Kulübeye geri dönmüştük.Artık güneş doğmuştu,ilk ışıklarını saçıyordu.Jay Philliber daha dönmemişti.Yaklaşın iki kilometre gitmiştim ve Harry beni bulunca da bu yolu geri dönmek zorunda kalmıştım.Yorgundum,üşümüştüm ve açtım.Ben içeride şöminenin yanında otururken Harry kanephede öylece yatıyor bir şeyler düşünüyordu.Bir an için ne düşündüğünü merak ettim daha sonra aklıma kötü şeyler geldi.Onun katil olması gibi,kaçış planını yapıyor olma ihtimali gibi.
Derin bir nefes aldım içeride biraz ısındıktan sonra mutfağa adımladım.Eminim Harry'de acıkmıştı.Bu gün karnımızı doyurabilmek için neler olduğuna göz attım.Mısır konservesi,bezelye,hamburger köftesi,süt tozu,prinç,barbunya ve bitkisel yağ.Şeker,un,mısır unu,sirke.Lavabonun önünde diz çöküp dolaba baktım.İçi ilk yardım malzemeleriyle dolu,büyük,şeffaf naylon tormayı inceledim.İçinde bir de ...çakı vardı.
Harry ''Ateş azalmaya başladı.''dedi şömineyi kast ederek.Dolap kapağını kapayıp ayağa kalktım.Aramızda mutfak tezgahı vardı.Harry bir şeylerden şüphelenmesin diye otomatik olarak ''Öyle mi ?''dedim.
Yorgun gözleri şüpheyle dikkat kesildi ''Ne yapıyorsun ?''
''Ne pişireceğime karar vermeye çalışıyorum.Açlıktan ölüyorum.''dediğimde beni tartarcasına bakışlarıyla inceledi.Tezgahın etrafından dolaşıp dolap kapaklarını tek tek açmaya başladı.Tepkim ne iş çevirdiğime dair bir ipucu olabilecekmiş gibi bir dolaplara bir yüzüme bakıyordu.Tepkimi olabildiğince normal tutmaya çalıştım ama içten içe telaşlanmıştım.Kendimi koruyabileceğim bir alet bulmuştum,onun karşısında fiziksel olarak güçsüz olabilirdim ancak bir silahla üste çıkabilirdim.İlk kaçma işlemim başarısız olmuştu ama bu onun yanında olmak istediğimi göstermiyordu.Gitmek istiyordum.Hala.Bu dağdan kurtulup onun hangi yol üzerinde olduğunu ihbar etmek istiyordum.Özgürlüğünü kaybetmesi elbette iyi bir şey değildi ama insanları öldürmesi bundan çok daha kötüydü.Ve ben buna rağmen onun yanında kalıyordum,üstüne üslük yakışıklı olduğunu düşündüğüm de oluyordu zaman zaman!
Ocağın üstündeki dolapları kontrol etmeyi tamamladıktan sonra bana doğru geldi.Lavabonun altındaki dolabı açması an meselesiydi.''Ocağı nasıl yakacağımı göstermen gerekecek.''dedim ocağın düğmelerini kurcalayarak.''Ocak yanınca bize bir şeyler pişirebilirim.Evdeki ocağım gazlıydı bu yüzden elektrikliye alışık değilim.''diye ekledim sesimin doğallığını korumaya çalışarak.
Harry bana şüpheli bir bakış attıktan sonra dikkatini ocağa çevirdi.Yağlı,yıpranmış düğmelerden birini çevirdi.Çok geçmeden odayı hoş bir yanık kokusu kapladı.Elimi ocağın gözlerinden birinin üstüne tutunca ısıyı hissettim.''Teşekkürler.''dedim.Dolaplardan birini açıp prinç ve bezelyeyi çıkarırken beni izledi.''Ben hazırlarım.''dedi ses tonu yumuşaktı.Şüpheci değil.
''Buna gerek yok.Senin hazırladığın yemekler pek ağız tadıma uymuyor.''dedim iğneleyici bir şekilde.''Clarice.''dedi boğuk sesiyle ve derin bir iç çekti.Daha sonra bana sormadan önümdeki bezelyeleri aldı.Bir tencere buldu.Konservedeki bezelyeleri tencereye koymasını izlerken aklıma sevgililerin birlikte yemek yaptığı sahneler geldi.Yüzüme bir gülümseme yayılmasını zar zor engelledim ve prinçleri bir kaba koydum,prinçleri yıkarken Harry'nin yemek yapma işini ne kadar ciddiye aldığını fark ettim.Tüm dikkatini elindeki bezelyelere vermişti.
