Why ?

1.9K 119 7
                                    

Uyandığımda üstümüzdeki eğri büğrü dal ağının arasından yumuşak bir ışık süzülüyordu.Sabah güneşi.Saatlerdir uyuyordum.Harry'nin yanımda kıpırdadığını hissettim ve bana sokulup uyuduğunu fark edince irkildim.Hızla geri kaçtım ama vücutlarımızın deydiği sıcak yerlere soğukluk girince buna pişman oldum.''Uyandın mı ?''dedi uyku mahmuru,boğuk bir sesle.Doğrulunca başım köklere sürttü işte o zaman Harry'nin altımıza uyku tulumu üstümüze de bahtaniye serdiğini fark ettim.Harry'nin botlarını ayağımda görünce şaşırdım.Büyüklerdi ama bağcıklarını sımsıkı bağlamıştı ve ayaklarım sıcacık olmuştu.Kendi ayağına kalın yünlü yürüyüş çorapları giymişti ama onların sıcak tuttuğundan şüpheliydim.''Ayakların sırılsıklamdı.''diye açıkladı.

''Çizmelerini bana vermene gerek yoktu.''dedim,verdiği için minnet duyarken.''Botlarını ve çoraplarını kurumaları için astım.''dedi tepemizdeki köklerden birini işaret ederken.''Ama ateş yakana kadar kurumayacaklar.''

''Ateş.''diye mırıldandım.Gerçek sıcaklık düşüncesi içimin özlemle dolmasına neden oldu.''Şu anda kar yağmıyor.Odun bulmanın tam sırası.''dedi,üstümden uzanıp botlarının bağcıklarını çözerken.Elbette odun toplamak için botlarına ihtiyacı olacaktı ama bana dokunması beni hazırlıksız yakaladı.Bana böyle rahatça dokunan tek kişi Mike olmuştu.İlk sevgilim.Ve son sevgilim.Ondan sonra kendimi tamamiyle kariyerime odaklamıştım.Geçmişi düşünmemek için konuşmaya başladım.''Kar ne kadar yükseldi ?''

''Bir kaç santim.Açık olan yollar artık kesin kapanmıştır.Karlar kürenene kadar bir kaç gün daha böyle idare etmeliyiz.Endişelenme.''dedi.Varlığı bana tuhaf bir şekilde güven veriyordu oysa yanında en çok korkmam gereken kişi oydu.''Uzağa gitmeyeceksin değil mi ?''diye sordum Harry emekleyerek sığınağımızdan çıkarken.Bir an dönüp beni şüpheyle süzdü.Sonra gözleri muzip bir ışıltıyla parladı.''Dönmem diye mi korkuyorsun ?''

''Hayır,ben sadece..''

Evet,durumun özeti buydu.İşin tuhaf yanı daha bir kaç saat önce ondan kaçmaya çalışıyordum.Ama buradan kurtulmak için birlikte olmamız gerektiğini anlamıştım.Bir sığınak bulmak için yürürken Harry'nin beni zorla ayakta tuttuğunu hayal meyal hatırlıyordum ve o olmasaydı sığınak bulamadan donarak ölürdüm sanırım.''Ağaçların dibinde kuru dal arayacağım.Yarım saat içinde dönmüş olurum.''

''Bak bakalım çam sakızı da bulabilecek misin ?''

''Çam sakızı mı ?''

''Evet,reçine.Yapışkandır ama kolay koparılır ve tutuştuğu zaman gaz yağı gibi yanar.''dedim yıllar önce akademideyken öğrenmiştim.Eğitimimi bu kadar zorlu şartlar altında kullanmayı beklemiyordum ama en azından birtakım temel hayatta kalma becerilerinde bilgi sahibi olduğum için minnettardım.FBI akademisi sağ olsun.Harry'nin gözlerinde bir onay parıltısı gördüm.''Çam sakızı.Tamamdır.''dedi ve gitti.

O gelene kadar uyumaya çalıştım ama başarılı olamadım.Bende yerimde doğrularak onu beklemeye başladım.Vahşi doğada yalnız kaldığımızın farkına varmıştım.Burdan kurtulmak için onunla birlik olmalıydım ama beni evime bırakacağını bilmiyordum.Beni şehre yakın bir yerde indireceğini söylemişti ama bunu yapmayada bilirdi.Teknik olarak beni ikinci kez kaçırmıştı.Ben bayıldığımda beni yanına alıyordu ve bana söz hakkı düşmemiş oluyordu.Oysa belki de ona karşı koyacaktım ? Bunları düşünürken sıkıldığımı fark ettim.Aklıma gelen şarkı sözlerini mırıldanmaya başladım.Sleeping at last-all through the night en sevdiğim şarkılardan biriydi.

