle paylaşmıyorsunuz.'' kolumdan tuttu ve beni durdurdu.''Efendim.Söylemiştim bu sıradan bir kontrol.''
''O benim hastam.Haklarım var.''
''Bunu anlıyorum efendim.'' dedim tam tekrar yola koyulacaktım ki önüme geçti.geçti''Bakın ben acemi bir çaylak değilim,Bayan Starling.'' dedi sertlikle.Bu ne cüretti ? Ben FBI için geliyordum.Harry ile konuşmam gerekiyordu.''Bu savcılık bürosunun numarası ya konuyu onunla görüşün yada bırakın işimi yapayım.Anladınız mı ?'' dedim ciddileşerek.Öylece önümde dikilmeye devam etti.Arkasında kalan demir kapı açıldığında onu geride bırakıp yürümeye devam ettim.
Harry Styles'ın yanına vardığımda hiç vakit kaybetmeden konuya girdim.Önce kısace bu gün haberde anlatılanlardan bahsettim,sonra ise onun daha önceden bana ima ettiği teklifi soracaktım.Katilin psikolojik profilini çıkarma işini yani.''Çıkardığınız profil Kate Martin'i kurtaracak sürede Bufolo Bill'i yakalamamıza yardım ederse Senatör sizi New York Forest Park'ındaki bir hastaneye naklettirmeye söz veriyor.Yakındaki ormanın manzarası olacak tabii en sıkı güvenlik tedbirleri geçerli olacak.Makul miktarda kitap okuyabileceksiniz.Ama en iyisi de yılda bir hafta hastaneden ayrılıp buraya gidebileceksiniz.'' dedim gülümseyerek ve elimdeki haritayı gösterdim.''Plam adası.''dedim.''O haftanın her günü kumsalda yürüyebilecek bir saatliğine okyanusta yüzebileceksiniz tabii keskin nişancıların gözetiminde.İşte hepsi burda.''dedim elimdeki belgeleri kayan yemek bölgesine koydum ve ona gönderdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cannibal/H.S
Teen Fiction'' Sen bir cani bir canavarsın!''diye haykırdım telefonda. ''Ah,hayır hayır.Bu hiç hoş bir şey değil.Eğitimli psikopat demeni tercih ederim.''dedi gayet ciddi ve sakin bir şekilde.Bu beni daha da çıldırtmıştı.Nasıl sakin kalabiliyordu ? Omuzlarımı d...