İkimiz de konuşmayarak işimizi halletmiştik.O bezelyeleri yapmıştı ben ise pilavı.Şimdi sadece pişmelilerdi.Ben su içerken Harry içeriden yanıma geldi ''Ateş sönmek üzere.Ben bir kaç tane kuru dal bulayım.''dedi kapıya doğru giderken bana uyaran gözlerle baktı.Bir tepki vermedim.O dışarı çıktığında sandalyenin üzerinde duran montumu aldım ve üzerime giydim.Lavabonun altındaki dolabı açtım ve naylon torbanın içindeki çakıyı montomun cebine yerleştirdim.Kaçmaya hazır olmalıydım.Bir katille yoluma devam edemezdim.Üstelik beni kurmarmaması gereken bir katille.Katillerin duyguları yoktur ve onlar için anlamı olan kişiler dışında kimseleri kollamazlar.Oysa o beni iki defa kurtardı.Bu olmamalıydı.Onun yanında daha fazla zaman geçirmemeliydim.Ben bir FBI ajanıydım.Hayallerim vardı.Amaçlarım.. 'Eski FBI ajanı'diye düzeltti iç sesim.
Pencerenin yanına adımladım.
Güneşin doğmasıyla zaten beyaz olan etraf daha da belirginleşmişti.Tüm ağaçlar her yer göz kamaştırıcı bir beyazlıktaydı.Tiffany burda olsa bayılırdı.Malum beyaz takıntısı var.Tiffany..ona yalan söylemiştim.Acaba beni aramaya çıkmışlar mıdır ? Onunla uzun süredir görüşmemiştim ikimizinde işleri yoğundu.En son telefonda konuşmuştuk ve ben ona yalan söylemiştim.Onu özledim..
Harry eline çoktan bir kaç dal almıştı bile.Pencerenin önünden geçerken göz göze geldik.Gözü cebimde duran elime kaydı.Keskin yeşilleriyle beni bir kaç saniye dikkatle izledi.Yerde duran dallardan birini daha aldı ve kulübeye doğru döndü.Harry'nin içeri geleceğini hemen anladım.Mutfağın diğer ucuna,pencerenin görüş alanının dışına yürüdüm ve çakıyı cebimden çıkarıp aklıma gelen en güvenli yere koydum.Kilotumun içine.
Harry içeri girdi.''Montunu çıkar.''
''Ne ?''
Fermuarı hızla indirip montumu çıkardı.Ceplerimi aradı.''Sen delisin.''diye kekeledim.
''Cebine bir şey sakladığını gördüm.''
''Üşüdüm.Ellerim üşüdü.''ona yalan söyleyemezdim.Yalan söylediğimi anlardı bu yüzden kaçamak cevaplar veriyordum.Ona 'bir şey saklamıyorum'dersem bir şekilde anlardı bende bunu demeden bunu ifade ediyordum.Doğrularla tabi ki.Gerçekten üşümüştüm ve bu yalan değildi.
Kollarımı,sırtımı ve bacaklarımı aradıktan sonra çoraplarımı da aradı.''Ne saklıyorsun Clarice ?''diye sordu.Zümrütlerinin yoğunluğunda ezilecek gibi oluyordum.''Hiçbir şey.''dedim olabildiğince normal bir şekilde.Bana baktı sonra şüpheli bakışları kısa bir an göğsüme kaydı.Sütyenim kontrol etmediği iki yerden biriydi.Yutkundu ve gözlerini kaçırdı.Kısa bir süre düşündükten sonra konuştu.
''Banyoya.''diye emretti.''Soyun ve bir havluya sarın.Sadece bir dakikan var.Sonra gelip tek tek kıyafetlerini arayacağım.Sakın dolaba,tuvalete yada gidere bir şey saklamaya çalışma.Oraları da arayacağım.Bütün odayı arayacağım.''
******************************************
Merhaba!
Yeni bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz ? Biraz kısa ama fena değil ha ?
Yorum ve oylarınızı bekliyorum^^
Multi :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cannibal/H.S
Teen Fiction'' Sen bir cani bir canavarsın!''diye haykırdım telefonda. ''Ah,hayır hayır.Bu hiç hoş bir şey değil.Eğitimli psikopat demeni tercih ederim.''dedi gayet ciddi ve sakin bir şekilde.Bu beni daha da çıldırtmıştı.Nasıl sakin kalabiliyordu ? Omuzlarımı d...