We have no past we won't reach back,

Hiçbir geçmişimiz yok ve geçmişi değiştiremeyiz dönemeyiz


Keep with me forward all through the night

Bütün gece benimle devam et


And once we start a meter clicks,

Ve başladığımızda bir sayaç tıkladı


And it goes running all through the night.

Ve böyle bütün gece devam edecek


 Until it ends, there is no end. 

Sonuna kadar , son yok

Harry'nin köklerin arasından sürtünerek geldiğini duyduğumda şarkıyı mırıldanmayı kestim ve yüzümün kızardığını hissettim.Sesim çok kötüydü.Bana derin derin bakıyordu.Söylediğim şarkıyı duymuş muydu ? ''Şarkı güzeldi.''dedi.''Duydun mu?''diye mırıldandım utançla.''Etraf sessiz olduğu için sesin yankı yapıyor.Dışarıdan duydum.Sesin güzelmiş.''dediğinde hafifçe gülümsedim.Sesim güzel değildi,eminim ki kibarlık için söylüyordu.

Harry dört tane kütüğü yan yana koydu.Üzerine reçine topraklarını serpiştirdi sonra dal parçalarını kullanarak bir çadır oluşturdu.Sonunda bir kıvılcım çaktı ve,dal parçaları önce tütmeye sonra yanmaya başladı.''Birazdan ısınırız.''dedi.Isınmak.Bu duyguyu neredeyse unutacaktım.''Bana neden yardım ediyorsun ,Harry ?''diye sordum kafamı kurcalayan soruyu.Huzursuz bir şekilde kıpırdandı ve düşünceli bir sessizliğe gömüldü.Sonra ''Zor durumlarda kalıyorsun.Bende iç güdüsel olarak seni kurtarmaya çalışıyorum.''dedi tüm kalbiyle inanır gibiydi bu söylediklerine.

Bu dediğiyle birlikte içinde ani bir sinir baş gösterdi.Beni yardıma muhtaç mı sanıyordu ?''Ben bir ejderhanın kaçırdığı prenses değilim.Beni kurtarmana ihtiyacım yok.''dedim sert çıkarak.''Böyle diyorsun,güçlü olmaya çalışıyorsun ama söyler misin,eğer bayıldığında seni orada bıraksaydım seni evime getirmeseydim ne olurdu ? O köpeklerin süs köpeği olduğunu zannetmiyorum.''dedi.Haklıydı.''Peki,orda olan ben değilde bir başkası olsaydı bunu yine de yapar mıydın ? Yinede o kişiyi ordan kurtarır mıydın ?''diye sordum.''Hayır.''dedi hiç düşünmeden.

Benim ne özelliğim var,diye sormak geçti içimden ama söyleyeceklerini duymak istemedim.Çünkü böyle bir konuşma olursa aramızda geri dönülemez değişimler olabilirdi.Buna hazır değildim.Bu yüzden''Ateş nasıl yakılır biliyorsun.Ormana alışık olduğun her halinden belli,iz sürmeyi de biliyorsun.Neden beni burada bırakıp kendini kurtarmıyorsun ? Yanında bir FBI ajanı taşımak senin açından yararlı değil.''dedim.

''İsteğin bu mu ?''diye sorduğunda ''Elbette hayır.''dedim telaşla.Burda kalmak istemiyordum.Ucsuz bucaksız dağların zalimliğiyle tek başıma savaşma düşüncesi beni ürpertiyordu.''Demek istediğim,birlikte kalırsak hayatta kalma şansımız artar.''dedim beni yanlış anlamamsı için.''Evet,ben de öyle düşünüyorum.''

Sessiz kaldım.Ona daha fazla soru sormak istiyordum.Ama büyük bir ihtimalle beni cevaplamayacaktı.''Bir şeyi merak ediyorum.''dedim.Harry dikkatini bana verince sorumu sordum.''Neden..neden bunu yapıyorsun ?''

''Neyi ?''

''İnsanları--''

''Öldürüyor muyum ?'' dediğinde başımı sallayarak onu onayladım.''Yani geçmişimi mi merak ediyorsun ? Bunun nedenleri geçmişe dayanır,sende biliyorsun.''dediğinde tekrar başımla onayladım.''Bunu neden sana anlatayım ?''dedi.''Sana anlatacağımı mı düşünmüştün ?''diye sorduğunda başımı eğdim.''Bi deneyim demiştim.''dedim.Ondan cevap gelmedi.Bende cevap vermedim.Sessiz kaldık.

*******************************************

Ve bölüm burda biter.

Selam! :D

Clarice'in söylediği şarkı Multi'de var^^

Umarım beğeniyorsunuzdur.Yorumlar çok az.Düşüncelerinizi merak ediyorum! :D

Okuma sayısı için teşekkürler her okuyucumu ayrı ayrı öpüyorum :*





Cannibal/H.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin